Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1563 E. 2021/1111 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1563
KARAR NO: 2021/1111
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 14/07/2021
NUMARASI: 2021/598 Esas (Derdest dosya)
DAVA: Şirket Feshi
TALEP:İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/09/2021
Taraflar arasında görülen davada ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir isteminin reddine yönelik 14/07/2021 tarihli ara kararının tedbir isteyen davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkillerinin davalı şirketin ortaklarından olduğu, şirketteki çoğunluk hisse sahiplerinin menfaatlerinin ön panda tutulduğu, çoğunluk gücünün kötüye kullanıldığı, müvekkillerinin bilgi alma hakları ile birlikte mali haklarının sistematik olarak engellendiği, şirket bilançolarının gerçeği yansıtmadığını belirterek davalı şirketin haklı nedenle feshine, TTK 634/4 maddesi kapsamında, davalı şirket adına kayıtlı tüm araç ve taşınmazların tedbiren üçüncü kişilere devrinin önlenmesine, öncelikle şirket yönetiminin tedbiren konusunda uzman kayyım heyetine verilmesine olmadığı takdirde şirket yönetim kurulunun 100.000,00 TL ve üzerindeki işlemlerinin dışarıdan oluşturulacak kayyım heyetinin onayına sunulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığı, şirketin tüm işlemlerinin yasal çerçevede gerçekleştirildiği, ileri sürülenlerin fesih için için haklı neden olamayacağını belirterek davanın ve ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: HMK 389 maddesi gereğince ihtiyati tedbir verilebilmesi için bir hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da imkansız hale geleceği veya gecikme nedeniyle ciddi bir zararın doğacağının endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında tedbir verilebileceği, mahkemede bu yönde kanaat oluşmadığı, talep sahibi davacının hakkını tehdit eden yakın bir tehliken nedeniyle korunma ihtiyacında olmadığı, şirketin yönetim kurulunun oluşumu ve işleyişi kendi iç yapısı içinde genel kurulda halledilmesi gereken konular olduğu, yargı organlarının belli durumlarda örneğin organ boşluğu olması halinde şirket yönetimine kayyım atayabileceği, davacıların yaklaşık ispat ölçüsünde somut delil sunamadıkları, TTK 636/4 maddesinin kıyasen anonim şirketlere uygulanamayacağı gerekçesiyle14/07/2021 tarihli ara kararıyla ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir. Bu ara karara karşı, davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir talep edilmesinin en önemli nedeninin, davalı şirketin müvekkillerinin mali haklarını tamamen kısıtlaması ve şirketin çıkarına aykırı usulsüz işlemlerde bulunması olduğu, bilgi edinme ve mali kayıtları inceleme talebine ilişkin ihtarların sonuçsuz kaldığı, müvekkillerinin şirket binasına girişlerinin engellendiği, buna ilişkin mail yazışmaları olup, dosyaya sunulduğu, müvekkili …’nin yönetim kurulu üyesi olduğu ve şirket merkezine alınmadığı, davalı şirketin bu konuda hiç bir gerekçesinin bulunmadığı, şirketin yönetim kurulu başkanı ve yardımcısı ile ailelerinin şirketin tüm imkanlarından faydalandığı, müvekkillerine her hangi bir ödeme yapılmadığı, SGK primlerinin ödenmediği ve daha sonra çıkışlarının yapıldığı, şirketin tek kişinin kararı ile yönetildiği pay sahiplerinin haklarının ihlal edildiği, hiç bir hukuki gerekçenin ortaya konulamadığı ve halen aynı kötü niyetli faaliyetlere devam edildiği, bu nedenle müvekkillerinin mali haklarına zarar verilmesi ihtimalinin kuvvetle muhtemel olduğu, bu iddiaları destekler delillerin ibraz edildiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, anonim şirketin haklı nedenle feshi istemine ilişkindir. Talep, davalı şirketin haklı sebeple feshine ilişkin davada, şirkete ait araç ve taşınmazların üçüncü kişilere devrinin önlenmesi ile şirkete yönetim veya onay kayyımının atanması yönünde ihtiyati tedbir istemini kapsamaktadır. İlk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiş, bu karara karşı, davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK 355. maddesi gereğince, istinaf başvuru nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılmıştır. Limited şirketler yönünden TTK’nın 636 ve 638. maddelerinde özel geçici hukuki koruma düzenlemesi getirildiği halde, anonim şirketler yönünden geçici hukuki korumaya ilişkin özel düzenleme yapılmadığından, tedbir talebi hakkında genel hüküm olan HMK 389 vd. maddelerinin uygulanması gerekir. HMK’nın 389. maddesi uyarınca; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir “. Aynı Yasa’nın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Somut olayda, davada ileri sürülen iddia ve neticei talep, şirketin yönetim organın mevcut olması ve dosyanın geldiği aşama itibariyle itibariyle yaklaşık ispat olgusu gerçekleşmediği gibi uyuşmazlık konusu olmayan araç ve taşınmazlar üzerinde tedbire hükmedilmeyeceği de gözetildiğinde, ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi yerindedir. Yukarıda açıklanan gerekçeler doğrultusunda HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1- İhtiyati tedbir isteyen davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf karar harcı ihtiyati tedbir isteyen davacılar tarafından peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3- İhtiyati tedbir isteyen davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 04/09/2021