Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1411 E. 2021/1038 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1411
KARAR NO: 2021/1038
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/07/2018
NUMARASI: 2017/764 Esas – 2018/712 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/09/2021
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirketin “…” logosu ile yurt içi ve yurt dışı paket ve kargo taşımacılığı işi ile iştigal ettiğini, davalı şirketin, müvekkili şirkete müracaat ederek ABD / San Francisco’ya gönderi yapmak istemesi üzerine, … numaralı taşıma senedi / airwaybill / konşimento tanzim olunarak taşıma ücretinin gönderi alıcısından ödeneceğini belirtir kutunun davalı şirket tarafından işaretlendiğini, anılan gönderiye ait taşıma ücreti, gönderi alıcısı tarafından ödemeli olarak ABD’ye taşındığını, gönderinin alıcısına teslim edildiğini, taşıma sebebiyle tahakkuk eden 1.862,98.- USD tutarındaki taşıma ücretinin gönderi alıcısı ABD’de mukim firmaya fatura edildiğini, ancak taşıma ücretinin gönderi alıcısı tarafından ödenmediğini, taşıma senedi / airwaybill / konşimentonun arkasında yer alan, alıcı ödemeli gönderilerde taşıma ücretinin alıcı tarafından ödenmemesi halinde taşıma ücretinin gönderene fatura edileceğine ilişkin taşıma koşullarına dayalı olarak müvekkil şirket tarafından davalı şirkete 1.862,98.- USD karşılığı 5.781,19.- TL. tutarında taşıma ücretinin faturası keşide edildiğini, taşıma ücretinin ödenmemesi üzerine, alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibine girişildiğini, takibin davalının itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 02.11.2017 tarihli dilekçesinde, dava konusu taşıma ücretinin gönderi alıcısı tarafından ödendiğinden davanın konusuz kaldığını, takibe itirazlarının icra masrafları ile vekalet ücreti yönünden iptaline karar verilmesini, icra takibine girişilmesine ve davanın açılmasına sebebiyet veren davalının yurt dışındaki alıcı firmanın taşıma ücreti olarak ödediği 1.084,93 Usd’nin ödeme tarihi olan 23.08.2017 tarihindeki kur karşılığı (3,50 TLx1.084,93 Usd=) 3.977,25 TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatına ve yargılama giderlerine mahkum edilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı şirtket yetkilisi, davalı şirketin, toptan gömlek satan bir mağazanın sahibi olduğunu, Amerika’da bulunan bir firmaya gömlek sattıklarını / ihraç ettiklerini, alıcı firma sahibinin … kargo ile çalıştıklarından bahisle gönderinin … kargoya teslim edilmesini talep ettiğini, bunun üzerine gönderinin alıcıya teslim edilmek üzere taşıyıcı davacı şirkete teslim edildiğini, anılan gönderinin alıcı ödemeli olarak gönderildiğini, malı teslim alan davacı şirketin kendilerine konşimento nüshasını verdiğini, konşimentoda gönderi ücretinin alıcısı tarafından ödeneceğine ilişkin kutunun imzalanmış olduğunu, bu süreçten 2 – 3 ay sonra müvekkil şirket tarafından taşıma ücretinin kendileri tarafından ödenmesinin talep edildiğini, alıcı firmanın faaliyetine devam eden bir şirket olduğunu ve taşıma ücretinin kendilerinden talep edilmemesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, dava tarihten sonra asıl borcun dava dışı alıcı firma tarafından ödendiği, asıl alacak yönünden dava konusuz kaldığı, davacının navlun tahsil edilmeksizin malın tesliminin yapılmasında sorumlu olacağı, bu nedenle taşıma ücretinden davalının sorumlu olmadığı, haklılık durumuna göre, icra inkar tazminat talebinin reddedildiği, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakıldığı gerekçesiyle konusuz kalan dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda dayanılan TTK m.872 taşımaya konu malın bedelinin tahsilini düzenlediğini, somut olayla ilgisinin bulunmadığını, taraflar arasındaki konşimentoda UPS’ nin yurt dışı taşıma şart ve kurallarının taraflar arasında oluşan taşıma sözleşmesinin ayrılmaz parçası olduğunun açıkça belirtildiğini, buna göre, alıcı ödemeli gönderilerde, gönderi ücretinin gönderi alıcısı tarafından ödenmemesi durumunda, gönderi alıcısına uygulanan ücret üzerinden ve gönderi alıcısına yapılan / uygulanan indirim nazara alınmasınız navlun ücretinin tahakkuk ettirildiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın ikamesine davalı şirketin sebebiyet vermesi sebebiyle % 20 icra inkar tazminatına, icra takip masrafları ve icra vekalet ücreti yönünden icra takibinin devamına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili başlatılmış olan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK.m. 67 uyarınca iptali isteğine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut olayda, davacı tarafından davalıya hava yolu kargo taşıma hizmeti verildiği, navlun bedelinin alıcı ödemeli olarak kararlaştırıldığı, taşımaya konu emtianın yurt dışındaki alıcısına teslim edildiği, ancak alıcının taşıma ücretini ödemediği, bunun üzerine, davacının navlun faturasının davalı göndericiye yansıtarak dava konusu icra takibinde, faturaya konu navlun alacağının tahsilini istediği,davalı borçlunun takibe itiraz etmesi sonucunda açılan eldeki itirazın iptali davasından sonra alıcının asıl borcu ödediği ihtilafsız olup, uyuşmazlık alıcı ödemeli taşınan kargoda, emtianın alıcıya teslimine rağmen alıcının taşıma ücretini ödememesi durumunda, navlun bedelinden kimin ve ne miktarda sorumlu olduğu noktasındadır. Taraflar arasındaki 19.07.2016 tarihli taşıma senedinde, taşımanın göndericisinin davalı, alıcısının dava … firması, alıcı ödemeli olduğu, taşıma senedinin arkasında yer alan hüküm gereğince, gönderi alıcısının, gönderiyi kabul etmesine / teslim almasına rağmen, taşıma ücretini ödememesi halinde taşıma ücretinin davalı gönderen tarafından ödeneceği hüküm altına alındığı anlaşıldığından davalı göndericinin navlun bedelinden sorumlu olduğunun sabit olduğu, somut olayda, navlun bedeli, 1.862,98 Usd karşılığı 5.781,19 TL olarak talep edilmiş ise de, yurt dışındaki alıcı firmanın 1.084,93 Usd ödemek suretiyle navlun borcunu kapattığı davacı tarafın kabulünde olduğu gibi davacının 02.11.2017 tarihli talebi bağlı kalınarak, takip tarihi itibariyle borcun 3.977,25 TL olduğu kabul edilmiş, bu borcun da yargılama sırasında ödendiği görülmüştür. O halde, söz konusu ödemeyle asıl alacak tutarı ödenmiş ise de, icra vekalet ücreti ve masraflarına yönelik herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi, davacı tarafça yargılamada sunmuş olduğu 02.11.2017 tarihli dilekçesinde, icra vekalet ücreti ve icra dosya masrafı yönünden itirazın iptalini talep edilmiş olduğuna göre, icra vekalet ücreti ve takip masraflarına ilişkin talebe yönelik hüküm kurulması, ancak bu kalemlere ilişkin hesap icra müdürlüğünce yapılacağından mahkemece hesap yapılmayıp bu kalemlere ilişkin itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekir (Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 03.07.2018 tarihli 2017/794 E., 2018/3735 K. sayılı emsal kararı). Diğer taraftan, HMK’nın 331. maddesinin birinci fıkrası; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder” hükmünü amirdir. Anılan madde doğrultusunda davanın konusuz kalması halinde davanın açıldığı tarihte haksız olduğu tespit edilen taraf yargılama giderini ödemekle yükümlü olacaktır. Bu durumda, davacının alacağını tahsil etmiş olmasından dolayı konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olsa da, davadaki haklılık durumuna göre, davalının vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumludur. Ne var ki, dava konusu alacağın belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden alacak likit olarak kabul edilemeyeceğinden koşulları bulunmayan icra inkar tazminatının reddi gerekmiştir. Açıklanan bu nedenlerle davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının HMK 353(1)b-2 gereğince, KALDIRILMASINA; 1-Davaya konu asıl alacak bakımından konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 2-Davalının Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına; takip masrafları ve icra vekalet ücreti yönünden yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, 3-Koşulları bulunmadığından icra inkar tazminatının reddine, 4- Alınması gereken 59,30- TL maktu harcın davacı tarafça yatırılan toplam 69,82 – TL harçtan mahsubu ile 10,52-TL fazla harcın talep halinde davacıya iadesine, 5-Davacı tarafından ödenen 59,30 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 6-Davacı tarafından ödenen 31,40-TL ilk masraf, posta, müzekkere ve bilirkişi gideri 857,80- TL (ayrıntısı Uyapta kayıtlı) olmak üzere toplam 889,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 8- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulanan A.A.Ü.T’ye göre hesap ve takdir olunan 3.977,25 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, 9-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avanslarının yatıranlarına iadesine, 10-İstinaf yargılaması yönünden; a-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 44,40- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, istinaf başvuru harcı olarak yatırılan 121,30- TL’nin hazineye irad kaydına, b-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından sarf edilen 121,30- TL peşin istinaf karar harcı, posta ve tebligat gideri 129,50 TL olmak üzere toplam 250,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 362(1).a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi.