Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1621 E. 2021/1116 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1621
KARAR NO: 2021/1116
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/06/2021
NUMARASI: 2021/31 Esas – 2021/475 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/09/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün Davalı …L vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalı …’in tasfiye memurluğu gözetiminde tasfiyesi gerçekleştirilen dava dışı … LTD. ŞTİ.’nin İstanbul 8. İcra Hukuk Mahkemesi 2014/409 esas 2015/555 karar sayılı ilamından doğan vekalet ücreti borcunu ödememesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … e. ( yeni esası … e. ) sayılı dosyasından icra takibine başlanıldığını ve takibin kesinleştiğini, borçlu şirketin tasfiye sürecinin tamamlandığı ve işbu hususun sicile tescil edildiği ilgili icra takibi esnasında öğrenildiğinden ve ticaret sicilden kaydı silinen şirketin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunan diğer kişi ve kuruluşların haklı sebeplere dayanarak mahkemeye başvurabilecekleri ve şirketin ihyasını isteyebileceklerini belirterek .. LTD. ŞTİ’nden olan alacağına istinaden derdest edilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasının neticelendirilmesi için davalılar aleyhine derdest edilen ihya davasının kabulü ile … LTD. ŞTİ’nin ihyasına ve terkin kaydının iptali ile tesciline, davalı İstanbul Ticaret Odası “ Yasal Hasım ” olduğundan, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer davalı ve aynı zamanda tasfiye memuru olan “ Zorunlu Hasım ” … üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekilinin davaya cevap dilekçesi özetle; davacının tasfiye edilen ve ihyasını istemiş olduğu şirketin davacı şirket ile bir ticari ilişkisinin bulunmadığı zira davacı tarafından yapılan takipte borçlunun tasfiye edilen şirket değil … AŞ olduğu açıkça görülmektedir. Bu nedenle davacı tarafından huzurda açılmış olan davanın reddi gerektiğini, davacı tarafından tasfiye edilen şirkete tebligat yapılmış olduğu iddiası olup bunun da gerçeği yansıtmadığı açıktır. Zira tasfiye halinde olan şirkette tebligatların şirketin tasfiye memuruna yapılmasının da zorunlu olduğu açık olup bu bağlamda aslında tasfiye edilmiş olan şirkete her hangi bir tebligat yapılamamış olduğu toplanacak olan deliller sonucunda açıkça görülecek olup bu nedenle ayrıca davanın reddi gerektiğini, davacı tarafından yenilenen icra dosyası olduğu beyan edilmiş olup bu konuda da yapılan bir tebligatın olmadığı açıktır. Kaldı ki, öncelikle huzurdaki davanın açılabilmesi için elde güncel, derdest ve devam eden bir takibin olmasının da zorunlu olduğunu belirterek öncelikle açılan davanın husumet yokluğundan aksi taktirde davacının borçlusunun müvekkil ve yine tasfiye edilmiş olan şirket olmaması nedeniyle davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı sicil müdürlüğüne yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi, yazılı bildirimde de bulunmadığından, H.M.K nun 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece “incelendiğinde, ihyası istenen şirketin takip borçlusu olduğu, icra takibinin tasfiye nedeniyle terkin işleminden önce başlatıldığı, ihyası istenen şirketin takipten haberdar olduğu, tasfiyenin tamamlanmamış olduğu tasfiyenin tamamlanması nedeniyle tüzel kişiliği sona erdirilen şirket hakkında devam eden takibin yürütülebilmesi ve tasfiyenin tamamlanabilmesi için şirketin tüzel kişiliğinin yeniden ihyası ve şirkete tasfiye memuru atanması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’nun … sicil numarasında kayıtlı iken terkini yapılan Tasfiye Halinde … Limited Şirketi’nin terkin kaydının İPTALİ ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibinin yürütülebilmesi amacıyla ticaret siciline tescil ve ilanına, tasfiye memuru olarak davalı …’in atanmasına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … istinaf dilekçesinde özetle; yaptıkları savunmanın gerekçeli karar yansıtılmadığını, davacının tasfiye edilen ve ihyasını istemiş olduğu şirketin davacı şirket ile bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, davacı tarafından ihyası istenen şirketin … A.Ş. olduğunu, huzurdaki davaya dayanak yapılarak açılan icra takibinde alacağın avukatlık vekalet ücretine dayalı olduğu açılan davanın şirket tarafından açılmış olmasının hatalı olduğunu, husumet yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, tasfiye halinde olan şirkette tebligatların şirketin tasfiye memuruna yapılmasının da zorunlu olduğunu, aslında tasfiye edilmiş olan şirkete herhangi bir tebligat yapılamadığını, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK’nın 547. Maddesi uyarınca tasfiye sonucu ticaret sicilinden terkin edilen şirketin derdest dava nedeniyle tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı tasfiye memuru tarafından, istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. TTK’nın 547. maddesi gereğince “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.”Alacaklıların çağrılması ve korunması başlıklı 541/3 maddesinde” şirketin, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçlarını karşılayacak tutarda para notere depo edilir” hükümleri düzenlenmiştir. Şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir.Tüzel kişiliğin son bulması sonucunu doğuran fesih ve tasfiye işleminin hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün olmayıp bu durumda bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına olacaktır. Ek tasfiye niteliği gereği yeni bir hukuki durum yaratmayıp,tasfiye aşamasında ihmal edilen veya eksik yapılan işlerin tamamlanmasına imkan sağlayarak tasfiyenin gerçek anlamda tamamlanmasına hizmet eden geçici bir tedbir niteliğindedir. Somut olayda ihyası talep edilen tasfiye halindeki … LTD.ŞTİ. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde kayıtlı iken tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru davalının, 28/12/2015 tarihinde şirketin tasfiye kapanışı yapılarak ticaret sicilden kaydının terkin edildiği, davacı tarafından ihyası istenen şirket aleyhine İstanbul … İcra Dairesini … Takip sayılı dosyası ile ilamlı icra yolu ile başlatılan takibin derdest olduğu görülmüştür. Buna göre davacının anılan icra takibi nedeniyle şirketin ihyasını istemekte haklı ve hukuki hukuki yararı mevcut bulunduğu ve terkin edilen şirket yönünden ek tasfiye koşulları oluştuğu anlaşılmış olup,davalı tasfiye memuru davacı şirketin takip dayanağı ilam da hükmedilen vekalet ücretinin Avukata ait olması nedeniyle talebinde hukuki yararı ve husumeti bulunmadığı bu nedenle şirketin ihyasını gerektiren koşulların oluşmadığına yönelik ileri sürülen bu husular eldeki davada incelenmesi gereken bir konu olmayıp devam eden icra dosyasında inceleme konusu olduğundan mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf karar harcı davalı tasfiye memuru tarafından peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3- Davalı tasfiye memuru tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi 30/09/2021