Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1566 E. 2021/1172 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1566
KARAR NO: 2021/1172
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/12/2020 (Ara karar)
NUMARASI: 2020/972 Esas
DAVA: Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/10/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili dilekçesinde özetle; Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21.10. 2020 tarih ve 2019/246E. sayılı kararla konkordato talebinin tasdikine karar verilen borçlu davalı şirketin, müvekkil alacaklı davacı Bankaya 06.11.2020 tarihi itibarıyla toplam 464.324,45.-TL alacağının bulunduğu bu tutarın 218.368,00.-TL’sinin kabul edildiği, borçlu davalının beyanı esas alınmak suretiyle müvekkil Bankanın reddedilen alacağının ise 245.956,45 -TL olduğu, çekişmeli hale gelen bu tutarın kayıt kabulü ile tespiti ve anılan borç tutarının İcra İflas Yasası’nın 308/b maddesi uyarınca konkordato tasdik kararı veren Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından belirlenecek bir bankaya borçlu davalı tarafından yatırılmasına, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin, hakkında konkordato tasdik kararı verilen borçlu davalı şirket üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: İstinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesince dava hakkında “İİK’nun 308/b maddesinde, alacakları itiraza uğramış olan alacaklıların tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilecekleri, tasdik kararını veren mahkemenin konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından mahkemece belirlenen bankaya yatırılmasına karar verebileceği ve süresi içerisinde dava açmamış olan alacaklıların bu paydan ödeme yapılmasını talep edemeyecekleri düzenleme altına alınmıştır. Çekişmeli alacağa ilişkin davanın açılması, ilgili alacağın zamanaşımına tabi ise de, anılan maddede bahsi geçen sürede dava açılmadığı taktirde çekişmeli alacağa isabet eden payın bankada bloke edilmesine yönelik karar verilemeyeceği açık olup, işbu davanın tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren yasal 1 aylık süreden sonra açıldığı anlaşılmakla Davacı vekilinin İİK’nun 308/b/2 maddesi gereğince çekişmeli alacaklara ilişkin payın bankada bloke edilmesine yönelik talebinin reddine … ” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı bankanın reddedilen miktardaki alacağının çekişmeli hale geldiğini, İİK m.308/b uyarınca alacakları itiraza uğrayan alacaklıların bir aylık yasal süre içinde dava açması gerektiğince hükmedildiğinden mezkur hüküm uyarınca dava açıldığını, alacak davası açmadan önce de zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, yerel mahkemece İİK’nın 308/b-2 md. Gereğince tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren yasal 1 aylık süreden sonra açıldığı gerekçesi ile çekişmeli alacaklara ilişkin payın bankada bloke edilmesine yönelik talebinin reddine karar vermiş ve bu kararın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı duracak ve hak düşürücü sürelerin işlemeyeceğini beyan ederek İlk Derece Mahkemesince verilen ara kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, Konkordato nisabına eksik kaydedildiği iddia olunan alacağın tahsili istemiyle açılan davada alacağın banka hesabına depo edilmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesi, istemidir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, ihtiyati tedbir şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 308/b-1 maddesine göre, alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilânı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler. Aynı maddenin 2. Fıkrasına göre ise, tasdik kararını veren mahkemenin, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebileceği, süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemeyeceği ,yatırılan payın borçluya iade edileceği düzenlenmiştir. Dolayısıyla çekişmeli alacaklara isabet eden payın bankaya depo edilmesine ilişkin talebin dava açma süresi içinde tasdik kararını veren mahkemeye (konkordato dosyasına) yöneltilmelidir. Zira İİK’nın 308/c maddesi uyarınca konkordato tasdik kararı ile birlikte konkordatoya tabii tüm alacaklar yönünden zorunlu ve bağlayıcı hale gelecek olup, borçlunun konkordatoya tabii çekişmeli bir alacağının tahsiline karar verilmesi halinde de alacak konkordato hükümlerine göre tahsil edilecektir. Davacı … Ltd. Şti. hakkında Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/10/2020 tarih, 2019/246 Esas ve 2020/675 Karar sayılı hükmü ile konkordatonun tasdikine karar verilmiş ve tasdik kararı 30/10/2020 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edilmiştir. Davacı banka tarafından 13/11/2020 tarihinde davaya konu çekişmeli hale gelen alacak için arabuluculuğa başvurulmuş ve 10/12/2020 tarihinde arabuluculuk son tutanağı düzenlenmiştir. Arabuluculuk Kanunu uyarınca arabuluculuk bürosuna başvurulmasından itibaren son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zaman aşımının durur ve hak düşürücü süreler işlemez ise de bu düzenleme arabuluculuğa tabi davalarda uygulanacak olup, tasdik kararını veren mahkemenin, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılması şeklinde talep edilen ihtiyati tedbir hakkında uygulama yeri yoktur. Bunun dışında genel hükümlere göre, para alacağı hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesi de mümkün değildir. Zira ihtiyati tedbirler hali hazırda görülmekte olan veya ileride açılacak bir davanın sonucunun etkisiz veya anlamsız kalmasını önlemek için başvurulan geçici nitelikte ve kural olarak kanunla belirlenmiş önlemlerdir. Özel düzenlemeler bir kenara bırakılacak olursa ihtiyati tedbirlere ilişkin temel düzenleme Hukuk Muhakemeleri Kanununun 389 ve devamı maddelerinde yer almaktadır. İhtiyati haciz bir para alacağının geçici olarak teminini amaçlarken ihtiyati tedbir ferdileştirilmiş muayyen bir talebin teminini hedef tutmaktadır. Bu nedenle ihtiyati haciz kararı verilmesi gereken hallerde ihtiyati tedbir kararı verilemez (Saldırım, M.: İhtiyati Tedbir ve İhtiyati Haciz Üzerine Karşılaştırmalı Bir İnceleme, TBB. Dergisi, 1997/2, s:203-210). Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, para alacağına ilişkin bir davada ihtiyati tedbir kararı verilmesi hukuka uygun değildir. Sonuç olarak mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İhtiyati tedbir talep eden davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati tedbir talep eden davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 07/10/2021