Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/181 E. 2021/247 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/181
KARAR NO : 2021/247
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/11/2020
NUMARASI: 2020/326 Esas
DAVA : İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/03/2021
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında talep edilen ihtiyati haczin reddine yönelik olarak verilen ara kararına karşı süresi içinde ihtiyati haciz isteyen davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması uterine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı (ihtiyati haciz isteyen) vekili, müvekkilinin çay ticareti yapmakta olup, Türkiye ve dünyada üretilen çayların iç piyasada tüketimine yönelik satış ve ithalat işlemlerini gerçekleştirdiğini, davalı şirketin müvekkilinden çay tedarikine yönelik talepte bulunması üzerine, taraflar arasında sözleşme akdedildiğini, bu sözleşme gereği müvekkilinden talep edilen numuneler uygun bulunularak partiler halinde teslim edilen ürünlerin davalının Türkiye genelindeki mağazalarında satışa sunulduğunu, ancak sözleşme gereği ödemenin vadesinden 2 gün öncesinde malların ayıplı olduğundan bahisle sözleşmeye aykırı olarak malların iade edilmek istendiğini, ürünlerin ayıplı olmadığını sözleşmede taahhüt edilen ürünler olduğunu, alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına ve davalı borçlunun mal kaçırma ihtimaline binaen bankalardaki hesaplarına kayıtlı menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan ürün alım anlaşması uyarınca davacıdan tedarik edilen ürünlerin taahhüt edilen üründen farklı ve kalitesiz olduğunu, müşterilerden yoğun şekilde şikayetlerin gelmesi üzerine ürünlerin laboratuar ortamında incelendiğini, ürünlerin taahhüt edilenden kalitesiz olduğunun ortaya çıktığını, müvekkiline tedarik edilen ürünlerin numunelerden farklı olduğunun davacı tarafça da ikrar edildiğini, ayıplı ürünlerle ilgili iade faturalarının yanısıra ceza ve kar kaybına ilişkin faturaların düzenlendiğini, dolayısıyla müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığı gibi davacıdan cari hesaptan dolayı alacaklı olduğunu belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.Dosyanın İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26.02.2020 tarih, 2019/376 E.-2020/162 K. sayılı yetkisizlik kararı ile İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği, yetkisizlik kararı veren mahkemece, 11.10.2019 tarihli ara kararıyla alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden ve yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediğinden ihtiyati haciz isteminin bu aşamada reddine karar verilmiştir.Davacı şirket yetkilisi 22.10.2020 tarihli dilekçesi ile, davalının kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, dürüst davranmadığını, borçlu olduğunun noter ikrarı ile sabit iken, kurumsal kimliğine yakışmayan davranışlarda bulunduğunu, teslim aldığını ikrar edilen ürün karşılığı alacağın temerrüt tarihi olan 09/05/2019 ile 20/10/2020 tarihler arasında ticari temerrüt faizi ile hesaplandığında 3.500.000,00 TL’yi aştığını, ihtiyati haciz koşullarının oluştuğunu belirterek davalı/borçlu hakkında şimdilik 3.500.000,00TL’ye alacağın tahsilini teminen menkul, gayrimenkul malları ile üçüncü tüzel ve şahıslardaki hak ve alacaklarının borca yeter miktarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN ARA KARARI:İlk derece mahkemesince, ytkisizlik kararı veren mahkemece davacının ihtiyati haciz talebi hakkında bir değerlendirme yapıldığı ve reddine karar verildiği, sonrasında önceki kararı değiştirecek yeni bir durumun ve delilin bulunmadığı ihtiyati haciz talep edilen alacağın bizatihi davamızın konusu olması ve yargılamayı gerektirmesi nedeniyle talebin reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı ihtiyati haciz isteyen/davacı şirket yetkilisi tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı talep eden istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşme gereğince ürünlerin davalıya teslim edildiğini, bu hususun davalının noter ihtarnamesinde de kabul edildiğini, ayıp iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davalının kötü niyetli olduğunu, yaklaşık ispat gerçekleştiğinden ihtiyati haciz koşullarının oluştuğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE :Talep, itirazın iptali davasında ihtiyati haciz istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, talebin reddine karar verilmiştir.İhtiyati haciz talep davacı, taraflar arasında imzalanan ürün tedarik sözleşmesi gereğince davalıya sözleşmede taahhüt edilen ürünlerin satıp teslim ettiğini, davalının sözleşmede ödemeyi taahhüt ettiği bedelleri ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin borçlunun itirazı sonucu durduğunu, alacağına dayanak olarak taraflar arasındaki yazışmalar, faturalar ve sözleşmeyi dosyaya sunmuş, davalı-borçlu ise, satın ve teslim alınan ürünlerin sözleşmede taahhüt edilenlerden farklı olup, kalitesiz, ayıplı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257.maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.İİK’nın 258/1. Maddesinin 2. Cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. Maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. Somut olayda, taraflar arasında alım satıma dayalı ticari ilişki bulunduğu, satın ve teslim alınan ürünlerin sözleşmeye aykırı ayıplı olduğunun savunulması karşısında, bu haliyle alacağın varlığı ve miktarı konusunda yaklaşık ispat olgusunun dosyanın geldiği aşama itibariyle gerçekleşmediği sonuç ve kanaatine varıldığından, ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi yerinde olup, yerinde görülmeyen istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir. İstinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-İhtiyati haciz isteyen/davacı şirket yetkilisinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.