Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1303 E. 2021/980 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1303
KARAR NO: 2021/980
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/04/2021
NUMARASI: 2021/323 Esas – 2021/493 Karar
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/09/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün İhtiyati haciz isteyen davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP : İhtiyati haciz talep eden eden vekili talep dilekçesinde özetle; davalı şirketin müvekkil şirkete aldığı faturada gösterilen malların bedeli olarak para borcu bulunduğunu ve bu borca ilişkin müvekkile kendilerine zaman tanıması için başvurduklarında şirket yetkilisince imzalı borç ikrarında bulunduğunu, ancak geçen bu sürede muaaccel olan söz konusu borç müvekkile ödenmediğini, bunun üzerine başlatılan icra takibinde de -borç ikrarına rağmen- kötü niyetli olarak borçlu şirket tarafından yetkiye, borca ve ferilerine itiraz edildiğini, borçlunun mal kaçırmak için zaman kazanmaya çalıştığını, ayrıca davalı adına kayıtlı Gaziantep ili … ilçesi … ada … parselde kain taşınmazın kayıtlarında 2019 – 2020 tarihleri arasında eklenen çok sayıda ihtiyati haciz şerhi bulunduğu ve taşınmazın Gaziantep İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında satış işlemlerine başlandığını, dosya kapsamındaki sipariş formu, fatura ve irsaliyelerden anlaşılacağı üzere mallar müvekkil tarafından eksiksiz olarak teslim edildiğini ve söz konusu para borcu borç 30.03.2019 tarihinde muaccel olduğunu, ayrıca davalının borcunun bulunduğuna ilişkin borç ikrarı da mevcut olduğunu, bununla muaaccel olan alacağımız rehinle teminat altına alınan alacaklardan olmadığını, borçlarını ödeyemeyen ve bu nedenle icra takipleri ile karşı karşıya olan davalı müvekkilden mal kaçırmak maksadıyla zaman kazanmak için kötü niyetle icra takibimize itiraz ettiğini beyanla itirazın iptali ile İİK m.257 uyarınca ihtiyati haciz talebinin kabulü ile davalının taşınır ve taşınmaz malları ile 3. Kişiler nezdindeki alacakları ile diğer haklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu ihtiyati haciz talebi hakkında ilk derece Mahkemesi tarafından “davacı tarafça davalının malvarlıkları üzerine ihtiyati haciz konulması talep edilmiş ise de, dava dosyası henüz layihalar aşamasında olup, tarafların iddia ve savunmalarını ispatlayacak deliller tam olarak toplanmamış, yaklaşık ispat koşulu henüz gerçekleşmemiştir. Bu nedenle mahkememizce koşulları oluşmadığından ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilerek hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mevzuatta öngörülen tüm şartların ve yaklaşık ispat şartı gerçekleştiğini, borcun davalı tarafça ikrar edildiğini, alacağın muaccel olduğunu beyanla, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Talep, faturaya dayalı ihtiyati haciz kararı verilmesi, istemidir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, ihtiyati haciz şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. İhtiyati haciz talebinin reddi kararının istinaf işlemleri devam ettiği sırada asıl dava hakkında karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 264/4. Maddesinde, alacaklı davasında haksız çıkarsa ihtiyati hacizin hükümsüz kalacağı düzenlenmiştir. Dolayısıyla alacaklının aleyhine sonuçlanmış bir davada alacaklı lehine ihtiyati haciz kararı verilmesi mümkün değildir. İhtiyati haczin reddine ilişkin ara karardan sonra esas davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş olması karşısında istinaf talebinin konusunun kalmadığı anlaşılmaktadır. Tüm bu nedenlerle konusu kalmayan istinaf başvurusu hakkında inceleme yapılması mümkün olmadığından, istinaf başvurusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin konusu kalmayan istinaf başvurusu hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcı ve istinaf başvuru harcının istemi halinde kendisine iadesine, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 09/09/2021