Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1875 E. 2021/1402 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1875
KARAR NO: 2021/1402
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/07/2021
NUMARASI: 2021/423 Esas – 2021/625 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/11/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün Davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Kurumlarının sigortalılarından …’nın ihyası istenen … Şirketi’ne ait işyerinde geçirdiği iş kazası sonucu maluliyeti nedeniyle kazalı işçiye bağlanan gelir neticesinde oluşan kurum zararının tahsili için, Bakırköy 11.İş Mahkemesi’nin 2011/487 Esas 2014/333 Karar sayılı dosyası üzerinden açılan rücuen alacak davası sonucunda müvekkili kurumun alacağının davalı şirketten tahsiline karar ilişkin verilen kararın Yargıtay kararı ile onandığını, kurumları tarafından bu ilama dayalı alacağın tahsili için Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, dava dosyalarının Yargıtay incelemesinde iken, ihyası istenen borçlu şirketin ticaret sicilinden resen terkin edildiğinin belirlendiğini, icra takibinin devamı ve taraf teşkilinin sağlanması ve ilgili şirketin yeniden ihyası ve tasfiye memuru tayini için iş bu davanın açıldığını, ihyasını istedikleri şirketin sicil kaydının 6102 sayılı TTK’ nın geçici 7. maddesi uyarınca ticaret sicilinden re’sen terkin edildiğinden yani tasfiyesi olmadığından husumet sadece ticaret sicil müdürlüğüne yöneltildiğini, müvekkili kurumun alacağının terkinden önce doğmuş olduğunu, bu sebeple de sicilden silinme kurucu değil açıklayıcı nitelikte olduğunu, müvekkili kurumun terkinden önce doğmuş bir alacağı bulunduğundan bu aşamada yapılan terkinin usulsüz olduğunu, bu nedenlerle … Anonim Şirketi’ne ait işyeri ünvanlı şirketin yeniden ihyasını ve tasfiye memuru tayinine karar verilmesini, mahkeme masrafı ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü vekilinin 28/05/2021 havale tarihli cevap dilekçesini özetle; Ticaret Sicili Müdürlüğünün TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğünün resen terkin işlemi, 6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi ve 30.12.2012 tarihli ve 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ” kapsamında olup, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu Geçici 7’nci Maddenin 15’nci fıkrası, “Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” hükmünü haiz olduğunu, müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğünün, mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescil yükümlülüğü bulunmadığını, bu nedenlerle haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 189028-0 sicil numarasında kayıtlı iken sicilden resen terkin olan … Anonim Şirketi’nin tüzel kişiliğinin Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına, Ek tasfiye işlemlerini yapması için ihyası talep edilen şirket yetkilisi …İ’nin şirkete tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmesine karşı usul ve yasaya aykırı olarak davacı kurum lehine vekalet ücretine hükmetmediğinden kararın kaldırılması gerektiğini, davanın kabulüne karar verilmesi ve davacının da kendisini bir vekille temsil etmesi halinde davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, 6100 sayılı HMK’nın 326.- 323. Maddeleri gereği vekalet ücreti yönünden istinaf başvurusunun kabulünü talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK’nın geçici 7. maddesine göre terkin edilen şirketin derdest dava dosyası nedeniyle tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ,karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca , 01.07.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen şirketlerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. 559 sayılı KHK gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları,TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoları genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilirler. TTK’nın geçici 7. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde ticaret sicil memurluğu tarafından şirketin sicil kaydı terkin edilir. Terkin edilmeden önce, TTK’nın geçici 7/4-a maddesi uyarınca, kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. TTK’nın geçici 7/2. maddesine göre, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz. Somut olayda davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından dava dışı şirketin TTK geçici 7. Madde kapsamında 09/10/2014 tarihinde aralaksız son 5 yıla ait olağan genel kurul toplantısının yapılmamaması ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği İle Odalar ve Borsalar Kanunu’nun 10’uncu maddesine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilememesi nedeniyle oda kaydının silinmiş olması nedeniyle ticaret sicil gazetesinde gerekli ilan yapılarak süresi içerisinde bir başvuru yapılmadığından sicil kaydı resen terkin edilmiştir. Sicilden terkin edilen şirket hakkında Bakırköy 1. İş Mahkemesinin 2011/487 Esas sayılı dosyasında davacı SGK tarafından davanın temelini oluşturan 25/04/2006 tarihinde meydana gelen işkazası nedeniyle 05/07/2011 tarihinde, ihyası istenen şirkete karşı açılan ve 28/05/2014 tarihinde kabulüne karar verilen rücu davasının Y10.H.D nin 22/12/2015 tarihli kararı ile Onanmasına karar verildiği ve ve bu karar ile ilgili Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile halen devam eden icra takibi bulunduğu ve icra işlemlerinin yapılabilmesi için eldeki davanın 05/07/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. TTK geçici 7 maddesinde şirketlerin resen terkin sebepleri tahdidi olarak sayılmış olup, 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği İle Odalar ve Borsalar Kanunu’nun 10’uncu maddesine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilememesi nedeniyle oda kaydının silinmiş olması bu sebepler arasında sayılmadığı gibi TTK’nın geçici 7/2. maddesine göre, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz. Davadışı şirket geçici 7.madde kapsamı dışında olup davaya konu ihya talebi TTK nın gecici 7 maddesinde öngörülen hak düşürücü süreye tabii değildir. Davacının devam eden dava dosyasının kesinleştirmesi ve takip eden icra takibi nedeniyle şirketin ihyasını istemekte haklı ve hukuki yararı bulunduğu gibi sicil dosyasında tebligatların iade edildiğine ilişkin sicil müdürlüğü tarafından düzenlenen belgeyi destekleyecek mahiyette herhangi bir mazbata/belge sunulmuş ve sicil dosyasında da rastlanılmamıştır. Buna göre yasa hükmünde öngörülen ihtar koşulunun yerine getirildiği hususu da davalı tarafça ispat edilememiş olup, usulüne uygun geçerli bir terkin işlemi bulunmadığından terkin edilen şirket yönünden ihya koşulları oluştuğunun kabulü gerekmiştir. Davada İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. madde çerçevesinde yapılan terkin işleminin hatalı olup, davalı tarafından davaya karşı konularak müdürlük işleminin yerinde olduğundan bahisle davanın reddinin istendiği de nazara alındığında; somut olayda HMK’nın 312/2. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmayıp, HMK’nın 326. maddesi uyarınca davalı sicil müdürlüğü yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olacaktır.(Y.11 H.D31/05/2021tarih ve E: 2021/3311-K: 2021/4580) Buna göre mahkemece davanın kabulüne ve şirketin ticaret sicil kaydının ihyasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Ancak mahkemece davanın kabulüne karar verildiği halde, davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından, kararın kaldırılmasına ve davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; istinafa konu ilk derece mahkemesinin kararının HMK 353(1)b-2 uyarınca KALDIRILMASINA; 2-Davanın KABULÜ ile; Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında dosyada taraf teşkilinin sağlanması ve kararın infazının temini işlemleri ile sınırlı olmak kaydı ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı … Anonim Şirketi’nin resen terkin kararının iptali ile ŞİRKETİN İHYASINA, 3-Ek tasfiye işlemlerini yapması için ihyası talep edilen şirket yetkilisi …’nin şirkete tasfiye memuru olarak ATANMASINA, 4-Keyfiyetin karar kesinleştiğinde sicile TESCİL VE İLANINA, tescil ve ilan masraflarının ileride son tasfiye memurundan tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça karşılanmasına, 5-Alınması gerekli 59,30 TL karar harcının davalı İTSM ‘den alınarak Hazineye irad kaydına, 6-Davacı tarafından yapılan posta tebligat gideri olan 40 TL yargılama giderinin davalı İstanbul Ticaret Sicil’den alınarak davacıya verilmesine, 7-Davacı taraf duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 4.080,00-TL’nin davalı İstanbul Ticaret sicil Müdürlüğünden alınarak davacı tarafa verilmesine, 8-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nın 333. maddesi gereğince yatıran tarafa iadesine, 9-İstinaf incelemesi yönünden: a-Davacı SGK harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, b-Davacı vekili tarafından istinaf aşamasında sarfedilen 110,3‬0 TL posta ve tebligat giderinin Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünden alınarak davalıya verilmesine. Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.18/11/2021