Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1460 E. 2021/1291 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1460
KARAR NO: 2021/1291
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/03/2021
NUMARASI: 2014/224 Esas – 2021/131 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/11/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesiyle; davalı şirket ile müvekkili banka bünyesinde birleştirilen … A.Ş arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine davalının haksız itirazın iptali ile takibin devamına alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesiyle; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece 24.11.2020 duruşmada, taraflarca takip edilmeyen davanın yasal sürede yenileninceye kadar HMK 150.maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verildiği, yasal üç aylık sürede yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın, müracaata bırakıldığı 24.11.2020 tarihli celsede, “celse” isimli telefon uygulamasından mazeret dilekçesi gönderilmiş olmasına rağmen dilekçenin sisteme düşmediği, mahkeme tarafından mazeret dilekçesinin görülemediği, tüm dünyada pandemi kuralları mevcut iken mahkeme kararı tebliğ edilmeden kesinleştiği, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 2014/19390E-27320 K sayılı kararında, mazeretin mahkemeye ulaştırılmaması halinde vekilin geçerli özürü bulunduğundan temyiz edilmesinde yarar bulunduğuna işaret edildiğinden haklı olduklarının ortaya konulduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsilini teminen yapılan icra takibine itirazın iptali istemini ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava dosyasının incelemesinde; 24.11.2020 tarihli celsede; taraf vekillerince mazeret sunulmadığından taraflarca takip edilmeyen dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmakta olup, davacı vekilince duruşma gününde “…” isimli telefon uygulamasından mazeret dilekçesi gönderildiği ileri sürülmüş ise de; mazeret dilekçesine uyap kayıtlarında rastlanmadığı gibi esasen dilekçenin sisteme düşmediğinin davacı vekilince de açıkça beyan edilmesi karşısında; ilk derece mahkemesince anılan celsede dosyanın işlemden kaldırılmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gibi yasal üç aylık sürede yenilenmeyen davanın HMK 150/5. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmesinde de usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı taraf harçtan muaf olması nedeniyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 04/11/2021