Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1602 E. 2021/1591 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1602
KARAR NO: 2021/1591
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/09/2020
NUMARASI: 2019/712 Esas-2020/571 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/12/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin altyapı takımlarının davalı şirket vasıtasıyla yapılan 29.09.2018 tarihli Kayseri-İstanbul uçuşunda, malzeme çantalarının apronda bagaj arabalarına yüklenmesi sırasında parçalandığı, bu parçalanma sonucu çantalar içinde spor malzemelerinde hasar ve kısmi kayıp oluştuğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 12.155 TL’lik maddi zararın zararının, zarar tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesiyle; davacı ile müvekkili arasında taşıma sözleşmesi bulunmayıp, sözleşmenin dava dışı … ile yapıldığı bu nedenle davanın aktif husumetten reddi gerektiği gibi TSHK m.106 ve m.124 hükümleri doğrultusunda uygulanması gereken uluslararası konvansiyon kurallarına gööre sınırlı sorumluluğun bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda; davacının bir sermaye şirketi olup, yolcu konumunda olmadığı, yolcu taşımasını düzenleyen TTK 850. maddesine göre, taşıma sözleşmesinin, taşıyıcı ile yolcu arasında kurulduğu, davacının yolcu veya sair şekilde yolcu taşıma sözleşmesinin tarafı olduğunun sabit olmadığı, dosyada bagaj kuponu-fişi, yolcu bileti ya da davacının taşıma sözleşmesinin tarafı olduğuna veya davalıya bilet bedeli ödediğine dair bir delil bulunmadığı buna göre mevcut delil durumu itibariyle davacının aktif dava husumetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesiyle; dosyaya ibraz edilen faturalardan anlaşılacağı üzere, hasar ve zıyaa uğrayan eşyalar … ve … takım oyuncuların kullanımında olup, mülkiyetlerinin müvekkiline ait olduğu, davalının da müvekkilin muhatap alarak 3.579 TL tazminat ödemeyi teklif etmesinin de müvekkilinin aktif husumet ehliyetinin bulunduğunu gösterdiği, … isimli şahsın ilgili dönemde müvekkilinin çalışanı olup, söz konusu uçak biletlerini şirket nam ve hesabına satın aldığı ayrıca bilet satışına ilişkin faturanın Beşiktaş Jimnastik Kulübü Derneği İktisadi İşletmesi adına düzenlendiği, müvekkili iktisadi işletmenin Beşiktaş’ın grup şirketleri arasında yer aldığından aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, zarardan davalının sorumlu bulunduğu, ihtilafa ilişkin kaza hasar tutanağı ve malzemelerin faturaları yerel mahkeme dosyasında mübrez olup, hasar kayıt dosyasının ise davalıdan celbi talep edilmiş olmasına rağmen celbedilmediği davalının teklif ettiği tutarın gerçek zararın altında olduğu ve sınırsız sorumluluk ilkelerinin uygulanması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, hava taşımasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılmıştır. Taşımaya esas biletlere ait fatura, davacı şirketin hakim hissedarı derneğin iktisadi işletmesi adına düzenlendiği gibi hasara uğradığı iddia edilen eşyalara ilişkin faturaların davacı adına olduğu anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, dava açılmadan önce davalı tarafından davacıya hasarın ödenmesi teklifinde bulunulmuş ancak teklife konu ödeme, miktar yönünden davacı tarafından kabul edilmemiştir. Ayrıca davacı tarafından, davalı nezdinde bulunan hasar kayıt dosyasına da dayanılmış olmasına rağmen mahkemece, bu dosya celbedilmediği gibi bilet veya bagaj fişlerinin de dosya içerisine sağlanmadığı görülmektedir. Bu durumda, davacının dayandığı deliller toplanmadan ve mevcut deliller tam olarak değerlendirilmeden davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve tüm delillerin toplanıp birlikte değerlendirilmesinden sonra bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ İLE, istinafa konu ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 2-Davacı tarafından yatırılan peşin istinaf karar harcının istek halinde davacıya iadesine, 3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK ‘nın 362(1)g. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.23/12/2021