Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1788 E. 2021/1415 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1788
KARAR NO: 2021/1415
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/06/2021
NUMARASI: 2021/88 Esas – 2021/722 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/11/2021
Taraflar arasındaki Şirketin İhyası davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, … Ltd.Şti hakkında İstanbul Anadolu 21.İş Mahkemesinin 2015/503 esas sayılı dosyasında tebligat yapılamadığını belirterek … Ltd.Şti’nin tüzel kişiliğinin ihyası gerektiğini belirterek şirketin ihyasına karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap, beyan veya delil sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Davalı tarafından, ihyası istenen şirket yöneticileri adına çıkartılan bir tebligatın bulunduğu kanıtlanmamış olmakla, davalının yukarıda bahsi geçen mevzuata ilişkin yasal yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmemiş olması sebebiyle, davacının davasının kabulüne karar verilmiştir. İhyasına karar verilen şirket, resen terkin edilmiş olduğundan tasfiye memuru atanmasına da gerek olmamıştır. Davalı … sicil müdürlüğü davanın açılmasına, usulsüz terkin işlemi ile sebep olduğundan ve hakkında açılan dava kabul edildiğinden,(davalı ilk celse açılan davayı da kabul etmediğinden) HMK’nın 326/1 maddesine göre yargılama giderlerinden sorumludur. (İst. Bam, 13 HD, 2018/1684 E,2020/339 K) Davanın kabulüne, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’nun … sicil numarasında kayıtlı iken TTK.nun geçici 7.maddesi uyarınca sicilden terkin edilmiş olan … Ltd.Şti’nin, İstanbul Anadolu 21. İş Mahkemesinin 2015/503 E sayılı dava dosyası yönünden bu dava ve takip dosyaları sonuçlanıp kesinleşme ve infazına kadar geçerli olmak üzere İhyasına karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; İhyası talep edilen … Limited Şirketi, 13.08.2014 tarihinde Ticaret Sicilinden re’sen terkin edildiğini, buna karşılık davacı tarafça ikame edilen ihya talepli davanın 30.12.2020 tarihinde yani 6 Yıl 3 ay 26 gün sonra açıldığını, TTK Geçici 7. madde fıkra 15’te düzenlenen sürenin hukuki niteliği, hak düşürücü süre olup, birtakım gerekçelerle bu hususun göz ardı edilerek davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka, kanuna ve yerleşik yargıtay içtihatlarına aykırılık teşkil ettiğini, müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğünün, dava konusu işlemi hukuka uygun olduğu,davacının derdest davası bulunduğuna dair sicil kayıtlarına intikal eden hiçbir bildirimi bulunmadığı belirterek ,dava konusu şirketin kaydının silinmesine ilişkin sorumluluğu bulunanların değil de, mevzuat gereğince yapması gereken işlemleri eksiksiz yapan müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, arz edilen ve inceleme sırasında tespit edilecek diğer nedenler de göz önüne alınarak, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK’nın geçici 7. maddesine göre terkin edilen şirketin derdest dava dosyası nedeniyle tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ,karara karşı davalı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca, 01.07.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen şirketlerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. TTK’nın geçici 7. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde ticaret sicil memurluğu tarafından şirketin sicil kaydı terkin edilir. Terkin edilmeden önce, TTK’nın geçici 7/4-a maddesi uyarınca, kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. TTK’nın geçici 7/2. maddesine göre, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz. TTK’nın geçici 7. maddesine uyarınca yapılan terkin işlemine karşı açılan davalarda husumetin yasal hasım olmayan sicil müdürlüğü yöneltilmesi yeterli olup,ayrıca tasfiye memuruna yöneltilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Somut olayda davalı … Sicil Müdürlüğü tarafından dava dışı şirketin TTK geçici 7. Madde kapsamında 13/08/2014 tarihinde münfesih olmaların nedeniyle ticaret sicil gazetesinde gerekli ilan yapılarak süresi içerisinde bir başvuru yapılmadığından sicil kaydı resen terkin edilmiştir. Davacının İstanbul Anadolu 21. İş Mahkemesinin 2015/503 Esas sayılı dosyası ile ihyası istenen şirkette çalıştığına ilişkin SGK ya karşı açtığı hizmet tespit davasının davaya konu şirkete karşı yöneltilebilmesi için eldeki davanın 09/12/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Davalı sicil müdürlüğü Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayınlanan genel ilan dışında, şirket yöneticilerine ihtarat çıkarttığına ilişkin herhangi bir mazbata / belge sunulmadığı gibi sicil dosyasında da rastlanılmamıştır.Belirtilen yasa hükmünde öngörülen ihtar koşulunun yerine getirildiği hususu, davalı tarafça ispat edilememiş olup, usulüne uygun geçerli bir terkin işlemi bulunmadığından terkin edilen şirket yönünden ihya koşulları oluştuğu ve davacının devam eden dava dosyası nedeniyle şirketin ihyasını istemekte haklı ve hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekmiştir. Davada İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. madde çerçevesinde yapılan terkin işleminin hatalı olup, davalı tarafından davaya cevap verilmediği de nazara alındığında; somut olayda HMK’nın 312/2. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmayıp, HMK’nın 326. maddesi uyarınca davalı sicil müdürlüğü yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olacaktır. Buna göre davalı sicil müdürlüğünün şirketin ihyasını gerektiren koşulların oluşmadığı yönünde ileri sürülen istinaf sebebi yerinde görülmemiş ve mahkemece davanın kabulü ile derdest dava dosyasındaki işlemlere hasren şirketin ihyası ile ticaret sicil müdürlüğüne tesciline davacı tarafından yapılan yargılama yargılama giderinin davalı sicil müdürlüğünden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı vekili tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 18/11/2021