Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1666 E. 2021/1202 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1666
KARAR NO: 2021/1202
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01.07. 2021 (Ara karar)
NUMARASI: 2020/187 Esas (derdest dosya)
TALEP: İhtiyati Tedbire İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/10/2021
Taraflar arasında görülen davada; mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine dair verilen ara kararının davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında önce … bankası nezdindeki hesabından davalı bankadaki maaş hesabına para aktarılarak, aktarılan bu bedel ile birlikte maaş hesabında bulunan tutarın ayrıca internet bankacılığı üzerinden çekilen krediden oluşan toplam 36.558,92 TL’nin dövize çevrilerek 5.550 euro olarak hesaptan çıkarıldığını belirterek rızası dışında çekilen 29.553,00 TL krediden borçlu olmadığının tespiti ve dövize çevrilerek hesaptan çekilen 8.687,40 TL’nin avans faiziyle davalıdan tahsiline ve müvekkilinin rızası dışında çekilen 29.553,00 TL kredinin taksitlerinin ödemesinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı banka cevap dilekçesiyle; bankaya husumet düşmeyeceği, davacının hukuki yararının olmadığı, internet bankacılığı işlemlerinin tek kullanımlık şifre ile gerçekleştirildiği, işlemlerin davacı adına kayıtlı hesaptan yapıldığı, davacının hesap bilgilerini ve şifresini koruyamadığı için kusurlu bulunduğu, bankaya izafe edilecek bir kusur bulunmadığını belirterek davanın ve ihtiyati tedbirin reddine karar verilmesini savunmuştur.
İHTİYATİ TEDBİR KARARI: Mahkemece 08.06.2021 tarihli ara kararı ile, HMK 389. ve 390/3 maddesindeki koşulların oluştuğu gerekçesiyle rıza dışı çekildiği iddia edilen kredinin taksitlerinin ödenmesinin tedbiden durdurulmasına karar verilmiştir.
İTİRAZ: Davalı banka vekili tarafından, tedbir kararının adil yargılanma ilkesinin vazgeçilmez unsuru olan eşitlik durumunu haleldar ettiği, müvekkili bankanın telafisi imkansız zararına neden olacağı ileri sürülerek itiraz edilmiş ve ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: Mahkemece 01.07. 2021 tarihli ara kararı ile, itiraz nedenlerinin yerinde olmadığı, HMK 389. ve 390/3. maddesindeki koşulların bulunduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.Bu ara karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesiyle; ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu zira dosyaya ibraz edilen 27.04.2021 tarihli yazı cevabı ile, dava konusu 01.01.2020 ile 31.01.2021 tarihleri arasındaki hesap hareketlerini gösteren hesap özetinde, davacının ilgili işlemler için müvekkili banka nezdinde kayıtlı tek kullanımlık akıllı SMS şifrelerinin gönderilmiş olduğunun sabit bulunduğu, şifrenin eksiksiz olarak girişi yapılmadan işlemlerin tamamlanmasının mümkün bulunmadığı, şifrenin banka personeli dahil kimseyle paylaşılmaması konusunda uyarının iletildiği, statik şifrelerin ifşa omasında davacının kusurlu bulunduğu, kendi kusurunu bankaya yükleyerek hak çıkarma çabasının hukuk düzenince korunmayacağı, davacı tarafından müvekkili bankanın kusurlu olduğu yönünde hiç bir delil sunulmamışken ihtiyati tedbirin kabulü ve itirazın reddi kararının hukuka uygun bulunmadığı, yaklaşık ispata dayanak olarak sadece savcılık nezdindeki soruşturma evrakının gösterildiği, dava konusu işlemlere ilişkin şifrelerin davacının bankada kayıtlı numarasına gönderilmesi karşısında davacının ciddi bir zararının bulunduğunu kabul edilemeyeceğinin belirterek ilk derece mahkemesinin tedbire itirazın reddine yönelik ara kararının ve ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davalı banka nezdindeki hesabından bilgisi ve rızası dışında çekilen tutarın iadesi ile yine aynı hesaptan bilgisi ve rızası dışında çekilen krediden dolayı borçlu olunmadığının istemine ilişkindir. Talep, ihtiyati tedbire itirazı kapsamaktadır. İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiş, bu ara karara karşı, davalı vekili tarafından yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılmıştır. HMK 389. maddesinde, ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale gelebileceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, genel bir ihtiyati tedbir sebebi veya şartı olarak kabul edilmiştir. HMK 390/2. maddesine göre de, tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Somut olayda, bilgisi ve rızası dışında bankadaki hesabından kredi çekildiği iddiasıyla bu krediden borçlu olunmadığının tespiti ve hesabından çekilen tutarın iadesi istemiyle açılan davada, davacının rızası dışında çekildiği iddia edilen kredinin ödemesinin durdurulması konusundaki ihtiyati tedbir tedbir isteminin, mahkemece %15 oranındaki teminat karşılığında kabul edildiği ve davalı vekilinin itirazı da aynı gerekçeyle reddedildiği anlaşılmaktadır. Davacı taraf, kredinin kendi onayı dışında çekildiği iddiasından başka rıza dışında yapılan işlemin bankaya derhal bildirilmesine rağmen banka tarafından paranın dövize çevrilerek hesaptan çıkışının engellenemediği iddiasının da ileri sürülmesi, buna karşılık davalı banka tarafından, işlemlerin davacıya gönderilen tek kullanımlık şifrelerle yapıldığı savunmasında bulunması, olayla ilgili C. Savcılığı nezdinde yürütülen soruşturma olması karşısında, mevcut dosya kapsamına nazaran, ilk derece mahkemesince davacıya geçici hukuki koruma sağlanıp, HMK’nın 389. maddesi kapsamında ihtiyati tedbir koşullarının gerçekleştiği ve 390/3. maddesi uyarınca yaklaşık ispatın bulunduğuna ilişkin gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmesi yerinde olduğu gibi değişen durum ve koşullara göre tedbirin her zaman değiştirilebileceği veya kaldırılabileceği de gözetildiğinde; davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Karşı Taraf/Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Karşı Taraf/Davalı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Karşı Taraf/Davalı tarafından İstinaf aşamasında yapılan yargılama masraflarını yapılacak yargılama sonunda ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 14/10/2021