Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1362 E. 2021/1000 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1362
KARAR NO : 2021/1000
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21.05.2021
NUMARASI : 2021/346 Esas
DAVA : Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/09/2021
Taraflar arasındaki alacak davasında talep edilen ihtiyati haczin reddine yönelik olarak verilen ara kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA : Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki nedeni ile davalı tarafa 16.12.2014 tarihli satış sözleşmesine konu TOYODA FH630SX-I CNC Torna Makinesinin 245.000,00 Euro bedelle satışının yapıldığını, buna ilişkin 09.03.2015 tarihli 245.000,00 Euro bedelli fatura düzenlendiğini, ayrıca yedek parça ile mekanik işçilik hizmeti verildiğini, satım bedeline karşılık davalı tarafça yapılan nakit ve çek şeklindeki ödemelerin TL olarak gerçekleştirildiğini, davalı tarafça verilen çekler tahsil tarihindeki TCMB kuru üzerinden Euro’ya çevrildiğinde, 78.916,75 Euro tutarında kur farkının ortaya çıktığını, bunun yanı sıra müvekkil şirket mevcut sözleşme doğrultusunda davalıya satışa konu makineye ilişkin olarak hizmet, bakım ve yedek parça satışı da sağladığını, buna bağlı olarak 304,53 Usd cari hesap alacağının mevcut olduğunu ileri sürerek 78.916,75 EUR ve 304,53 Usd tutarında alacağın tahsiline, asıl alacağa ilişkin olarak dava tarihinden itibaren hesaplanacak ve özel bankalarca 1 yıl vadeli döviz kuruna uygulanan en yüksek döviz faizi ile birlikte tahsiline, davalı nezdinde 78.916,75 EUR ve 304,53 Usd tutarında ihtiyati haciz uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İlk derece mahkemesince, alacağın varlığı talep edilen miktarda olup olmadığının belirlenebilmesi bakımından ticari defterler üzerinde inceleme zorunlu olup bu hali ile muaccel bir alacağın bulunmadığı, ayrıca mal kaçırma iddialarının somut delillerle kanıtlanamadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı/talep eden alacaklı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; alacağın muaccel olduğunu, aksi yöndeki değerlendirmenin doğru olmadığını, alacağın dosyaya sunulan delillerle muaccel alacağın varlığı detaylı incelemeye gerek kalmaksızın ispatlandığını belirterek ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Talep, faturaya dayalı alacak davasında, ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince, talebin reddine karar verilmiştir.
İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257.maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.İİK’nın 258/1. Maddesinin 2. Cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. Maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. Nitekim Yargıtay 19 HD 2015/4882 E 2015/12767 K 30.09.2015 T. Ve Yargıtay 11. HD 2016/2214 E 2016/2481 K 07.03.2016 T. Emsal kararında da belirtildiği üzere; İcra ve İflas Kanunu’nun 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin, alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması yeterlidir. Mahkemenin “alacağın varlığına kanaat getirmesinden” anlaşılması gereken, alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delillerin gösterilmesi yeterli kabul edilmektedir. Bu açıklamadan sonra somut olaya gelindiğinde; davalı tarafa satışı yapılan makine karşılığında yabancı para cinsinden düzenlenen faturaya dayalı olarak davalı tarafça TL cinsinden yapılan ödemeler nedeniyle kur farkından dolayı ve aynı zamanda davalıya verilen yedek parça hizmeti nedeniyle cari hesaptan dolayı alacaklı olunduğu iddia edilerek ihtiyati haciz istenilmiş ise de, kur farkı alacağın koşullarının bulunup bulunmadığı ve varsa miktarının tespiti ve keza bakiye cari hesap alacağın varlığı ve miktarının tespiti bakımından dosyanın bulunduğu aşama itibariyle yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmediği sonuç ve kanaatine varıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir
KARAR : Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf karar harcı İhtiyati haciz talep eden tarafından başlangıçta peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati haciz talep eden tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 09/09/2021