Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1457 E. 2021/1037 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1457
KARAR NO: 2021/1037
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/04/2021
NUMARASI: 2021/260 D.iş – 2021/258 Karar
DAVA: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/09/2021
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz istemi hakkında kararda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine yönelik olarak verilen karara karşı süresi içinde ihtiyati haciz isteyen/alacaklı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması uterine dosya içindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: Talep eden alacaklı vekili, müvekkilinin … Müessesesinin sahibi ve temsilcisi olduğunu, karşı tarafın, Suudi Arabistanda Hac ve Umre sezonlarında gıda ve yemek hizmeti işini yaptığını , ekmek ve gıda maddelerini alacaklıdan aldığını bundan kaynaklı mevcut cari ilişkide ödemelerini yapmaması üzerine, tarafların anlaşarak suudi makamların sonradan onay verdiği cari hesap ekstresi alınarak bakiye borç tutarı belirlendiğini, cari hesap ekstresinin altının da karşı taraf borçlu tarafından imzalandığını, böylece taraflarca cari hesap ekstresine mutabakatname hükmü kazandırıldığını muaccel borcun ödenmediğini, borçlunun sabit bir ikametgahının bulunmadığını ileri sürerek Suudi Arabistan Riyali alacaklısı müvekkilin alacağının Türk Lirası Karşılığı olan yabancı paranın Türk Parası karşılığı 1.148.813,47 TL üzerinden, borçlunun menkul ve gayrimenkul mallarıyla, üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince, asıl uyuşmazlığı çözecek nitelikte ihtiyati haciz kararı verilmesine hukuken imkan bulunmadığı gibi taraflar arasındaki uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiğinden istemde İİK 257 ve devamı madde hükümlerinde ön görülen koşullar gerçekleşmediğinden ihtiyati haciz isteminin bu aşamada reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı talep eden alacaklı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Alacaklı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; cari hesap ekstresinde bakiye borç tutarı belirlenerek altının karşı taraf borçlu tarafından imzalandığını, taraflarca cari hesap ekstresine mutabakatname hükmü kazandırıldığını, alacağın yaklaşık olarak ispat edildiği halde talebi reddine karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Talep, taraflar arasındaki satım sözleşmesinden dolayı bakiye cari hesap bakiye alacağına dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince, yaklaşık ispat gerçekleşmediğinden talebin reddine karar verilmiştir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257.maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İİK’nın 258/1. Maddesinin 2. Cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. Maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. Nitekim Yargıtay 19 HD 2015/4882 E 2015/12767 K 30.09.2015 T. Ve Yargıtay 11. HD 2016/2214 E 2016/2481 K 07.03.2016 T. Emsal kararında da belirtildiği üzere; İcra ve İflas Kanunu’nun 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin, alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması yeterlidir. Mahkemenin “alacağın varlığına kanaat getirmesinden” anlaşılması gereken, alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delillerin gösterilmesi yeterli kabul edilmektedir. Bu açıklamadan sonra somut olaya gelindiğinde; talep eden alacaklının karşı taraf borçluya Suudi Arabistan’da Hac ve Umre sezonlarına gıda ve yemek hizmeti verdiği, karşılığında cari hesap bakiye alacağının bulunduğu iddia edilerek ihtiyati haciz isteminde bulunduğu, cari hesap alacağına dayanak olarak sunulan Suudi makamlarca onaylı alacaklının cari hesap ekstresinin altının karşı taraf borçlu tarafından imzalandığı görülmüş ise de, salt bu belgenin ve whats up yazışmalarının alacağın varlığı ve miktarının tespiti bakımından yaklaşık ispat olgusu için yeterli olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığından talep eden alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf karar harcı ihtiyati haciz isteyen tarafından peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati haciz isteyen tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.16/09/2021