Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/177 E. 2021/241 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/177
KARAR NO : 2021/241
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/12/2020
NUMARASI: 2020/761 Esas
DAVA : Haksız Rekabetin Tespiti ile Men’i
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 04/03/2021
Taraflar arasında görülen haksız rekabetin tespiti ile men’i istemli davada, ilk derece mahkemesince 07/12/2020 tarihli ihtiyati tedbirin kısmen kaldırılmasına ve tedbir talebinin kısmen kabulüne ilişkin ara kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması uterine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA:Davacı vekili, müvekkili şirketin binlerce konutluk projesi olan Esenyurt-Beylikdüzü-Başakşehir’de tanınan, başarılı bir inşaat firması olup, halihazırda devam etmekte olan 3.500 konutluk projelerinin bulunduğunu, bu projelerin de yüzde seksen oranında tamamlandığını, müşteri portföyünün de daha çok yabancı uyruklu vatandaşlar olup, müvekkili şirket ile bilgilerin internet üzerinden alınmakta olduğunu, müvekkili şirketin ortaklarından birinin 03.03.2020 tarihinde bir soruşturmadan dolayı göz altına alındığını, bu gözaltı olayının tamamen çarpıtılarak ve gerçek dışı beyanlar ile davalının kendi web sitesinde haber yapıldığını, https://www…..com.tr/ … sitesinde yapılan haber ile haber verme ve eleştiri sınırlarının aşılarak, TTK 55 maddesine aykırı şekilde müvekkili şirketin faaliyetlerini, ticari işlerini yanıltıcı ve gerçeğe aykırı şekilde kötüleyerek haksız rekabete neden olunduğunu, haber içeriğinde müvekkili şirketin ismi açık bir şekilde zikredilerek gerçek dışı ibareler kullanıldığını, haber içerisinde belirtilen beyanların gerçeği yansıtmadığı halde müvekkilin bağlantısı bulunmadığı halde şirketin adının kötü bir şekilde kullanılmasını sağlamak için haberde yer verildiğini, bu şekilde TTK.nın 55. maddesine aykırı şekilde müvekkilinin faaliyetlerini, ticari işlerini yanıltıcı ve gerçeğe aykırı şekilde kötüleyerek haksız rekabete neden olunduğunu ileri sürerek müvekkili şirkete karşı haksız rekabet eylemi hali hazırda devam etmekte olup, https://www….com.tr/… linkindeki haberin dava sonuna kadar tedbiren yayından kaldırılmasına; olmadığı takdirde haber içeriğindeki müvekkili şirket isminin haber yazısından silinmesine, neticeten haksız rekabetin men’i ve ref’i taleplerimizin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesinin 03.11.2020 tarihli tensip tutanağının 10 nolu ara kararıyla, davalı şirkete ait internet haber sitesinde, belirtilen URL adresinde haberin dava dilekçesinde belirtildiği şekilde yer aldığı, mevcut URL adresine girildiğinde haberin halen mevcut olduğu, haberde geçen olaylar konusunda soruşturmanın devam ettiği ve henüz kesinleşen bir yargı kararı bulunmadığı, davacı şirketin ceza soruşturmasına konu olması muhtemel söz konusu olaydaki şahıslardan ayrı bir tüzel kişilik olduğu, olayda adı geçen şahısların davacı şirketin ortak veya yönetici olmasının ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olduğu sonucunu değiştirmeyeceği gibi Anayasa’nın masumiyet karinesi ve evrensel hukuk ilkelerinden olan lekelenmeme hakkı ilkesinin de davacı tüzel kişiliğin korunmasını gerektirdiği, ihtiyati tedbirin yasal şartlarının oluştuğu gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile linkine erişimin dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren engellenmesine karar verilmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, davacının inşaat/taşınmaz işleri ile iştigal ettiğini, müvekkilinin ise, bir medya kuruluşu olduğunu, dolayısıyla farklı mecralarda faaliyet gösterdiklerini, basının temel işlevinin bilgilendirme olduğunu, haber konusunun yargıya intikal ettiğini, aleniyet kazandığını, ayrıca haberin doğrudan davacı ile ilgili olmadığı gibi hakkında hukuka aykırı herhangi bir isnat yapılmadığını, davacı şirket yönetim kurulu başkanının tutuklandığını, haberin yayınlanmasında kamu yararı bulunduğunu, haberin görünür gerçeğe uygun olup, basın ve ifade özgürlüğü kapsamında kaldığını, haksız rekabet teşkil etmediğini belirterek davanın reddine ve haksız ihtiyati tedbirin kaldırılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN ARA KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan duruşma sonucunda, ihtiyati tedbirin sonut olayda tüm şartlarının oluştuğu, itirazın yerinde olmadığı ve fakat söz konusu haber içeriğine erişimin tamamen engellenmesine yönelik verilen ihtiyati tedbir kararının bu yönü ile ölçülü olmadığı, erişimin tamamen engellenmesinin haksız rekabet müessesinin amacına, düşünce ve basın hürriyetine aykırı olacağı, zira haber içeriğinde davacı tüzel kişiliğin adının sadece bir paragrafta geçtiği, dolayısıyla itirazın, erişimin tamamen engellenmesi yönündeki tedbir kararının kaldırılarak yerine sadece davacı tüzel kişiliğinin isminin geçtiği paragrafın yayından çıkartılması yönünde kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu ara kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; tarafların iştigal alanlarının farklı olduğunu, birbirlerine rakip olmadıklarını, haber konusunun yargıya intikal ettiğini ve aleniyet kazandığını, haberin doğrudan davacı ile ilgili olmadığını, davacı şirket yönetim kurulu başkanının tutuklandığını, haberin yayınlanmasında kamu yararı bulunduğunu, haberin basın ve ifade özgürlüğü kapsamında kaldığını, haksız rekabet teşkil etmediğini belirterek ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Talep, davalının yapmış olduğu haber içeriğinde, TTK’nın 54 vd. maddeleri uyarınca haksız rekabette bulunduğu iddiasına dayalı haksız rekabetin meni ve refi istemine ilişkin davada ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesinin tensip ara kararı uyarınca, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiş, davalının itirazı üzerine yapılan yargılama sonucunda, yukarıda belirtilen gerekçe doğrultusunda, itirazın kısmen kabulü ile davacı tüzel kişiliğinin isminin geçtiği paragrafın ilgili yayından çıkartılmasına karar verilmiştir Bu ara kararına karşı, davalı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı tarafça, davalının https://www…..com.tr/ … linki içeriğinde iddia olunan olaylarla ilgili olarak davacı şirketin bağlantısının bulunmadığı halde isminin kullanılmasının haksız rekabet teşkil ettiği iddia edilmiş, davalı ise, haber içeriğinin aleniyet kazandığını, davacı şirket yöneticileri hakkında ceza yargılamasının bulunduğunu, haberin basın ve ifade özgürlüğü içinde kaldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.İlk derece mahkemesince, davaya konu haber linki içeriğinde geçen “ …, ‘Projemizin bize teslim edilmediğini ve işin mahkeme sürecine taşındığını gören silahlı çete örgütü daha da cesaretlenerek hemen akabinde projemizin eski müdürü… ile birlikte … A.Ş isimli bir şirket kurdular’..” şeklindeki içeriğin dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren yayından çıkartılmasına karar verilmiştir. Basının haber verme hakkı ve eleştirme, değer yargısında bulunma hakkı bulunmakla birlikte, bu haklarını kullanırken gerçek olgu ve olaylara dayanmalı, kamu menfaatine, genel menfaate uygun hareket etmeli, eleştirilerinde ve haberlerinde güncelliği yakalamalı, haber ve eleştirinin veriliş ve yazılış tarzı uygun bir üslupla olmalı, dürüst ve bozulmamış rekabet düzenini bozabilecek nitelikteki açıklamalara yer verilmemelidir. Bu durumda, somut olayda ileri sürülen iddia, savunma, toplanan deliller, haber içeriğinin konusu, ilk derece mahkemeninin kararında dayandığı gerekçeler ve özellikle dava konusu haber linkine erişimin tamamen engellenmesi yerine basın ve ifade özgürlüğü, kamu yararı gözetilerek ölçülülük/orantılılık ilkesi doğrultusunda verilen ilk derece mahkemesinin ara kararına yönelik davalının istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.Açıklanan bu nedenlerle davalının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Peşin harcın karar harcına mahsup edilmesine başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.