Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1835 E. 2021/1349 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1835
KARAR NO: 2021/1349
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/09/2021(ara karar)
NUMARASI: 2021/575 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/11/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati tedbir isteyen davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkilleri …, …, … ve … (…), davalı … A.Ş.’de azınlık hissedarı konumunda olduğunu, 31 Temmuz 2019 Tarih, 9880 Sayılı Ticaret Sicil Gazetesi uyarınca davalı şirketin yönetim kurulu üyeleri …, …, …, …, …, …, …, …, …, … LTD. Tüzel kişi üye seçildiği, adına hareket edecek gerçek kişi ise … belirlendiği, … ve … yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiğini, …, …, …, …, …, …, …, … olmak üzere toplam 8 kişiden müteşekkil olduğunu, Yönetim kurulu üyelerinden …, davalı şirketin yönetim kurulunda müvekkiller …’u temsil ettiğini, yönetim kurulu üyesi olmayan şirket avukatı tarafından üyelere gönderilen önerinin, yönetim kurulu kararının oluşmasında temsil ilişkisinin yasak olması sebebiyle; öte yandan önerinin bütün üyelere yapılması gerekirken, 8 adet yönetim kurulu üyesinden yalnızca 7’sine gönderilmesi sebebiyle TTK’nın 390.maddesinin 2. ve 4. fıkralarına açıkça aykırı olan davaya konu 23.08.2021 tarih, 2021/22 numaralı yönetim kurulu kararının yürürlüğünün devam etmesi halinde müvekkiller telafisi imkansız zararlara sokacağını, Davalı … A.Ş.’nin halka açılması amaçlı esas sözleşme tadiline ilişkin 23.08.2021 tarih ve 2021/22 sayılı yönetim kurulu kararının TTK’nın 390. maddesine aykırılığı nedeniyle yoklukla malul olduğunun tespitine ve mezkur yönetim kurulu kararının icrasının durdurulması hususunda ivedilikle ihtiyati tedbir kararı talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince ihtiyati tedbir talebi hakkında yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, “her ne kadar davacılar vekilince, yönetim kurulu üyesi olmayan şirket avukatı tarafından üyelere gönderilen önerinin, yönetim kurulu kararının oluşmasında temsil ilişkisinin yasak olması sebebiyle ve önerinin 8 kişi olan yönetim kurulu üyelerinin tamamına gönderilmesi gerekirken, 7 yönetim kurulu üyesine önerinin gönderilmesi, yönetim kurulu üyesi …’a önerinin gönderilmemesi sebebiyle, TTK.390/ ve 4. Maddesine aykırı olan 23/08/2021 tarih,2021/22 numaralı yönetim kurulu kararının yoklukla malul olduğu iddiası ile iş bu yönetim kurulu kararının icrasının durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiş ise de, önerinin gönderilmediği iddia edilen yönetim kurulu üyesi …’ a toplantıya çağrıya ilişkin tebligat yapılıp yapılmadığı hususunun ve diğer hususların yargılamayı gerektirdiği, kaldı ki yönetim kurulu kararında, tebligat yapılmadığı iddia edilen yönetim kurulu üyesi …’ın isminin yazılı olduğu, yönetim kurulu kararının imzalı örneğinin dosyaya sunulmadığı, yönetim kurulu toplantısına kimlerin katıldığının tespit edilemediği ve delillerin henüz toplanmadığı anlaşıldığından, yerinde görülmeyen ihtiyati tedbir talebinin reddine, …” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yönetim kurulu kararının diğer yönetim kurulu üyelerine gönderilmesi gerekirken yönetim kurulu üyesi olmayan şirket avukatı tarafından üyelere gönderildiğini, 8 adet üyeden 7’sine gönderildiğini, thomas bruce mangas’a toplantıya çağrıya ilişkin tebligat yapılıp yapılmadığı hususunun ve diğer hususların yargılamayı gerektirdiği” ihtiyati tedbir talebinin reddedilmesine gerekçe olarak gösterilemeyeceğini, ”yönetim kurulu kararında, tebligat tapılmadığı iddia edilen yönetim kurulu üyesi…’ın isminin yazılı olduğu, yönetim kurulu kararının imzalı örneğinin dosyaya sunulmadığı ve yönetim kurulu toplantısına kimlerin katıldığının tespit edilemediği” şeklindeki yaklaşık ispata ilişkin koşullara aykırı gerekçelerle verilen ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemece ttk’nın 390/4. maddesi uyarınca elden dolaştırma yöntemiyle alınmış olan davaya konu yönetim kurulu kararının, bizzat öneride bulunan üye tarafından temsilci kullanılmaksızın diğer yönetim kurulu üyelerine gönderilmemiş olduğu, bu durumun tek başına davaya konu kararın yoklukla malul olduğunun tespiti için yeterli olduğu göz önünde bulundurulmaksızın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu beyanla, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Aleyhine ihtiyati haciz istenen vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle: davacının bir yönetim kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespiti ya da bu karara ilişkin, ihtiyati tedbir kararı alınması ile elde edilebilecek bir menfaati olmadığını, zira esas sözleşme yönetim kurulu kararı ile değil, genel kurul kararı ile tadil edileceğini, huzurdaki davada her ne kadar yönetim kurulu kararına ilişkin açılmış olsa da, davacı tarafça güdülen asıl amacın, aslında No (vii)’de bahsedilen 22.09.2021 tarihli genel kurul toplantısının yapılamaması amacıyla bir tedbir kararı alınabilmesinin olduğunu, ancak hukukumuzda genel kurul toplantısı yapılmadan evvel ihtiyati tedbir kararı alınamayacağından, davacının böyle bir dava yaratarak, genel kurulu tedbiren dolaylı şekilde de olsa durdurmayı hedeflediğini, dava konusu yönetim kurulu kararının usulüne uygun şekilde alınmış olup, davacının sunduğu e-mail zincirinde yabancı uyruklu olması nedeniyle- yer almayan Yönetim Kurulu Üyesi …’a (i) yönetim kurulu kararı da, (ii) bu kararın diğer yönetim kurulu üyelerine gönderildiği e-mail de gönderildiğini, buna ilişkin e-mailin noter tasdikli tercümesi dilekçe ekinde yer aldığını, davacı tarafın sunduğu yargıtay kararları incelendiğinde, karar önerisinin yönetim kurulu üyesine yapıldığına dair hiçbir delil bulunmayan uyuşmazlıklardan bahsedildiğini, somut olayda, tüm yönetim kurulu üyelerine karar önerisi gönderilmiş olup, husus yazılı e-mail ile delillendirilerek ispatlandığını, dolayısıyla davacının değindiği yargıtay kararlarının somut olayda uygulanabilmesinin mümkün olmadığını beyanla istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, yönetim kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespiti istemli davada yönetim kurulu kararının icrasının durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi, istemidir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, talep konusuyla ilgili olarak ihtiyati tedbir şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. Davalı şirketin uyuşmazlığa konu, 23/08/2021 Tarih ve 2021/22 Karar sayılı yönetim kurulu kararı ile, şirketin esas sözleşmesinin bazı maddelerinin tadil edilmesine ve tadil metninin kurul onayından sonra genel kurul onayına sunulmasına karar verilmiştir. Eldeki talep, ihtiyati tedbir isteyen davacı taraf bu yönetim kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespiti istemli davada yönetim kurulu kararının icrasının durdurulması istemine ilişkindir. Dava konusu edilen yönetim kurulu kararında belirtilen esas sözleşme tadilinin şirketin 22/09/2021 tarihli Olağanüstü Genel Kurulunda görüşülerek karara bağlandığı ve bu genel kurul kararının iptali için İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinde … tarafından dava açıldığı anlaşılmaktadır. Davalı şirketin 22/09/2021 tarihli Olağanüstü Genel Kurulunda, 23/08/2021 Tarih ve 2021/22 Karar sayılı yönetim kurulu kararında bahsi geçen husular karara bağlanmış olup bu halde ihtiyati tedbir talebine konu yönetim kurulu kararı istinaf tarihinden önce uygulandığından ihtiyati tedbirin reddine karşı başvurulan istinafın konusu kalmamıştır. Tüm bu nedenlerle konusu kalmayan istinaf başvurusu hakkında inceleme yapılması mümkün olmadığından, istinaf başvurusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati tedbir isteyen davacılar vekilinin konusu kalmayan istinaf başvurusu hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2-İhtiyati tedbir isteyen davacılar tarafından yatırılan istinaf karar harcı ve istinaf başvuru harcının istemi halinde kendisine iadesine, 3-İhtiyati tedbir isteyen davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 11/11/2021