Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1603 E. 2021/1404 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1603
KARAR NO: 2021/1404
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/05/2021
NUMARASI: 2021/34 Esas – 2021/526 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/11/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün Davalı/Tasfiye memurları vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, … Ltd Şti ve … Ltd Şti’yi hasım göstererek işçilik alacağı davası açtığını, ancak taraf olarak gösterilen … Ltd Şti ve … Ltd Şti. adlı şirketlerin ticaret sicilinden resen terkin edildiğinin yapılan yargılamada öğrenildiğini, yargılamanın devamı bakımından, İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğünün sicilinde kayıtlı … Ltd Şti ve … Ltd. Şti. unvanlı şirketlerin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: ortakların aldığı müşterek kararlar ile şirketlerin tasfiyesine gidildiğini, işlemlerin prosedürlere uyularak eksiksiz yapıldığını beyan ederek haksız davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile tasfiye nedeniyle terkin olunan İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nolu Tasfiye Halinde … Limited Şirketi’nin ve tasfiye nedeniyle terkin olunan İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nolu Tasfiye Halinde … Limited Şirketi’nin TTK nın 547.maddesi gereğince Bakırköy 23. İş Mahkemesi’nin 2017/675 esas sayılı dosyasına özgü olarak İHYASINA, Keyfiyetin tescil ve gazete ile ilanına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı tasfiye memurları vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava derdest iken davacı tarafın müvekkilinin şirketlerinin ihyasına ilişkin dava açtığını, açılan davanın hasım yokluğu nedeniyle red edilmesi gerekirken mahkeme davanın esasına girerek usul ve yasalara aykırı olarak şirketin ihyası için hüküm kurulduğunu, oysaki müvekkili … işçi alacaklarına ilişkin dava açmadan önce müvekkillerinin temsil ettikleri şirketlerin tasfiyesi için yasal olarak başvuru yaptığını, ticaret sicil müdürlüğü tarafından şirketlerin ayrı ayrı tasfiyelerine karar verildiğini, buna rağmen mahkemenin bu hususları incelemeden, bilirkişiden rapor almadan hüküm kurduğunu, hükmün eksik ve hatalı olduğunu, şirketlerin tasfiyeye girerken 3. Şahıslara hiçbir borçlarının bulunmadığını, müvekkillerinin Ticaret kanununda yer alan ve T.M.K yer alan ve B.K. ‘ da yer alan hükümleri aynen uyduklarını, mahkemenin bunları da dikkate almadan karar verdiğini, mahkemenin sadece davacı tarafın sunmuş olduğu delilleri esas alarak hüküm kurduğu , verilen cevap dilekçesindeki delil ve belgelerin yeterince incelenmediğini belirterek kararın usul ve esas yönünden eksik olan mahkeme kararın ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK’nın 547. Maddesi uyarınca tasfiye sonucu ticaret sicilinden terkin edilen şirketlerin derdest dava nedeniyle tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı tasfiye memuru tarafından, istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. TTK’nın 547. maddesi gereğince ” (1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir”. Alacaklıların çağrılması ve korunması başlıklı 541/3 maddesinde ” şirketin, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçlarını karşılayacak tutarda para notere depo edilir” hükümleri düzenlenmiştir. Şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir.Tüzel kişiliğin son bulması sonucunu doğuran fesih ve tasfiye işleminin hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün olmayıp bu durumda bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına olacaktır. Ek tasfiye niteliği gereği yeni bir hukuki durum yaratmayıp,tasfiye aşamasında ihmal edilen veya eksik yapılan işlerin tamamlanmasına imkan sağlayarak tasfiyenin gerçek anlamda tamamlanmasına hizmet eden geçici bir tedbir niteliğindedir. Somut olayda ihyası talep edilen … Ltd.Şti ‘ nin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde kayıtlı iken tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru davalı …’in 29/12/2018 tarihinde; ihyası talep edilen diğer şirket … Ltd.Şti ‘ nin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde kayıtlı iken tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru davalı …’in 31 /12/2018 tarihinde şirketlerin tasfiye kapanışı yapılarak ticaret sicilden kayıtlarının terkin edildiği, davacı tarafından ihyası istenen şirketler aleyhine Bakırköy 23.İş Mahemesi’nin 2017/675 Esas sayılı dosyası ile açılan davanın derdest olduğu,bu hale göre davacının derdest dava nedeniyle şirketlerin ihyasını istemekte haklı ve hukuki hukuki yararı bulunduğu ve terkin edilen şirket yönünden ek tasfiye koşulları oluştuğu anlaşılmıştır.Davalı tasfiye memurları vekilinin vekilinin tasfiyenin usulüne uygun yapıldığı ve şirketin ihyasını gerektiren koşulların oluşmadığı yönünde ileri sürülen istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Buna göre mahkemece davanın kabulü ile derdest dava dosyasındak işlemlere hasren davaya konu şirketlerin ihyası ile ticaret sicil müdürlüğüne tesciline karar verilmesinde ve tasfiyenin gereği gibi yapılmaması nedeniyle açılan eldeki davada tasfiye sürecinden sorumlu olan tasfiye memurunun HMK 326 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olması ve yasal hasım konumunda olan davalı sicil müdürlüğünün, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmamasına göre yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasında bir isabetsizlik bulunmadığıından davalı tasfiye memurları vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı tasfiye memurları vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- Alınması gerekli istinaf karar harcı başlangıçta peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına , 3-İstinaf yoluna başvuran davalılar tarafından yapılan giderlerin üzerinde, Dair, dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.18/11/2021