Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1527 E. 2021/1212 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1527
KARAR NO: 2021/1212
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/07/2021(Ek Karar)
NUMARASI: 2021/278 D.iş – 2021/276 Karar
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/10/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün İhtiyati Haciz İsteyen Alacaklı …vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: İhtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili dilekçesinde özetle; Mahkememizin yetkili olmadığını, yetkili mahkemelerin Bergama Mahkemeleri olduğunu, yetkisiz mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep ettiğini, ihtiyati hacze konu banka alacağının ihtiyati haciz talep eden alacaklının beyanının aksine, ipotek ile temin edilmiş bir alacak olmakla İİY.157.maddesinin ilk fıkrası gereğince ihtiyati haciz kararının yasal dayanaktan yoksun olduğunu, alacaklının müvekkillerinden … ile aktettiği kredi sözleşimine dayalı olarak verilen kredinin, taraflar arasında kısa bir süre öncesinde yeniden yapılandırıldığını bankaların müvekkillerine mal satarak veya açıktan para vererek bono alamayacaklarını, yine karşı taraf bankanın senet hamillerinin yararlandığı iyiniyet karinesinden yararlandırılmasının mümkün olmadığını beyanla yetki yönünden, aksi halde ihtiyati hacze konu alacağın ipotek ile temin edilmiş olması neticesi lehine ipotek veren müvekkili yönünden kabulü ile yapılacak murafaa ile kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: İhtiyati haciz talep eden karşı taraf vekili itiraza cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu, borçlu …’in işletme sahibi olduğunu ve bu işletmesi için KGF destekli ticari kredi kullandığını, işletme sahibi olan …’ in tacir olduğu konusunda şüphe bulunmadığını, genel kredi sözleşmesinin …’in işletmesine kredi temini için imzalandığını, kredinin nakit olarak geri ödenememesi nedeniyle ödeme aracı olarak icra takibine konu bononun düzenlendiğinden borçlunun tacir olduğunun anlaşılacağını, bu nedenle bono üzerindeki yetki sözleşmesinin geçerli olduğunu, borçlular vekilinin ihtiyati haciz kararının İİK’nın 257.maddesindeki şartları taşımadığı iddiasının dayanaksız olduğunu, rehin ve ipotekle temin edilmiş bir alacağın ödeme aracı olarak verilen bono, İİK’nın usullere uygun olarak, ihtiyati haciz kararına konu edilebilecek ve takip yapılabileceğini beyanla verilmi şolan ihtiyati haciz kararına yapılan tüm itirazların reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ D.İŞ EK KARARI: İhtiyati haciz talep eden vekili tarafından, 12/06/2017 tanzim ve 26/04/2021 vade tarihli 500.000,00 TL bedelli bononun ödenmediğinden bahisle, ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmiş, Mahkemece talep kabul edilerek ihtiyati haciz kararı verilmesinin ardından aleyhine ihtiyati haciz talep edilenler vekilince karara itiraz edilmesi üzerine, ilk derece Mahkemesi tarafından istinaf incelemesine konu ihtiyati hacze itiraz hakkında “.İhtiyati hacze itiraz sebeplerinden olan yetki itirazı yönünden; İhtiyati hacizde yetkili mahkeme 2004 Sayılı İİK’nın 258. maddesinin göndermesiyle aynı Kanun’un 50. maddesi gereğince belirlenir. İİK’nın 50. maddesi uyarınca, yetkili mahkeme, HMK’da mahkemelerin yetkisini düzenleyen kurallara göre belirlenir. Talep konusu bono üzerinde yetkili mahkeme olarak İstanbul Mahkemeleri belirlenmiş olup aynı zamanda genel kredi sözleşmesinin 61. Maddesi ile de İstanbul Mahkemeleri yetkili kılınmıştır. Bu sebeple borçlular vekilinin mahkememiz yetkisine yapmış olduğu itiraz yerinde değildir. Alacağın ipotek ile teminat altına alındığı itirazı yönünden; Yukarıda açıklandığı üzere talep konusu bononun genel kredi sözleşmesi nedeni ile kullanılacak kredilerin teminatı olarak verildiği mahkememizce kabul edilmiştir. Borçlular kredi sözleşmesine konu borç nedeni ile borçlu … adına kayıtlı taşınmaz üzerine ipotek bulunduğunu iddia ederek itiraz etmişler, Bergama Tapu Müdürlüğünden gelen yazı cevabı ile borçlu adına kayıtlı … parselde kayıtlı Zeytinlik vasıflı taşınmazda alacaklı banka lehine 24.09.2018 tarihinde … yevmiye numarası ile ipotek tesis edildiği, ipotek için düzenlenen resmi senet ile borçlunun alacaklı bankadan kullandığı ve kullanacağı krediler ile borçlu adına kefalet verenlerin kefalet borçlarının 750.000 TL’ye kadar ipotek altına alındığının düzenlendiği bu şekilde hem asıl borçlunun …’in hemde kefil …’in borcunun ipotek ile teminat altına alındığı ihtiyati haciz kararı verilmesi için aranan ipotek ile teminat altına alınmama şartının bulunmadığı anlaşılmakla mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına …” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden karşı taraf vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararının dayanağı olan bononun teminat senedi olduğu yönündeki kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bir kıymetli evrakın hangi durumda teminat senedi olarak kabul edileceğinin yasayada düzenlendiğini, bono incelendiğinde bütün şekil şartlarını içeren bir kambiyo evrakı olduğunun görüleceğini, alacaklının alacağını teminat altına almak için konulan ipoteğin alacağı karşılama ihtimali bulunmadığını, alacaklı lehine tesis edilen ipotek 3. Derecede bulunduğunu, alacaklı banka tarafından yaptırılan değerleme raporunda gayrimenkul değerinin 750.000,00 TL olarak tespit edildiğini, yerel mahkeme kararında bahsedilen ipoteğin alacaklının alacağını karşılama gücü bulunmadığı için davacılar tarafından talep konusu bononun düzenlendiğini, talep konusu bono ihtiyati haciz kararına itiraz edenler tarafından teminit olarak değil ödeme aracı olarak müvekkil bankaya verildiğini, bu hususları istinaf ederek, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Talep, bonoya dayalı olarak verilen ihtiyati haczin itirazen kaldırılması, istemidir.
İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin yetkili olup olmadığı, ipotek bulunması nedeniyle ihtiyati haczin şartlarının bulunup bulunmadığı noktasındadır.
İhtiyati hacze konu bono, … tarafından 12/06/2017 tarihinde … lehine 500.000,00 TL bedelli ve26/04/2021 vadeli olarak keşide edilmiştir. … ise bonoda avalist durumundadır. Ayrıca ihtiyati haciz isteyen banka ile … arasında 12/06/2017 tarihinde 500.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalanmış ve bu sözleşmeye … 500.000,00 TL limitle müteselsil kefil olmuştur. Bergama Tapu Müdürlüğü’nce tanzim edilen 24/09/2018 tarih ve .. YN’lu resmi senet ile, … adına kayıtlı olan … Mahallesi … parsel sayılı taşınmaz üzerinde … lehine 3. Derecede 750.000,00 TL limitle ipotek tesis edilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 257/1. Maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır (Yargıtay 19. HD’nin 12/12/2019 Tarih, 2019/2300 E-2019/5531 K). Mahkemece, asıl borçlu yönünden ihtiyati haciz kararın dayanağı olan bononun kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiği ve kredi sözleşmesi nedeniyle asıl borçlu ve kefil lehine ipotek tesis edildiği gerekçesiyle itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Ancak, ihtiyati haciz isteminin dayanağı borçlu şirketin keşideci, diğer borçlunun aval veren olarak yer aldıkları bono olup, İİK’nın 167/1 maddesi uyarınca alacak rehinle temin edilmiş olsa bile kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapılmasına engel yoktur. Zira, İİK’nın 45. Maddesinde poliçe ve emre muharrer senetlerle çekler hakkındaki 167 nci madde hükmü mahfuz tutulmuş olup alacağın rehinle temin edilmiş olması kambiyo senedine dayalı takip yapmaya ve ihtiyati hacze engel oluşturmamaktadır. Bu nedenle, Mahkemece ihtiyati hacze vaki itirazın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; Mahkemece alacağın ipotekle teminat altına alındığından bahisle itirazın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi isabetli görülmemiş ve bu nedenle ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından Dairemizce esas hakkında yeniden karar verilmek suretiyle ihtiyati hacze vaki itirazın reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 1-İhtiyati hacze itiraz edenlerin, Mahkemenin 04/05/2021 Tarih, 2021/278 D.İş. Ve 2021/276 Karar sayılı kararı ile verilen ihtiyati hacze vaki itirazlarının REDDİNE, 2-İhtiyati hacze itiraz aşamasında, ihtiyati haciz isteyin alacaklı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 25,10 TL’nin ihtiyati hacze itiraz edenlerden alınarak ihtiyati haciz isteyen alacaklıya verilmesine, 3-İhtiyati haciz isteyen alacaklı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1.125,00 TL vekalet ücretinin ihtiyati hacze itiraz edenlerden alınarak ihtiyati haciz isteyen alacaklıya verilmesine, 4-İstinaf Yargılamasına İlişkin Olarak; a-İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekilince yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, b-İhtiyati haciz isteyen alacaklı tarafça istinaf aşamasında yapılan istinaf başvuru harcı 162,10 TL, posta ve tebligat gideri 67,10 TL olmak üzere toplam 229,20 TL yargılama masrafının ihtiyati hacze itiraz edenlerden alınarak ihtiyati haciz isteyen alacaklıya verilmesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 14/10/2021