Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1528 E. 2021/1173 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1528
KARAR NO: 2021/1173
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/06/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/384 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/10/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden eden-davacı vekili talep dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil …ile davalı …arasında her çesit asansör ve malzemelerinin alım satımı, ithalat ve ihracatını , yürüyen merdivenlerin ve bantlı konvektörlerin alım satım, ithalat ve ihracatını yapma konusunda ortak ticari faaliyette bulunmak üzere Üsküdar … Noterliği 03.11.2017 tarihli ve … yevmiye sayı ile tasdiklenen Ana Sözleşmesi ile %50’şer hisse ile şirket ana sözleşmesi imzaladıklarını, 09.11.2017 tarihli ve 9448 sayılı Ticaret Sicil Gazatesi ile yayınlanmış ve 06.11.2017 tarihinde … Limited Şirketi’nin resmi olarak kurulduğunu, şirket kuruluşu ile birlikte müvekkilinin oğlunun ortağı ve müdür olduğunu, … Limited Şirketi’inden yüklü miktarda malın … Limited Şirketi’ne fatura karşılığı verildiğini, şirketin kurulumundan bir süre sonra şirket ekonomik sorunlar yaşamaya başladığını ve ana sözleşmedeki adresinden başka bir adrese taşındığını, işyeri nakli yapıldıktan 3-4 ay sonrasında davalı …’un şüphe uyandıran hareketlerine şahit olunduğunu ve müvekkilinin şirketin ticari kayıtlarını incelemek istediğini , davalının bu isteğine olumlu cevap vermediğini, bir süre sonra …, müvekkilinin şirkete alınmadığını, şirketin anahtarlarını ve kilitlerini, araç takip sistemine ait şifreleri, şirkete ait araçların anahtarlarını müvekkilinden alındığını, şirket websitesi olan “www…com.tr” adresi üzerinde alınan şirket mailllerinin şifrelerininde değiştirildiğini, müvekkilinin mail girişini de engelllendiğini, Böylelikle müvekkilimizin siparişleri, mutabakatları v.s. şirket yazışmalarını görebilmesine engel olunduğunu, bunlarla birlikte davalının ortak şirketin kurulmasından bu yana 4 senelik zaman zarfında nerdeyse hiçbir vergi borcunu, Sosyal Güvenlik Kurumu borcunu, şirketten alacaklı olan kişilerin borçlarını ödemediğini, Müvekkilinin ödemelerin yapılmadığını tesadüfen öğrendiğini, son aşamada şirketin yüklü bir kamu borcu olmasına rağmen, şirket araçlarını hileli olarak bir firmaya satmak girişiminde bulunduğunu, davalı şirket yetkilisi …’a karşı 18.09.2019 tarihinde İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2019/174 Esas sayılı dosyası ile “Müdürlükten Azil Davası” açtıklarını, dava dosyası devam ederken …’un hileli devir işlemleri yapıldığı, duyumları üzerine mahkemesinden tedbir talep edildiğini, tedbir talebinin reddi üzerine, … Limited Şirketi’ne ait tüm malzeme, ticari portföy, evrak ve dokümanlarının, üretim malzemelerinin, araçlarının, maddi ve manevi bütün değerlerini v.s. tüm mal varlığının rakip firma … Limited Şirketi’ne devredildiğini, … Limited Şirketi, … Limited Şirketi’nden devranılan mal ekip ve portföyle bu sefer “… Mah. … Sk. … Apt.no:… Ümranıye İstanbul” adresinde 14.10.2019 tarihli genel kurul kararı ile şube açılışı gerçekleştirdiklerini, bu nedenlerle, … Limited Şirketi’ne ait resmi ortak ve müdürü …’un tek başına ve/veya … ve yetkilileri ile birlikte hareket ederek; şirketin maddi ve manevi varlığını (marka ve ticari portföyünü), araçlarını ve sair taşınır mallarını, ticari evrak ve dökümanlarını, ticari sırlarını, üretim makinelerini, parkurunu ve sair şirket mallarını, resmi, gayri resmi ve muvazaalı satış ve işlemler ve haksız rekabet hükümlerine aykırı eylem ve işlemler ile …’ye (ve/veya sair 3. Kişilere) devrettiğini; …’un genel olarak müdürlük görevini ihmal ettiğini ve kötüye kullandığını, özen ve bağlılık yükümlülüğü ile rekabet yasağı yükümlülüğüne aykırı hareket etmesi nedenleriyle şirkete doğrudan veya dolayısıyla verilen her türlü zararın hem tek başına sorumluluk ilkeleri gereğince hem de birlikte sorumluluk ilkeleri gereğince ayrı ayrı tespit edilmesini, her türlü fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasını, hukuksal ve maddi gereklilikleri ve sair tüm nedenlerle fazlaya dair her türlü talep ve dava hakları ile “Bedel Arttırım” ve “Islah” hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00TL maddi tazminatın, temerrüt tarihinden, bu mümkün olmadığı takdirde dava tarihinden itibaren işleyecek Reeskont Avans Faiz Oranı ile ( HMK 107. Maddesi Uyarınca Belirsiz Alacak Olarak) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile ilgili … Asansör Ticaret Limited Şirketi’ne verilmesine dair karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu ihtiyati tedbir talebi hakkında ilk derece Mahkemesi tarafından “Davacı vekilinin, davalı şirket ile dava dışı şirkete ait menkul ve gayrimenkul malların şerh konulmak suretiyle ihtiyati tedbir konulması, bankadan alınan çek koçanının mahkemeye veya kayyıma teslimini, banka hesaplarında işlem yapılmasının engellenmesi ve şifrelere bloke konulmasına yönelik ihtiyati tedbir ile dava dışı şirkete yönetim kayyımı atanmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu; ancak ihtiyati tedbirin, hedeflenen amacı elde etmeye elverişli olması ve bu amacın gerçekleşmesi için gerekli olması, yani söz konusu amacı elde etmek için vazgeçilmez olması ve amaçla orantılı olması gerektiği, davacı tarafça tedbir talebine konu menkul ve gayrimenkul malların nelerden ibaret ve nerede olduğuna dair, banka hesap bilgilerine dair somut bir belge ibraz etmediği gibi HMK 390/3. maddesindeki yaklaşık ispat kuralının da karşılanmadığı ve HMK.’nın 389/1 maddesine göre ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilecek olup davacının tedbir uygulamasını talep ettiği davalı ve dava dışı şirketlerin adına kayıtlı menkul ve gayrimenkuller ile banka hesapları ve çek koçanları uyuşmazlık konusu olmadığı; davacı tarafın dava dışı şirkete yönetim kayyımı atanmasına ilişkin talebinin ise davanın, yöneticinin sorumluluğundan kaynaklı tazminat isteminden ibaret olduğu ve dava tarihinden sonraki yönetim haklarının davaya konu edilmediği gözetildiğinde tedbiren kayyım atanması talebinin de yerinde olmadığı dikkate alınarak davacı vekilinin hissedarı olduğu şirkete tedbiren yönetim kayyımı atanmasına ilişkin ve şirketin malvarlığına ilişkin diğer tedbir taleplerinin reddine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:İhtiyati tedbir talep eden-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı …’un, ilgili şirketin gerçek değerini oluşturan üretim ve sarf malzemelerini şirketten kaçırarak muvazaalı bir şekilde davalı ASP Mühendisliğe devrettiğini ve şirketi iş yapamaz hale ve iflasın eşiğine getirdiğini, davalı …’un tüm bu hukuk dışı işlemleri ise davacı müvekkil tarafından İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/174 Esas sayılı dosyasında açılan “Müdürlükten Azil Davası” ndan sonra gerçekleştiğini, davalıların birlikte hareket ettikleri belli olduğundan işbu davadan sonra da davalıların müvekkiline ve ilgili şirkete zarar vermek için hukuka aykırı işlemlerde bulunacaklarının açık olduğunu, yine sayın mahkeme tarafından davacı tarafça tedbir talebine konu menkul ve gayrimenkul malların nelerden ibaret ve nerede olduğuna dair, banka hesap bilgilerine dair somut bir belge ibraz etmediği gibi HMK 390/3. maddesindeki yaklaşık ispat kuralının da karşılanmadığı denilmiş ise de Şirketi devralan davalı … Limited Şirketi’nin ve … Limited Şirketi’nin taşınmaz, araç ve GİB sorgularının UYAP üzerinden tespit edilmesinin talep edildiğini, ayrıca dosyaya 26.09.2019 tarihli ve 020128 seri numaralı ve 26.09.2019 tarihli 020129 Seri numaralı araç satım faturasının da sunulduğunu, yaklaşık ispat koşulu gerçekleştirilmiş olup, red gerekçesinin bu nedenle hukuka aykırı olduğunu, İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/174 Esas sayılı dosyasında toplanan deliller, davalının ikrarları, İstanbul Anadolu 5. Sulh Hukuk Mahkemesi 2019/150 D.İş. sayılı dosyasında yapılan tespitler, bu dava dosyasına sunulu deliller ve sair tüm nedenler davalı …’un yönetim hakkını kötüye kullandığını açıkça ortaya koyduğunu, davalının hukuka aykırı hareketlerinin sona erdirilmesi ve ilgili firma ve davacı müvekkiline daha fazla zarar vermemesi için davacının ilgili şirkete yönetim kayyımı olarak atanmasına karar verilmesini, davacı müvekkilinin hak ve alacaklarının korunma altına alınması için taleplerin kabulü gerektiğini beyanla, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Talep, yöneticinin yöneticinin sorumluluğu ve haksız fiil sorumluluğuna dayalı davada ihtiyati tedbir kararı verilmesi, istemidir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, ihtiyati tedbir şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. TTK’nın 644/1. Maddesi atfı ile limited şirketler hakkında da uygulanan TTK’nın 553/1. Maddesi uyarınca kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar. HMK’nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. ” Aynı Kanun’un 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. İhtiyati tedbir yasada geçici hukuki korumalardan olup, Kanun hükmü, tedbir talep edenin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunu düzenlemiştir. Ayrıca sadece uyuşmazlık konusu üzerinde ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Davacı taraf bir takım mal varlığı değerleri üzerine devir ve temliki önleyici nitelikte. banka hesapları üzerine bloke konulması ile çek koçanının mahkemeye veya kayyıma teslimine ilişkin ihtiyati tedbir talep edilmiş ise de bunlar uyuşmazlığa konu değildir. Davacı tarafın beyanlarına göre İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/174 esas sayılı dosyasında davalı şirket yetkilisi … hakkında müdürlükten azil davası açıldığı ve bu davada tedbir talep edildiği ancak mahkemece talebin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Dosya kapsamı ve İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/174 esas sayılı dosyasında … Ltd. Şti.ne tedbiren yönetim kayyımı atanması ve davalı …’un müdürlükten azli ile davacının yönetim kayyımı olarak atanmasının talep edilmiş olması, ayrıca İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/376 esas sayılı dosyasında şirketin tasfiyesinin istenmesi hususları gözetildiğinde, kayyım talebinin davaların niteliği gereği anılan dava dosyaları üzerinden değerlendirilmesi gerekli olup, eldeki dava yönünden davacının davada haklılığı yönünde yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Sonuç itibariyle, yargılamayı yürütüp uyuşmazlığı esastan karara bağlayacak olan ilk derece mahkemesinin takdirine göre ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin karar ve gerekçesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İhtiyati tedbir talep eden davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına 3-İhtiyati tedbir talep eden davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 07/10/2021