Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1790 E. 2021/1632 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1790
KARAR NO: 2021/1632
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/06/2021
NUMARASI: 2020/188 Esas-2021/525 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/12/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerin dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkil ile davalı arasında 01/08/2016 tarihinde Halı Saha İşletme Hakkının verilmesi (kiralama şeklinde) konulu sözleşme düzenlendiği, sözleşmenin 9. ve 10. maddelerine göre, müvekkilinin yaptığı zorunlu ve faydalı masrafların üç yılın sonunda davalı tarafından iade edileceğinin kararlaştırıldığı gibi yasa gereği de bu masrafların davalı tarafından ödenmesi gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, bilirkişi raporunda tespit edilen bedele göre dava değerini 253.815,51 TL artırarak toplam talebini 263.815,51 TL ‘ye yükseltmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesiyle; sözleşmenin davacı adına yetkisiz bir kişi tarafından imzalandığı bu nedenle geçersiz olduğu ayrıca kira sözleşmesinde müvekkilinin adının bulunmayıp, … ifadesinin yer aldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında kurulun geçerli bir sözleşmenin bulunduğu, bu sözleşme kapsamında davacı kiracı tarafından, davalıya 152.000 TL kira ödemesi yapıldığı, ayrıca yapılan masrafların davacı tarafından muhasebeleştirildiği ve amortisman bedeli düşüldüğünde davacının 263.815,51 TL alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesiyle; davacının dayandığı 01/08/2016 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde kiraya verenin ‘…’ olarak gösterildiği ancak müvekkilinin böyle bir unvanın bulunmadığı, sözleşmede adresi yazılı kira konusu taşınmazın mülkiyetinin özel şahsa ait olduğu, bu taşınmazın kiracısının da malikin pay sahibi olduğu dava dışı ayrı bir tüzel kişiliği olan … A.Ş olduğu, davanın açılış tarihi olan 28/02/2020 tarihinde yetkili olmayan kişi tarafından yapılan kira sözleşmesinde kiraya veren ve kiracının kendisine ait olmayan halı sahayı kiraladığı, her ne kadar 22.09.2020 tarihinde davalı … ile … Anonim Şirketi birleşmiş olsa da yargılama esnasında bu durum ticaret sicil kayıtları istenmediği, Kira sözleşmesinin davacı firma yetkilisi olmayan … tarafından imzalandığı adı geçen kişinin imzasının üzerinde şirket kaşesi olmadığından adı geçen kişinin şahsen sözleşmenin tarafı olduğu, davacı şirketin bu sözleşmeye onay verip vermediğinin araştırılmadığı, Yargılama esnasında alınan bilirkişi raporunda davacı tarafın kira bedeli ödediğinin tespit edildiği, müvekkilinin kendisine ait beş kampüsü kapalı halı saha ve basket sahalarını kiraya verdiği, bu sözleşmelerde içerik olarak kiracı tarafından herhangi bir yatırım yapılırsa yatırım bedeli iadesinin talep edilemeyeceğinin belirtildiği, yatırım yapıldığında kiracının söküp alabileceğinin hükme bağlandığı, müvekkilinin diğer kampüslerinde olduğu gibi yatırım yapan kiracılara tahliye anında herhangi bir iade yapılmadığı, Mahkemece eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi raporuna göre karar verildiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararını kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı, davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru sebepleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılmıştır. Davacı taraf, halı saha kira sözleşmesi kapsamında kira konusu yere faydalı masraflar yaptığını ileri sürerek bedelinin tahsilini istemiş, davalı ise taraflar arasında geçerli bir kira sözleşmesi olmadığı gibi davacının yaptığını iddia ettiği masrafları talep etmesinin mümkün bulunmadığını savunmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 4/1-a maddesine göre, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarının sulh hukuk mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir. Taraflar arasındaki ihtilaf kira ilişkisinden kaynaklanmakta olup, bu uyuşmazlığın çözümünde sulh hukuk mahkemeleri görevlidir. Tarafların ticari işletme olduğu konusunda şüphe yoktur. Ancak sulh hukuk mahkemeleri kira ilişkilerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar bakımından ihtisas mahkemeleri olup, tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın bütün kira ilişkilerinden kaynaklanan uyuşmazlıklara bakma görevi sulh hukuk mahkemelerine aittir. Bu sebeple HMK’nın 4. maddesi uyarınca eldeki davaya konu uyuşmazlığın çözümünde sulh hukuk mahkemesi görevlidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114 ve 115. maddelerine göre görev, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkin olduğundan; istinaf sebebi olarak ileri sürülmese de; HMK 335. maddesi gereğince mahkemenin görevli olup olmadığının re’sen incelenmesi gerekmekte olup, kararı veren mahkemenin görevli olmaması nedeniyle, davalı vekilince ileri sürülen esasa ilişkin istinaf nedenleri incelenmeksizin, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ancak yeniden yargılamaya gerek olmadığından; davanın görev-dava şartı yokluğundan usulden reddine ve dosyanın görevli olan sulh hukuk mahkemelerine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, istinaf incelemesine konu ilk derece mahkemesi kararının, HMK.’nun 353(1)a-3 uyarınca usulden KALDIRILMASINA, 1- Kararı veren mahkemenin görevsiz olması nedeniyle HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, 2- HMK’nın 20. maddesi uyarınca, taraflardan birinin, görevsizlik kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde istinaf incelemesine konu kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL SULH HUKUK MAHKEMELERİNE GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin kararın tebliği ile İHTARINA, 3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca harç ve istinaf aşaması dahil yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde ise yargılama harç ve giderlerinin davanın açıldığı mahkemece karara bağlanmasına, 4-Kararın, HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca istinaf incelemesine konu kararı veren İlk Derece Mahkemesince taraflara resen tebliğine, 5- Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istem halinde davalıya iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g. maddesi uyarınca, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 30/12/2021