Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1846 E. 2021/1354 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1846
KARAR NO: 2021/1354
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/09/2021(Derdest Dosya)
NUMARASI: 2021/228 Esas sayılı Ara Kararı
DAVA: İtirazın İptali
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/11/2021
Taraflar arasında görülen davada ilk derece mahkemesince verilen ara kararının davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati haciz talebinde bulunan davacı vekili dava dilekçesiyle; taraflar arasındaki ticari ilişki çerçevesinde oluşan cari hesaptan kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacıyla yapılan takibe haksız olarak itiraz edildiğini belirterek, davalının icra dosyasındaki haksız itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, takip konusu alacağın muaccel olması ve rehin ya da başkaca bir şekilde teminat altına alınmaması nedeniyle davalının menkul gayrimenkul mallarıyla üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, ihtiyati haciz verilebilmesi için İİK 257 ve 258/1 maddesindeki koşulların oluşması gerektiği, tek taraflı olarak düzenlenen fatura ve sevk irsaliyesinin alacağın varlığını ve muaccel olduğunu yaklaşık olarak ispata yeterli olmadığı, taraflar arasında alacağın varlığı ile ilgili bir mutabakatname bulunmadığı dolayısıyla ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. Bu ara karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz isteyen davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki satım ilişkisine göre müvekkilinin cari hesap alacağının bulunduğu, alacak miktarına ilişkin fatura ve sevk irsaliyelerinin dosyaya ibraz edildiği, ihtiyati haczin geçici koruma tedbiri olup, ispat ölçüsü bakımından gerekli belgelerin sunulduğu, alacağın rehinle temin edilmediği, vadesinin gelmiş olmasına rağmen ödenmediği, mahkemece bu hususların değerlendirilmediğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, cari hesaptan bakiye alacağın tahsili amacıyla yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiş, bu karara karşı, ihtiyati haciz isteyen davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılmıştır. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257.maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. Öte yandan İİK’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca ihtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek ölçüde ispat etmek durumundadır. Somut olayda, ihtiyati haciz isteyen davacı vekilince, cari hesaba esas fatura içeriği ürünlerin teslim edildiği ileri sürülerek 2019 yılından devreden alacak ile birlikte 2020 yılında düzenlediği bir adet faturadan kaynaklanan alacağa dayalı olarak ihtiyati haciz talep edilmekle birlikte, fatura tek taraflı olarak her zaman düzenlenmesi mümkün olan bir belge niteliğinde olup, tek başına muaccel bir alacağın varlığına delalet etmez. İhtiyati haciz isteyen tarafından sunulan belgeler, aleyhine ihtiyati haciz istenen karşı tarafın vadesi gelmiş bir para borcu bulunduğunu yaklaşık olarak ispatlamaya elverişli değildir. Dolayısıyla eldeki talep itibariyle ihtiyati haczin koşulların oluştuğundan bahsedilemez. Hal böyle olunca mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- Alınması gerekli istinaf karar karcının davacı tarafından başvuru sırasında peşin olarak yatırılan istinaf karar harcından mahsubuyla başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati haciz talep eden davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi 12/11/2021