Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1769 E. 2021/1662 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1769
KARAR NO: 2021/1662
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/05/2021
NUMARASI: 2021/221 Esas – 2021/358 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/12/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, ihyası istenen … Ticaret Limited Şirketi’nin ortaklarının davacı … ve dava dışı ölen … ile … ve … olduğunu, ölen …’ün mirasçılarının …, … ve … olduğunu, ihyası istenen şirketin resen terkin edildiğini, ancak bu işlemden davacının yeni haberdar olduğunu, şirketin iki adet taşınmazı olduğunu, bu iki taşınmazın tasfiye dışında kaldığını, bu nedenle şirketin tasfiye dışı kalmış olan İstanbul ili, Üsküdar ilçesi, … ada, … parsel ve … ada, … parseldeki taşınmazların satışının gerçekleştirilmesi için geçici olarak ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle, ihyası istenen şirketin sermayesinin asgari tutara yükseltilmesi için verilen son tarih olan 14.2.2014 tarihine kadar sermayesini artırmaması nedeniyle infisah etmiş olduğunun tespit edildiğini ve tebligat ile ilân prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 7.7.2014 tarihinde sicil kaydının resen terkin edildiğini, şirketin yapılan ihtara rağmen gereğini yerine getirmemesi nedeniyle davalının kusurunun bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince davanın TTK geçici 7. Maddenin 15. Bendinde düzenlenen 5 yıllık hakdüşürücü süre içerisinde açılmadığı davanı davacının ortağı olduğu şirketin sicil kaydının TTK’nin geçici 7. Maddesinin 4-a bendi uyarınca usulüne uygun şekilde ihtar ve ilân yapılmadan silindiği,iddiasıyla açılan davanın Ticaret Sicili Müdürlüğünce yapılan bu işlemin hukuka aykırı olduğu ve işlemin iptaline ilişkin olduğu ve davacının TTK’nin 34. Maddesi uyarınca İstanbul Sicili Müdürlüğüne başvurup şirketin ihyasını istemek, bu istemi reddedildiği taktirde de sicil müdürlüğünce verilecek karara karşı, kararın tebliğinden itibaren İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün bağlı bulunduğu İstanbul(Çağlayan) Asliye Ticaret Mahkemesine dava açma hakkı bulunduğu gerekçesiyle davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının, geçici ihyasını talep etmiş olduğumuz şirketin resen terkin edilmiş olduğunu kardeşinin 01/12/2020 tarihinde vefatından sonra öğrendiğini, geçici ihyası talep edilen şirketin uhdesinde iki adet taşınmaz kalmış olup, müvekkil pay sahibi olduğu taşınmazlardaki payına ilişkin şirketteki hissesini devretmek istediğinde şirketin tasfiye edildiğini ve taşınmazların şirketin uhdesinde kaldığını öğrendiğini, davalı istanbul ticaret sicil müdürlüğü tarafından şirketin tasfiye sürecinde şirket merkezine ve ortaklarına yapmış olduğu usulüne uygun herhangi bir tebligat veya ihtar bulunmadığını, bu sebeplerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak … limited şirketi’nin geçici ihyasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK’nın geçici 7. maddesine göre terkin edilen şirketin tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir. Mahkemece davanın Hak düşürücü süre nedeniyle davanı reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca, 01.07.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen şirketlerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. TTK’nın geçici 7. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde ticaret sicil memurluğu tarafından şirketin sicil kaydı terkin edilir. Terkin edilmeden önce, TTK’nın geçici 7/4-a maddesi uyarınca, kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. TTK’nın geçici 7/2. maddesine göre, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz. TTK geçici 7/15 maddesi uyarınca bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun veya esas sözleşmede öngörülen usullere göre hareket edilir. Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları veya hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket yada kooperatifin ihyasını isteyebilirler. TTK geçici 7 maddesin de sicil tarafından yapılan terkin işlemelerine karşı açılacak ihya davası özel olarak düzenlenmiş olup, bu maddeye göre açılan ihya davalarının daha genel bir düzenleme olan TTK 34. Maddesi uyarınca sicil kararına itiraz olarak değerlendirilerek yetkili mahkemenin sicilin bulunduğu yer mahkemesi olarak belirlenmesi yoluna gidilemez. TTK geçici 7 maddesinde ihya davasında yetkili mahkeme ile ilgili bir düzenleme yapılmadığından, geçici 7/15 maddesindeki düzenleme gereği bu davada yetkili mahkeme ihya ile ilgili özel düzenleme niteliğinde olan TTK 547 maddesi uyarınca şirket mahkemesinin bulunduğu yer mahkemesidir. TTK’nın geçici 7. maddesine uyarınca yapılan terkin işlemine karşı açılan davalarda husumetin yasal hasım olmayan sicil müdürlüğü yöneltilmesi yeterli olup, ayrıca tasfiye memuruna yöneltilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Somut olayda davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından davaya konu sicil adresi Üsküdar/İstanbul olan şirketin TTK geçici 7. Madde kapsamında 07/07/2014 tarihinde münfesih olmaların nedeniyle ticaret sicil gazetesinde gerekli ilan yapılarak süresi içerisinde bir başvuru yapılmadığından sicil kaydı resen terkin edilmiştir. Sicil dosyasında davaya konu … Ltd. Şti ve şirketin temsilcilerine tebligat yapıldığına ilişkin herhangi bir mazbata/belge sunulmadığı gibi sicil dosyasında da rastlanılmamıştır.Buna göre yasa hükmünde öngörülen ihtar koşulunun yerine getirildiği hususu, davalı tarafça ispat edilememiş olup, usulüne uygun geçerli bir terkin işlemi bulunmadığından terkin edilen şirket yönünden davaya konu ihya talebi TTK nın geçici 7 maddesinde öngörülen hak düşürücü süreye tabii değildir. Davacının ortağı olduğu davaya konu şirketin adına kayıtlı taşınmazlar bulunduğu iddiası ile terkin edilen şirket ihyasını talep etmiş olup, şirket adına kayıtlı taşınmaz bulunması halinde şirketin ihyasını istemekte haklı ve hukuki yararı olacaktır. Buna göre ilk derece mahkemesince davalı sicil müdürlüğü tarafından usulüne uygun bir terkin bulunmadığından hak ve hak düşürücü süreye tabii olmayan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsizdir. O halde mahkemece yetkili olduğu davada işin esasına girilerek davaya konu terkin edilen şirket adına kayıtlı olduğu iddia edilen taşınmazların tapu kayıtları dosyaya kazandırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği husus gözetilmeden eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunu kabulü ile derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 2-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, 3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.30/12/2021