Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1705 E. 2021/1246 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1705
KARAR NO: 2021/1246
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/08/2021 (Ara karar)
NUMARASI: 2021/518 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/10/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili dilekçesinde özetle; Davacı-alacaklı … A.Ş. ile davalı-borçlu … Ltd. Şti. arasında imzalanan kredi sözleşmeleri gereğince adı geçen şirkete nakdi ve gayri nakdi krediler kullandırıldığını, davalı-borçlu şirketin İnegöl 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/248 Esas sayılı dosyası ile konkordato talebinde bulunduğunu, İnegöl 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 27/04/2021 Tarih 2018/248 Esas, 2021/151 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne, davacı … Ltd. Şti.’nin konkordato projesinin İİK md. 305 vd.maddeleri uyarınca tasdikine karar verilerek, tasdik kararının ilanı 15/06/2021 tarihinde yapıldığını, konkordato Komiserliği’nin İİK 299.maddesi gereğince alacaklıları alacaklarını bildirme daveti üzerine konkordato komiserine yasal süresinde sunulan alacak kayıt talep dilekçeleri ile kesin mühlet tarihi olan 08/03/2019 tarihi itibariyle toplam 361.248,00 TL şirket alacağının kayıt ve kabulü talep edildiğni, İnegöl 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/248 Esas sayılı dosyasında yapılan bilirkişi incelemesi sonrası tasdikine karar verilen konkordato projesinde kesin mühlet tarihi itibariyle şirket alacağının 294.388,72 TL olduğu tespit edildiğini ancak kesin mühlet kararından sonra mahkemenin 05/01/2021 tarihli ara kararına istinaden 27/01/2021 tarihinde konkordato talep eden davacı firmaya müvekkili banka tarafından 209.879,27 TL iade edilmiş ve böylece müvekkili bankanın toplam nakit alacağı 294.388,72 + 209.879,27 = 504.267,99 TL olarak ortaya çıktığını, müvekkil bankanın bu şekildeki alacağının sadece 189.256,51 TL’si davacı şirketçe kabul edilmiş olup, kalan kısım olan 315.011,48 TL nakit alacak itiraza uğramakla çekişmeli alacak haline gelmiş geldiğini, öte yandan müvekkilg bankanın davacı şirketten olan çekişmeli haldeki gayri nakdi alacak miktarı ise 42.630,00 TL olup toplamda nakdi – gayri nakdi çekişmeli alacak miktarı 357.641,48 TL olarak ortaya çıktığını belirterek, müvekkilinin hak kaybına uğramaması bakımından çekişmeli hale gelen ve işbu davanın konusunu teşkil eden 315.011,48 TL nakdi, 42.630,00 TL gayri nakdi (toplam 357.641,48 TL) alacağının konkordato projesinin tasdikine ilişkin kararda belirtilen taksit tarihlerinde bir banka hesabına bloke edilmesini İİK 308/b-2 hükmü gözetilerek bu yönde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: İstinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesince ihtiyati tedbir talebi hakkında yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, “HMK ‘nun 389. Maddesine göre mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceğinin veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde tedbir kararı verilebilir. HMK ‘nun 390. Maddesine göre tedbir talep eden taraf, davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Somut olayda, HMK m.389’da belirtilen şartlar oluşmadığından ve davacının iddialarıyla birlikte davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat edecek nitelikte delilleri sunamadığından, ayrıca davacının iddiasının ve haklılığının ancak yapılacak yargılama sonucunda belirlenebilecek olması nedeniyle, HMK’nun 389 ve 390. Maddelerinde belirtilen şartlar oluşmadığı …” gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati Tedbir Talep eden Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; lehine ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için HMK 389 ve 390. maddede belirtilen şartlar oluşmuş ve davanın esası yönünden haklılığının yaklaşık olarak ispat edecek nitelikte deliller dava açılırken sunulduğunu, sunulan bu delillerin değerlendirilmeden ihtiyati tedbir isteminin reddedildiğini, yaklaşık ispat koşulunun yerine getirildiğini, dava dilekçesinin eklerinde gerekli belgelerin sunulduğunu, hususlarını istinaf ederek, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Talep, Konkordato nisabına eksik kaydedildiği iddia olunan alacağın tahsili istemiyle açılan davada alacağın banka hesabına depo edilmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesi, istemidir.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, ihtiyati tedbir şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. Davalı … Limited Şirketi hakkında İnegöl 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) 27/04/2021 tarih, 2018/248 esas ve 2021/151 karar sayılı ilamı ile konkordatonun tasdikine karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 308/b-1 maddesine göre, alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilânı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler. Aynı maddenin 2. Fıkrasına göre ise, tasdik kararını veren mahkemenin, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebileceği düzenlenmiştir. Dolayısıyla çekişmeli alacaklara isabet eden payın bankaya depo edilmesine ilişkin talebin dava açma süresi içinde tasdik kararını veren mahkemeye yöneltilmelidir.Bunun dışında genel hükümlere göre, para alacağı hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesi de mümkün değildir. Zira ihtiyati tedbirler hali hazırda görülmekte olan veya ileride açılacak bir davanın sonucunun etkisiz veya anlamsız kalmasını önlemek için başvurulan geçici nitelikte ve kural olarak kanunla belirlenmiş önlemlerdir. Özel düzenlemeler bir kenara bırakılacak olursa ihtiyati tedbirlere ilişkin temel düzenleme Hukuk Muhakemeleri Kanununun 389 ve devamı maddelerinde yer almaktadır. İhtiyati haciz bir para alacağının geçici olarak teminini amaçlarken ihtiyati tedbir ferdileştirilmiş muayyen bir talebin teminini hedef tutmaktadır. Bu nedenle ihtiyati haciz kararı verilmesi gereken hallerde ihtiyati tedbir kararı verilemez (Saldırım, M.: İhtiyati Tedbir ve İhtiyati Haciz Üzerine Karşılaştırmalı Bir İnceleme, TBB. Dergisi, 1997/2, s:203-210). Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, para alacağına ilişkin bir davada ihtiyati tedbir kararı verilmesi hukuka uygun değildir. Dolayısıyla mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İhtiyati tedbir talep eden davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati tedbir talep eden davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 21/10/2021