Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1315 E. 2021/1467 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1315
KARAR NO: 2021/1467
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARETMAHKEMESİ
TARİHİ: 16/12/2020
NUMARASI: 2018/1341 Esas – 2020/688 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/12/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün Davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Banka ile Asıl Borçlu … Ltd. Şti. arasında Sözleşme imzalandığını, …’nın müştereken ve müteselsilen kefil sıfatı ile Sözleşme’yi imzaladığını, Sözleşme hükümlerine riayet etmeyen Asıl Borçlu için Sözleşme’nin fesih edildiğini, İhtarname ile bildirildiğini, fakat ödeme yapılmadığını, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya ile ilamsız icra takibine geçildiğini, ancak itiraz edilerek takibin durdurulduğunu belirterek davalı borçlunun haksız itirazlarının iptal edilerek takibin devamına, davalı borçlu tarafından takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usul itirazlarının bulunduğunu, davanın hangi delillere dayanacağının dilekçede belirtilmediğini, esasa ilişkin itirazlarında, kredi kullanım için tapu tescilinden önce muvafakatin zorunlu olduğu belirtilerek kefalet imzasının alındığını, kasıtlı olarak yanlış yönlendirildiğini, muvafakat olduğu söylenerek kefalet imzası attırıldığını, irade sakatlığına neden olunduğunu, kefil olma iradesinin bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, davacı alacaklı tarafından davalı hakkında İstanbul Anadolu …İcra müd. … E. Sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığı ve ödeme emrinin 04.10.2013 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 07.10.2013 tarihinde süresinde yaptığı itiraz ile takin durduğu eldeki davanın İİK 67 maddesi gereğince itiraz alacaklı vekiline tebliğ edilmemiş olduğundan hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır. İtiraz iptali davası takibe sıkı sıkıya bağlı dava olmakla , takip dayanağının dava dava dışı … LTd.Şti.ne kullandırılan krediden kaynaklandığı, davacı banka tarafından dava dışı … Ltd.Şti ne 15.12.2011 tarihinde Genel Kredi sözleşmesi imzalandığı ve davalının da bu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil olarak 1.000.000,00 TL olarak imzaladığı, sözleşmenin imzalandığı tarih itibarı ile 818 Sayılı Barçlar Kanunu yürürlükte olup,kefilin çerçeve sözleşme olun KGS gereğince sorumluluğunun bulunduğu, davacı banka tarafından Taksitli Ticare Kredi,Kredili mevduat ve Kredi kartı ile ilgili olarak takipte bulunulduğu, 08.07.2013 tarihinde hesap kat edilerek Beşiktaş …Noterliğinin … yevmiye numarası ile ihtarname düzenlendiği ve ihtarnamenin kefile 11.07.2013 tarihinde tebliğ edildiği, 1 günlük ödeme süresinin eklenmesi ile kefilin 12.07.2013 tarihinde temerrüdünün oluştuğu, kefilin sözleşme gereğince … kullandırılan krediden kaynaklanan sorumluluğunun bulunduğu, ancak taksitli ticari krediler ve kredi kartı için sorumluluğunun bulunmadığı, ,kefilin … dan kaynaklanan 292.415,04 TL asıl alacak, temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz olarak 47.703,36 TL ve 2.385,16 TL % 5 BSMV si olmak üzere toplam 342.503,56 TL üzerinden iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa , asıl borçluya kullandırılan kredilere uygulanan en yüksek oranına % 50 ilave edilmek sureti ile ve bilirkişi tarafından düzenlenen raporda da irdelendiği üzere % 38,16 ve merkez bankasınca belirlenen değişen oranlarda faiz uygulanması gerektiği,davalı tarafından inkar edilen alacak likit ve bilinebilir olmakla davalının İİK 67/2 maddesi gereğince asıl alacak 292.415,04 TL nin % 20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine, …” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi her ne kadar terditli bir hesaplama yapmış ve davalı borçlunun borcun tamamından sorumluluğuna karar verilmesi haline ilişkin olarak müvekkili Bankanın kabulünde olan bir tutar tespit etmiş ise de; Mahkemece hukuka aykırı olarak bu tutara itibar edilmeyerek, borçlunun yalnızca … kredilerinden sorumlu tutulabileceği yönündeki kabul edilemez görüşe itibar ederek karar verdiğini, davalının tüm kredilere ait borçlarından kefalet limiti kapsamında sorumlu olduğunu, nitekim bu yönde hukuki yorum içeren herhangi bir yargısal İçtihat olmadığı gibi bilakis bunun aksi yönünde pek çok karar bulunduğunu, bilindiği üzere, kefiller, kural olarak, imzalamış oldukları kredi sözleşmeleri kapsamında kullandırılan tüm kredilerden o sözleşmede belirlenen kefalet limiti kapsamında ve kendi temerrütlerinin sonuçlarıyla sınırlı olmak üzere sorumlu olduklarından, dava konusu olayda da davalı borçlunun, müştereken ve müteselsilen imzasının bulunduğu 15.12.2011 tarihli Kredi Genel Sözleşmesi kapsamında dava dışı … Ltd.Şti.’nin müvekkili Banka’dan kullanmış olduğu tüm kredilere ait borçlardan kefalet limiti dahilinde sorumlu olduğunu, 15.12.2011 tarihli sözleşme kapsamında kullandırılan … kredisinden sorumlu, taksitli ticari kredi ve kredi kartından sorumlu değil şeklindeki bir yorumun kabul edilemez olduğunu, davanın tamamen kabulüne karar verilmesi gerekirken yasaya ve tüm dosya kapsamına aykırı hukuki yorumlar içeren bilirkişi raporundaki terditli hesaplamalardan davalı borçlunun kısmen sorumlu olduğu yönündeki hesaplamalara göre davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, dava dışı şirkete kullandırılan kredi alacağının tahsili istemi ile başlatılan takibe davalı kefil tarafından yapılan itirazın iptali, davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davalı kefilin taksitli ticari kredi ve kredi kartı nedeniyle sorumlu olup olmadığı noktasındadır. Dava dışı … Ltd. Şti.’nin 15/12/2011 tarihli ve 400.000,00 TL limitli Genel Kredi sözleşmesi kapsamında kullanmış olduğu kredilere davalı … 15/12/2011 tarihinde 1.000.000,00 TL limitle müteselsil kefil olmuştur. Davacı banka tarafından kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredilerin ödenmediğinden bahisle kredi borçlusu ve kefil hakkında hesap kat edilerek ihtarname tebliğe çıkarılmış, ancak kredi borçlusuna tebliğ edilememiştir. Ancak GKS’nin 40. Maddesinde adres değişikliğinin bildirilmemesi halinde tebliğin geçerli olacağı düzenlenmiştir. Buna göre dava dışı kredi borçlusu ve davalı kefile hesap kat ihtarı 10/07/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Hesap kat ihtarına rağmen kredi borcunun ödenmemesi üzerine davacı takip alacaklısı banka tarafından davalı takip borçlusu kefil hakkında İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında kredi alacağının tahsili istemiyle ilamsız icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine icra takibi durmuştur. Davacı, itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır, Kefalet tarihi itibari ile 818 sayılı Borçlar Kanunu yürürlükte olduğundan, davalı kefil …’nın kefaleti, bu hali ile usulüne uygun ve geçerlidir. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve rapor esas alınarak davalı kefilin, ayrı bir sözleşme ve kefil imzası olmadığından dolayı Taksitli Ticari Kredi ve Kredi Kartı borcundan dolayı sorumlu olmadığı kabul edilerek bu krediler yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Ancak davalının kefili olduğu 15/12/2011 tarihli GKS’nin 36. Maddesinde Taksitli Ticari Kredi, 37. Maddesinde ise Kredili Bankomat ve Kredi Kartı şeklinde kredinin kullandırılabileceği düzenlenmiştir. Kaldı ki kredinin ne şekilde kullandırılacağı banka ve kredi müşterisinin hukukundadır. Davalı 15/12/2011 tarihli GKS’den doğacak borçlara müteselsil kefil olmuştur. Mahkemece reddedilen Taksitli Ticari Kredi ve Kredi Kartı’ndan kaynaklı krediler de 15/12/2011 tarihli GKS’den kaynaklanmakta olup davalı kefil, kefaleti kapsamında bahsi geçen bu krediler yönünden de sorumludur. Dolayısıyla mahkemece Taksitli Ticari Kredi ve Kredi Kartı’ndan kaynaklı krediler yönünden davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır. Ne var ki bilirkişi tarafından yapılan alternatifli hesaplamada davalı kefilin Taksitli Ticari Kredi ve Kredi Kartı’ndan kaynaklı kredilerden sorumlu olduğu tutarlar da tespit edilmiş durumdadır. Bilirkişi raporunda davacı bankanın; -… nolu taksitli ticari kredi yönünden 24.131,08 TL asıl alacak ve 4.640,42 TL işlemiş akdi ve temerrüt faizi ile 232,01 TL BSMV,
-… nolu taksitli ticari kredi yönünden 68.078,98 TL asıl alacak ve 9.256,65 TL işlemiş akdi ve temerrüt faizi ile 462,83 TL BSMV, -… nolu taksitli ticari kredi yönünden 11.815,63 TL asıl alacak ve 2.392,27 TL işlemiş akdi ve temerrüt faizi ile 119,61 TL BSMV, -… nolu kredi kartı yönünden 214,11 TL asıl alacak ve 23,39 TL işlemiş akdi ve temerrüt faizi ile 1,17 TL BSMV alacağı bulunduğu hesaplanmıştır. Ancak takip talebinde 144,58 TL asıl alacak talep edilmiş olup, bu taleple bağlı kalınması gerekir. Buna göre Taksitli Ticari Krediler toplamı 104.025,69 TL, işlemiş faiz toplamı 16.289,34 TL, BSMV toplamı ise 814,46 TL’dir. Taksitli Ticari Kredi asıl alacağına ödeme planında yazdığı üzere %39 oranında faiz uygulanmalıdır. Kredi kartından kaynaklanan asıl alacağa ise TCMB’nin Kredi Kartı İşlemlerinde Uygulanacak Azami Faiz Oranları Hakkında Tebliğ (Sayı: 2006/1)’de Değişiklik Yapılmasına Dair 2013/11 Sayılı Tebliğ uyarıca 30,24 oranında ve TCMB tarafından belirlenen değişen oranlarda faiz uygulanması gerekir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; Mahkemeceticari kredi ve kredi kartı alacağı bakımından davalının sorumluluğunun bulunmadığından bahisle bu kısımlar yönünden davanın reddine karar verilmesi isabetli görülmemiş ve bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından Dairemizce esas hakkında yeniden karar verilmek suretiyle ticari kredi ve kredi kartı alacağını da kapsar şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 1-Davanın kısmen KABULÜNE kısmen REDDİNE, 2-Davalı takip borçlusunun İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının; -…, … ve Nakde Dönüşen Çek Kredisi için 292.415,04 TL asıl alacak, 47.703,36 TL işlemiş faiz ve 2.385,16 TL BSMV alacağı yönünden İPTALİNE, Kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren %38,16 ve merkez bankasınca belirlenecek değişik oranlarda faiz ve bu faize %5 oranında BSMV uygulanmasına, -Taksitli Ticari Krediler için 104.025,69 TL asıl alacak, 16.289,34 TL işlemiş faiz ve 814,46 TL BSMV alacağı yönünden İPTALİNE, Kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren %39 oranında faiz ve bu faize %5 oranında BSMV uygulanmasına, -Kredi Kartı için 114,58 TL asıl alacak, 23,39 TL işlemiş faiz ve 1,17 TL BSMV alacağı yönünden İPTALİNE, Kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren %30,24 ve merkez bankasınca belirlenecek değişik oranlarda faiz ve bu faize %5 oranında BSMV uygulanmasına, 3-Kabulüne karar verilen asıl alacak 396.555,31 TL nin %20 si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Davacı banka harçtan muaf olduğundan başvuru sırasında harç alınmamış olması nazara alınarak 31.680,28 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 5- Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 108 TL, bilirkişi ücreti 1000 TL olmak üzere toplam 1.108,00 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.079,33 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 28,67 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına, 6-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 40.238,61 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, 7-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine, 8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine, 9-İstinaf Yargılamasına İlişkin Olarak; a-Davacı harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, b-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan posta ve tebligat gideri toplam 125,5‬0 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 9-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.02/12/2021