Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1737 E. 2021/1414 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1737
KARAR NO: 2021/1414
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/04/2021
NUMARASI: 2020/634 Esas – 2021/297 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/11/2021
Taraflar arasındaki Şirketin İhyası davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı tasfiye memuru tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin ve ihyası istenilen … Ltd.Şti’nin de dahil olduğu yaralanmalı trafik kazası nedeniyle açılan tazminat davasında İstanbul 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/75 esas 2011/405 karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiği, verilen kararın Yargıtay 17.Hukuk Dairesince bozulduğunu, bozma üzerine mahkemenin direnme kararı verdiğini, bunun üzerine dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderildiğini, Hukuk Genel Kurulunca şirketin tasfiye sürecine girmesi nedeniyle ihya davası açılmak üzere kendilerine süre verildiğini belirterek … Ltd.Şti’nin ünvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılara yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmedikleri gibi, yazılı bildirimde de bulunmadıklarından, H.M.K nun 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettikleri varsayılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İhyası istenen şirketin davalı olduğu, davanın tasfiye nedeniyle terkin işleminden önce açıldığı, ihyası istenen şirketin davadan haberdar olduğu, tasfiyenin tamamlanmadığı ve tasfiyenin tamamlanabilmesi için için şirketin tüzel kişiliğinin yeniden ihyası ve şirkete tasfiye memuru atanması gerekmektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’nun … sicil numarasında kayıtlı iken terkini yapılan Tasfiye Halinde … Limited Şirketi’nin terkin kaydının İPTALİ ile İstanbul 1 Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/321 esas sayılı dosyasında yargılamanın yürütülebilmesi amacıyla ticaret siciline tescil ve ilanına karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı tasfiye memuru tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Huzurdaki davaya konu yargılamada, Tasfiye Memuru tasfiyenini usülüne uygun ilan edilerek alacaklılara itiraz hakkı tanınıdığı ,derdest dava da tasfiye işlemlerine itiraz edilmediğini ,yapılan terkin işleminin usul ve yasaya aykırı olmadığını ve yargılama sırasında taraflarına çıkarılan tüm tebligatların, 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve bu kanuna istinaden ihdas olunan yönetmeliğe aykırı surette gerçekleştirildiğini, bu niteliği itibariyle anayasa ile güvence altına alınan savunma haklarının kısıtlandığını belirterek İstinaf taleplerinin kabulü ile kararın kaldırılarak, davanın reddi ile yargılama giderlerinin karşı yan’a tahmiline, karar verilmesini, talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK’nın 547. Maddesi uyarınca tasfiye sonucu ticaret sicilinden terkin edilen şirketin derdest dava nedeniyle tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş,bu karara karşı davalı tasfiye memuru tarafından, istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. TTK’nın 547. maddesi gereğince ” (1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir”. Alacaklıların çağrılması ve korunması başlıklı 541/3 maddesinde” şirketin, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçlarını karşılayacak tutarda para notere depo edilir” hükümleri düzenlenmiştir. Şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir.Tüzel kişiliğin son bulması sonucunu doğuran fesih ve tasfiye işleminin hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün olmayıp bu durumda bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına olacaktır. Ek tasfiye niteliği gereği yeni bir hukuki durum yaratmayıp,tasfiye aşamasında ihmal edilen veya eksik yapılan işlerin tamamlanmasına imkan sağlayarak tasfiyenin gerçek anlamda tamamlanmasına hizmet eden geçici bir tedbir niteliğindedir. Davalı tasfiye memuru dosyada yapılan tesligatların 7201 sayılı Tebligat kanunu ve yönetmeliğine aykırı olduğunu iddia etmiş ise de dava dilekçesi dilekçede bildirilen mernis adresinde davalının bizzat kendisine tebliği edildiği aynı adrese yapılan gerekçeli karar tebliğinin ise adreste tanınmaması nedeniyle iade edilmesi üzerine TK 21/2 maddesi uyarınca tebliği edildiği ve yapılan tebligatının Tebligat Kanunu ve mevzuatına uygun olduğu anlaşıllmıştır. Somut olayda ihyası talep edilen … Ltd.Şti ‘ nin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde kayıtlı iken tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru davalının, 27/08/2012 tarihinde şirketin tasfiye kapanışı yapılarak ticaret sicilden kaydının terkin edildiği, davacı tarafından ihyası istenen şirket aleyhine açılan İstanbul 1 Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/321 Esas (bozma öncesi 2014/144 E-2014/318 K) sayılı dosyası ile açılan tazminat davasının derdest olduğu,bu hale göre davacının anılan mahkemede açtığı derdest dava nedeniyle şirketin ihyasını istemekte haklı ve hukuki hukuki yararı bulunduğu ve terkin edilen şirket yönünden ek tasfiye koşulları oluştuğu anlaşılmıştır. Buna göre mahkemece TTK’nın 547/2. Maddesi uyarınca son tasfiye memurunun tasfiye memuru olarak atanmasında isabetli olup, davalı tasfiye memurunun tasfiyenin usulüne uygun yapıldığı ve şirketin ihyasını gerektiren koşulların oluşmadığı yönünde ileri sürülen istinaf sebebi yerinde görülmemiş ve mahkemece davanın kabulü ile derdest dava dosyasındaki işlemlere hasren şirketin ihyası ile ticaret sicil müdürlüğüne tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı tasfiye memuru tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davalı tasfiye memuru tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 18/11/2021