Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1725 E. 2021/1401 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1725
KARAR NO: 2021/1401
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/07/2021
NUMARASI: 2021/424 Esas – 2021/606 Karar
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/11/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün Talep eden davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı şirket yetkilisi tarafından 06/07/2021 tarihli dava dilekçesi ile, davacı şirkete ait karar defterinin 15/10/2020 tarihinden itibaren tüm aramalarına rağmen bulunmadığını ileri sürerek zayi belgesi verilmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacı şirket yetkilisince davacı şirkete ait karar defterinin 15/10/2020 tarihinden itibaren tüm aramalarına rağmen bulunmadığını beyan etmiş olup, zayi belgesi talep eden davacının en geç bu tarihte zayi durumunu öğrendiği anlaşılmakla hakdüşürücü sürenin 15/10/2020 tarihinden itibaren işlemeye başladığı, huzurdaki davanın ise 06/07/2021 tarihinde açıldığı gözönüne alındığında davacının olayı öğrendiği tarihten itibaren 15 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra zayi belgesi talep ettiği anlaşılmakla, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Ticari defterin zayi olması hususunda şirketin bir kusuru olmayıp, kusurun muhasebeciye ait olduğunu, şirket defterinin zayi olması durumundan daha geç haberleri olduğunu, hak düşürücü süreler içinde başvuru yapıldığın, muhasebeci tarafından oyalanarak mücbir sebepler sebebiyle gecikmeli olarak öğrenilmesinden kaynaklandığını, Defterlerin yangın, sel vb. mücbir sebeplerden dolayı zayi olmadığını, davanın, defterlerin kaybolduğunu tam olarak tespit ettikleri gün açıldığını, Defterlerin kaybolduğunun geç bildirildiğini, defterleri bulmak için taraflarınca çeşitli yerlere gidilerek inceleme yapıldığını, lakin bu süre içinde de defterlerin bulunamadığını, bu nedenlerle kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK’nun 82/7 maddesi uyarınca zayii belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. TTK’nın 82/7 maddesi “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir.” düzenlemesini içermektedir. Maddede düzenlenen 15 günlük süre hak düşürücü süre olup, davanın görülebilirlik şartıdır. Somut olayda, davacı 15/10/2020 tarihinden itibaren yapılan aramalara rağmen şirkete ait karar defterinin bulunamadığını belirterek zayi belgesi istemine ilişkin davayı 06/07/2021 tarihinde açmıştır. Davacının bu beyanı uyarınca talebe konu karar defterinin kaybından 15/10/2020 tarihinde haberdar olduğunun kabulü gerekmiştir. Buna göre davanın TTK 82 maddesi uyarınca 15 günlük hak düşürücü sürede açılmamadığından mahkemece davanın hakdüşürücü sürede açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)ç maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 18/11/2021