Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1319 E. 2021/987 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1319
KARAR NO: 2021/987
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/04/2021 (ARA KARAR)
NUMARASI: 2021/250 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/09/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden eden-davacı vekili talep dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin birçok marka kozmetik ürünlerinin yanında İngiltere’de üretilen “…” marka ürünleri, yasal prosedüre uygun olarak paralel ithalat yolu ile ithal ederek Türkiye’de iç piyasada ve elektronik ticaret platformlarında satışını yapmak olduğunu, müvekkilinin, davalının “…” markasının Türkiye yetkili satıcısı olduğunu üyesi olduğu elektronik satış platformlarından öğrendiğini, müvekkilinin Kasım 2020 Tarihinden bu yana, davalının çeşitli yöntemlerle uyguladığı haksız rekabet nedeniyle maddi kayıplara uğradığını, davalı tarafça gümrük işlemlerinin durdurulması nedeniyle müvekkilinin ağır ticari kayıplara uğradığını, davalının baskı ile elektronik ticaret platformlarında satışın durdurulmasını sağlayarak haksız rekabet yaptığını, tek satıcılık, yetkili satıcılık ve distribütörlük sözleşmesinin üçüncü şahıslar için bağlayıcılığının bulunmadığını, davalının TTK’nın 54. ve 55. Maddeleri kapsamında haksız rekabet uyguladığını, davalının haksız rekabeti nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, müvekkilinin davalının haksız ve asılsız karalayıcı beyanları nedeniyle piyasada güven kaybına uğradığını, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri ve ekonomik menfaatleri ciddi zarar gördüğünü ve görmeye devam ettiğini, davacının daha fazla zarara uğramasının önlenmesi için, yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılan haksız rekabet içeren beyanların düzeltilmesi ve haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılarak haksız rekabetin önlenmesi konusunda HMK.389.m gereği ivedilikle haksız rekabetin durdurulmasına karar verilmesi gerektiğini beyanla, …com , …com ve bilumum satış kanallarında satış yapmasını engelleyici haksız fiillerinin ortadan kaldırılarak tekrar satışa başlanmasını sağlayacak şekilde HMK.389.m gereği ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalının fiilinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine ve Haksız rekabetin men’ine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu ihtiyati tedbir talebi hakkında ilk derece Mahkemesi tarafından, “davalının haksız rekabet içeren yanlış veya yanıltıcı beyanlarla …com , …com ve bilumum satış kanallarında satış yapmasını engelleyici haksız fiillerinin ortadan kaldırılarak tekrar satışa başlanmasını sağlayacak şekilde HMK. 389.m gereği ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmişse de, dosya henüz tensip aşamasında olup HMK 390/3 maddesi gereği davacının davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi gerekmektedir. Davacı tarafça dava dilekçesi ekinde bir kısım faturalar, gümrük kayıtları, dava dışı elektronik ticaret platformlarına ait elektronik posta yazışmaları sunulmuştur. İlgili elektronik ticaret platformları …com, …com firmaları ile yapılan yazışmaların incelenmesinde; davacıdan, uyuşmazlığa konu ürünlerin alış faturalarının tescil sahibi firma ile ilişkisini kanıtlar belge ve fatura silsilesinin sunulmasının, ürünün orjinal olduğuna ve davacının online satış yetkisine ait hak sahibi olduğunu gösterir belgelerin ve benzeri hususların sunulmasının istenildiği, dava dilekçesi ile birlikte talep edilen hususlara ilişkin herhangi bir kayıt sunulmadığı görülmüş olup, davanın mahiyeti gereği davacının iddialarında ve talebinde haklı olup olmadığı hususu yapılacak yargılama ve konusunda uzman bilirkişi incelemesi ile mümkün olabilecektir. Mevcut dosya durumuna göre kanunun aradığı yaklaşık ispat şartı gerçekleşmediğinden davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafından yapılan müvekkilinin sattığı ürünlerin marka ihlali teşkil ettiği (sahte ürün) şeklindeki asılsız ihbarı nedeniyle, www…com ve www…com tarafından 17.11.2020 tarihinden itibaren müvekkilinin sattığı “…” marka ürünlerin satış ve ilanının durdurulduğunu, bu satış platformlarının davalının karalayıcı söylemlerine dayanarak daha sonra müvekkilinini satışa sunduğu tüm diğer mallarının satışını da durdurduğunu, satışın durdurulması konusunda e-posta yazışmalarında, www…com hukuk birimi tarafından verilen 14.01.2021 tarihli cevabi e-mailde “marka ihlali” iddiası ile satışın durdurulmasını talep eden şirketin, … ltd. şti olduğunun bildirildiğini, davalı tarafın, elektronik ticaret platformlarına satışın engellenmesi başvurusu yaparken gerçek dışı beyanlarının dışında, müvekkilinin sattığı ürünlerin orijinal olmadığına dair hiçbir hukuki dayanak sunmadığını, bu güne kadar müvekkilinin sattığı ürünlerle ilgili olarak mahkemeler önünde sahtelik iddiasında bulunulmadığını, marka ihlali içerikli bir ihtiyati tedbir kararı da alınmadığını, müvekkilinin sattığı ürünlerin orijinal olduğunu, buna rağmen davalının müvekkilinin ticaret yapmasını engellemeye muktedir olduğunu, müvekkilinin ticari sırlarını açıklamak zorunda olmadığını, müvekkilinin … marka ürünleri, farklı avrupa ülkelerindeki yetkili satıcılardan temin ettiğini beyanla, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davalının haksız rekabet yapmasının önlenmesine, …com, …com ve bilumum satış kanallarında satış yapmasını engelleyici haksız fiillerinin ortadan kaldırılarak tekrar satışa başlanmasını sağlayacak şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Talep, davalının haksız rekabet teşkil ettiği iddia olunan eylemlerinin önlenmesi ve satış işlemlerinin başlatılması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi, istemidir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, ihtiyati tedbir şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nın 61/1. maddesinde, dava açma hakkını haiz bulunan kimsenin talebi üzerine mahkemenin, mevcut durumun olduğu gibi korunmasına, 56 ncı maddenin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde öngörüldüğü gibi haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabetin önlenmesine ve yanlış veya yanıltıcı beyanların düzeltilmesine ve diğer tedbirlere, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ihtiyati tedbir hakkındaki hükümlerine göre karar verebileceği düzenlenmiştir. 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 389/1. Maddesi ise, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir, şeklindedir. HMK’nın 390/2 maddesine göre de, tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. İhtiyati tedbir yasada belirlenen geçici hukuki korumalardan olup, Kanun hükmü, tedbir talep edenin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunu düzenlemiştir. Davacı taraf, davalının haksız rekabet yapmasının önlenmesine, …com, …com ve bilumum satış kanallarında satış yapmasını engelleyici haksız fiillerinin ortadan kaldırılarak tekrar satışa başlanmasını sağlayacak şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmekle birlikte bahsi geçen e ticaret siteleri davada taraf değildir. İhtiyati tedbir kararı ancak davanın tarafları hakkında hüküm ifade eder. Bu nedenle davanın tarafı olmayan üçüncü kişileri etkileyecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün değildir. Bunun yanı sıra davalının eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiği de yaklaşık olarak ispatlanabilmiş değildir. Hal böyle olunca Mahkemece şartları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf karar harcı ihtiyati tedbir talep eden davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 09/09/2021