Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1653 E. 2021/1337 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1653
KARAR NO: 2021/1337
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/07/2021
NUMARASI: 2021/189 Esas – 2021/663 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/11/2021
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı banka vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkili ile davalı banka arasında imzalanan mevduat hesabı sözleşmesi kapsamında, davalı banka nezdinde müvekkili adına vadesiz mevduat hesabı açıldığını, bu hesabın hiçbir şekilde internet bankacılığına açılmamış olmasına rağmen, müvekkili tarafından açılan vadesiz mevduat hesabında bulunan paranın müvekkilin talimatı, bilgisi, onayı olmadan ve müvekkilin kendisine haber verilmeden sahte EFT talimatlarına istinaden 3.şahıslara ait hesaplara gönderildiğini ve hesabın boşaltıldığını, objektif özen borcu altında olan bankanın, söz konusu hesap için gerekli güvenlik, önlem ve teyitlerini almadan müvekkile ait paranın haksız havalesinden/çekilmesinden ötürü tam kusurlu bir şekilde sorumlu olduğunu fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile; şimdilik 10.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, dava konusu ile ilgili ceza davası bulunduğunu, ceza davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacının talep ettiği gibi bir zararı bulunmadığını, zararın bir kısmını iade aldığını, “…” adlı örgüt ile davacının ilişkisinin açıklanması gerektiğini, bu örgütün bir saadet zinciri olduğunu, farklı kişiler tarafından bu şekilde açılmış davaların olduğunu ancak talep edilen paraların iade edildiğini, karşılıklı para transferlerinin ve finansal döngünün araştırılmasının gerektiğini, davacı taraf ile havale işlem alıcısının birbirilerini tanıyan ve dava öncesi ve sonrasında pek çok işlem gerçekleşen kişiler olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince, davacı ile davalı banka arasında “Mevduat Hesabı Sözleşmesi” imzalandığı, davacı ile davalı banka arasındaki ilişkinin bankacılık işlemi, davacının ise ticari ve mesleki amaçlı hareket etmediğinden davacının 6502 sayılı kanunun 3. maddesi k) bendinde tanımlanan tüketici, uyuşmazlık konusunun (l) bendinde tanımlanan tüketici işlemi olduğu, görev hususu kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese dahi, mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözönünde tutulması gerektiğinden dava tarihi itibariyle bu tür davalarda Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek davanın görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK m. 114/1-c ve m. 115/2 uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı banka vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davacının mesleki amaçla hareket ettiğini, sözkonusu işlemlerin hangi amaç ve irade ile gerçekleştirildiğinin araştırılması gerektiğini, uyuşmazlığın kredi ve finans kuruluşlarına ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlara aykırılık iddiasından kaynaklandığını, bu nedenle görevsizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Davacı, davalı banka nezdinde bulunan hesabından dava dışı 3. bir kişiye bilgisi ve rızası dışında para havalesinin yapıldığını iddia etmiştir. İlk derece mahkemesince, tüketici mahkemesi görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş, bu karara karşı davalı banka vekilince süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. 28.05.2014’te yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/1- k maddesinde “tüketici”, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak, 3/1-l maddesinde ise “tüketici işlemi”, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak ifade edilmiştir. Yine anılan yasanın 73/1 maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, 83/2 maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun göreve ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda, davacı ile davalı banka arasında akdedilen bankacılık hizmet sözleşmesi gereğince davacının davalı banka nezdinde mevduat hesabının bulunduğu ihtilafsız olup, sahte olarak oluşturulan eft talimatı uyarınca hesabından 3. bir kişinin hesabına rızası ve bilgisi dışında para gönderildiğinden dolayı zarara uğranıldığı iddia edilmiş olup, davanın 28.05.2014 tarihinden sonra açılmış bulunmasına ve davanın bankacılık işleminden doğan zararın tahsiline yönelik olduğuna göre, mahkemece davanın görev yönünden reddedilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davalı bankanın istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı banka vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harcının hazineye irad kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.11/11/2021