Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1823 E. 2021/1333 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1823
KARAR NO: 2021/1333
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/04/2021
NUMARASI: 2021/241 D. İş – 2021/253 Karar
TALEP: ihtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/11/2021
Taraflar arasındaki ihtiyati hacze itirazın incelenmesi hakkında kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın reddine yönelik olarak verilen karara karşı süresi içinde ihtiyati hacze itiraz edenler vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati haciz isteyen banka vekili, müvekkilinin ciro yoluyla edindiği 15.07.2016 tanzim ve 03.10.2018 vadeli, 5.000.000 TL tutarlı bononun protesto edilmesine karşın ödenmediğini belirterek borçlular hakkında bonoya dayalı olarak ihtiyati haciz isteminde bulunmuş, ilk derece mahkemesince talep kabul edilerek %15 teminat mukabilinde borçlu hakkında ihtiyati hacze karar verilmiştir.
İTİRAZ: İhtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili, müvekkillerinden … A.Ş.nin ticaret merkezlerinin Hatay olduğunu, bu durumda mahkemenin ihtiyati haciz kararı verebilmesi için yetkisiz olduğunu, ihtiyati hacze konu senedin kambiyo vasfında bir senet olmayıp teminata binaen imzalandığını, müvekkili ile alacaklı banka arasında imzalanan kredi borcundan kaynaklanan bir hukuki uyuşmazlık olduğunu, ihtiyati hacze konu bononun müvekkilline kredi sözleşmesinin ekinde sunulduğunu, dolayısı ile kredi sözlşemesinden bağımsız bir borç ilişkisi mevcut olmadığını, asıl borçlu müvekkili şirket … A.Ş.’ye Mersin 1. Asliye Ticaret Mah. 2020/639E. Sayılı dosyası ile 3+2 aylık konkordato geçici mühleti verildiğini, müvekkili şirketin borçlarına kefil olan diğer müvekkilleri için, asıl borçluya başvurmadıkça takip açılamayacağını, müvekkili şirketin borcunu ödememe adına mallarını kaçırma, kendisinin kaçması gibi bir hususun söz konusu olmadığını, borçlarını ödemek amacıyla mallarını satarak Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/639 E. Sayılı dosyasında mal varlığının terki suretiyle konkordato talep ettiğini, bütün mal varlığına zaten alacaklıların haklarının korunması adına mahkeme tarafında tedbir konulduğunu, kefil olarak gösterilen müvekkilleri ile alacaklı banka arasında akdedilen kefalet sözleşmeleri ve ipotek senetleri şekli hukuk açısında zorunlu unsurları taşımadığını, bu sebepten dolayı da şekli hukuk açısından eksik olması dolayısıyla sözleşmenin geçersiz kıldığını belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan duruşma sonucunda, senedin teminat senedi niteliğinde olduğu, müvekkilleri yönünden sözleşmelerin geçerli olmadığı şeklindeki itirazların İİK.md.265’te tahdidi olarak sayılan sebeplerden olmadığı gerekçesiyle itirazlarının reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı itiraz edenler vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İtiraz edenler vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; müvekkillerinden … A.Ş.nin ticaret merkezlerinin Hatay olduğundan mahkemenin yetkisiz olduğunu, senedin kredinin teminatı olduğundan kambiyo senedi vasfında sayılamayacağını, asıl borçlu şirket … A.Ş. hakkında konkordato geçici mühleti verildiğini, asıl borçluya başvurmadıkça kefillere takip açılamayacağını, kefalet sözleşmeleri ve ipotek senetleri şekli hukuk açısında zorunlu unsurları taşımadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Talep, kambiyo senedine dayalı olarak verilen ihtiyati hacze vaki itiraz istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan duruşma sonucunda, ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiş, bu karara karşı ihtiyati hacze itiraz edenler vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut olayda, talep eden alacaklı bankanın ciro yoluyla hamili olduğu talebe konu 15.07.2016 tanzim ve 03.10.2018 vadeli, 5.000.000 TL tutarlı bononun keşidecisi …, …, … ve … AŞ, lehtarı … AŞ olup, bononun arkasında lehtarın ve alacaklı bankanın cirolarının bulunduğu, borçlulara ödememe protestosunun keşide edilmiş olduğu, bonoda ödeme yerinin İstanbul olarak gösterildiği gibi İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğuna dair yetki şartının yer aldığı anlaşılmaktadır. İhtiyati haciz isteyebilmek için İİK’nun 257/1. maddesine göre, alacağın muaccel olması ve rehinle temin edilmemiş olması yeterlidir. İİK’nın 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebepleri sınırlı şekilde sayılmış olup, bu sayılanlar dışında başka bir sebebe dayanılarak ihtiyati hacze itiraz edilmesi mümkün değildir. Poliçe, bono ve çek birer ibraz senedidir. Ancak, bu kıymetli evrakların ibrazı, yapıldığı kişi ve sonuçları bakımından farklılık gösterir. İbraz, poliçede muhataba, bonoda tanzim edene, çekte ise muhatap bankaya yapılır. İbraz, bono ve poliçe de borçlunun ödeme yapacağı kimseyi öğrenmesini sağlayıcı bir fonksiyona sahiptir. Bu sayede ibraz üzerine poliçe ve bono borcu götürülecek borç haline dönüşmektedir. Bu durumda alacaklının ikametgahı mahkemesinde ihtiyati haciz talep edilebilir. Talebe konu bononun, keşideci imzasının düzenleme ve vade tarihinini kayıtsız şartsız borç ikrarına, bono kelimesini ve düzenleme yerini içermesi nedeniyle şekli unsurları tam olan ve kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren senet niteliğinde olduğu, mahkemece yazılı borç ikrarı olan bonoya dayalı olarak ihtiyati haciz kararı verildiği ve gerekçede bu hususun belirtildiği, bononun vadesinin geçmesi nedeniyle ihtiyati haciz kararı verilmesi için borçluların mal kaçırma hazırlıkları içinde olduğunun kanıtlanmasına gerek bulunmadığı, senetlerin üzerinde teminat senedi olduğuna yönelik bir kayda rastlanılmadığı, buna ilişkin itirazların İİK’nın 265. maddesinde sınırlı olarak sayılmış bulunan sebeplerden olmayıp, mahkemenin ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı kanaatine varıldığından, ihtiyati hacze itiraz edenlerin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İhtiyati hacze itiraz edenler vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Peşin harcın karar harcına mahsup edilmesine başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf yoluna başvuranlar tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362(1)-f maddesi ve İİK’nın 265/ son . maddeleri uyarınca oy birliği Kesin olarak ile karar verildi.