Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1570 E. 2021/1361 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1570
KARAR NO: 2021/1361
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/06/2021
NUMARASI: 2020/358 Esas – 2021/502 Karar
DAVA: Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/11/2021
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı şirket yönünden kabulüne, diğer davalı yönünden usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı ile davalı … vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, davalı … tarafından diğer davalı şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapıldığını, davalı …’ın diğer davalı şirketten alacağının tahsili için iş yeri adresinde 28/10/2019 tarihinde haciz yapıldığını, iş yerinde yapılan kasa haczi ile müvekkilinin davalı şirkete sözleşmeye dayalı imalat ve ürünlerin garanti süresini teminat altına almak amacıyla vermiş olduğu dava konusu teminat çekinin haczedildiğini, çekin icra müdürlüğü kasasına alındığını, icra müdürlüğü tarafından gönderilen cebri icra müzekkeresine taraflarınca süresinde itiraz edildiğini ileri sürerek 01/09/2020 keşide tarihli 97.000,00 TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine, çekin teminat çeki olduğundan kambiyo senedi vasfı bulunmaması sebebiyle İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyasındaki haczin fekki ile çekin müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı şirket vekili, müvekkili şirketin borçlu sıfatının haiz olduğu İstanbul …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyadan müvekkil şirkete hacze gelinmiş olup haciz esnasında teminat fonksiyonuna sahip olan bir takım evrakın haczedildiğini, bu evrakların arasında davacıya ait çekin de olduğunu, sözkonusu çekin taraflar arasındaki satım sözleşmesinin konusu olan emtiaların ve hizmetin gerçekleşmesi muhtemel rizikoları karşılamak amacıyla davacı şirketçe müvekkili şirkete teminat olarak verildiğini, ticari faaliyetin bitiminin akabinde cari hesaplar sıfırlanmış olup, her iki şirket nezdinde de bakiye borç miktarı bulunmadığı halde, sehven bu çekin davacıya iadesinin atlandığını belirterek davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı … vekili, müvekkilinin alacaklı olduğu icra dosyası kapsamında, icra dosyasının borçlusu diğer davalı şirketin adresinde yapılan hacizde, dava konusu çekinde aralarında olduğu çok sayıda kıymetli evrak borçlu şirketin kasasında bulunarak haczedildiğini, icra dairesinin kasasına giren tüm kıymetli evraklar cebri icra yolu ile ele geçirildiğini, diğer davalı ile davacı arasındaki ticari ilişkinin taraflarınca bilinmesinin imkansız olduğunu, davacının müvekkiline karşı dava açmasında hukuki yararı olmadığını, kaldı ki işbu davada müvekkiline husumet düşmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, çekte lehtar konumunda olan davalı şirketin davayı ikrar ve kabul ettiği, davalı …’a yönelik davaya gelince; İİK.nun 89/3. maddesi uyarınca 3. kişinin menfi tespit davası açılabilmesi için aynı madde gereğince 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmemiş olması gerektiği, üçüncü kişi 1. haciz ihbarnamesine süresi içinde itiraz etmiş ise artık İİK. 89. madde uyarınca menfi tespit davası açmasına gerek olmadığı, eldeki olayda davacı taraf gönderilen haciz ihbarnamesine 09.12.2019 tarihinde itiraz ettiği, 3. Kişi tarafından 1.hHaciz ihbarnamesine itiraz edildikten sonra bunun aksini ispat yükümlülüğü icra mahkemesinde açacağı dava ile alacaklıya geçtiği, davacının 1. haciz ihbarnamesine süresi içinde itiraz ettiğinden davalı alacaklı hakkında menfi tespit davası açmasında herhangi bir hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın davalı şirket yönünden kabulüne, diğer davalı … yönünden ise davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı ile davalı … vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ A-Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; icra müdürlüğünce, haczedilen dava konu çekin bedelin tahsili konusunda müvekkili aleyhine cebri icra işlemlerini başlayacağına dair ihtaratlı müzekkere gönderildiğini, dolayısıyla bu davanın açılmasında hukuki yararın mevcut olduğunu, davalı … yönünden davanın İİK m.89’ye dayalı haciz ihbarnamesine dayalı menfi tespit olarak nitelendirilmesinin doğru olmadığını, gerekçeli kararda vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmediğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir. B-Davalı … vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili hakkındaki davanın usulden reddine karar verildiği halde, müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, oysa ne gerekçeli ne de kısa kararda vekalet ücretinin karara bağlanmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Davacı, davalı şirket ile aralarındaki ticari ilişkinin teminatı olarak dava konusu çekin davalı şirkete keşide edilerek teslim edildiğini, davalı şirketin borçlu diğer davalı …’ın alacaklısı olduğu icra dosyasında yapılan haciz esnasında, dava konusu çekin icra müdürlüğünce haczedildiğini ve icra müdürlüğünce çekin vadesinde icra dosyasına ödenmesinin ihtar edildiğini, bu ihtara itiraz edildiğini, çekin teminat çeki olup kambiyo senedi vasfında olmadığını belirterek çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine ve çek üzerindeki haczin fekki ile çekin davacıya iadesine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davalı şirket yönünden davanın kabulüne, diğer davalı hakkındaki davanın ise, hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı ile davalı … vekilleri tarafından süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK 355. Maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni nedenleri ile sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır. HMK’nın 297/1.c maddesinde mahkemenin gerekçeli kararında bulunması gereken hususlar düzenlenmiş olup buna göre karar gerekçesinde, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkan sonuç ve hukuki sebep kararda gösterilmelidir. Anılan maddenin “ç” fıkrasında ise, hüküm sonucu, yargılama giderleri ve taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yalları ve süresi gösterilmelidir. İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının bu unsurları içermediği, hüküm fıkrasında sadece davalılar hakkında hükmün yer aldığı, bunun dışında, harç, yargılama gideri, vekalet ücreti, alınan avansların iadesine ilişkin bir değerlendirme yapılarak hüküm oluşturulmadığı görülmektedir. Bu durumda, ortada istinaf incelenmesine esas bir hüküm bulunduğundan ve kararın istinaf denetimine elverişli bir karar olmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, belirtilen şekilde denetime elverişli bir karar verilmesi için HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, esasa ilişkin taraf vekillerinin istinaf sebepleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına ve davanın usulüne uygun şekilde yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, istinafa konu ilk derece mahkemesi kararının HMK.’nun 353(1)a-6. maddesi gereği KALDIRILMASINA; 2-Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-Taraf vekillerince yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, 4-Taraf vekillerince istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile, HMK.’nın 362(1)-g maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.11/11/2021