Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1286 E. 2021/1077 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1286
KARAR NO: 2021/1077
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/04/2021
NUMARASI: 2021/58 Esas – 2021/438 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/09/2021
Taraflar arasındaki İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı ile davalılar arasında sözleşmeden kaynaklı alacak bulunduğunu, davalı borçluların süresi içerisinde borçlarını ödemediğini, açılan Küçükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini icra inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkisizlik nedeniyle davanın reddini talep etmiş, kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Davalı tarafın yetki itirazının kabulü ile dava dilekçesinin mahkememizin yetkisizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine, davaya bakma yetkisinin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğuna dair karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Dava konusu alacağın dayanağı şirket cari hesabı olduğunu, hisse devir sözleşmesinin taraflarının tamamı tacir olmadığı için yetki sözleşmesinin geçersiz olduğunu, hisse devir sözleşmesinin taraflarının tacir olduğuna ilişkin herhangi bir belgenin dosyada mevcut olmadığını, davalılar murisi …’in imzalamış olduğu hisse devir sözleşmesinin mirasçılarını bağlamayacağını, davada, somut uyuşmazlık müvekkili şirket cari hesabından kaynaklanmakta olup davalılar işbu borcu miras olarak intikal ettiklerini, yetkili Mahkemenin Bakırköy Ticaret Mahkemeleri olduğunu, Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin vermiş olduğu 2021/58 Esas, 2021/438 Karar numaralı yetkisizlik kararının kaldırılmasını, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava;İİK 67 vd. maddeleri uyarınca şirket cari hesap alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Mahkemece uyuşmzlığın Hisse Alım satımına ilişkin sözleşmeden kaynaklandığı ve sözleşmede İstanbul Mahkemelerinin yetkili mahkeme olarak belirlendiği gerekçesiyle davanın yetki yönünden usulden reddine karar verilmiş,bu karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. HMK 17. maddesi uyarınca tacirler veya kamu tüzel kişileri aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilirler. Taraflar aksi kararlaştırılmadıkça davayı sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemede açabilirler.HMK 18.maddesinde de kesin yetki hallerinde yetki sözleşmesi yapılamayacağı düzenlenmiştir.HMK’nun 17. maddesindeki yetki kuralı kesin yetki olmayıp münhasır yetki niteliğindedir. Kesin yetki halleri aynı Kanun’un 11/1, 12/1. 14/2 ve 15/2 maddelerinde açıkça düzenlenmiştir. Kanun’da açıkça “kesin” yetkiden söz edilmeyen hükümlerdeki yetki kurallarının kesin yetki olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. (Yargıtay 19. H.D 010/12/2014 Tarih – E: 2014/13138 K:2014/17754 ).Yetki sözleşmesi ile yetkili kılınan mahkemenin yetkisi kesin yetki niteliğinde olmayıp HMK 131. maddesi uyarınca taraflarca ilk itiraz olarak ileri sürülmesi halinde mahkemece nazara alınır. Davalıların murisinin davacı şirketin hisselerini devralan olarak dava dış devredenlere imzaladığı ve davacı şirketin devre konu şirket olarak imzaladığı Hisse Alım Satımına ilişkin Sözleşmenin uygulanacak hukuk ve yetkili mahkeme başlıklı maddesinde uyuşmazlık halinde İstanbul Merkez Mahkemeleri ile İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunun düzenlendiğigörülmüştür. Somut olayda davacı şirket davaya konu icra takibi ile davalıların murisi tarafından hisse devir sözleşmesi uyarınca devralınan, bedeli şirket tarafından ödenen ve şirket cari hesabına alacak kaydedilen alacağın tahsili talep edilmektedir.Her ne kadar davacı şirket anılan sözleşme de taraf ve hisse bedelinin şirket tarafından düzenlenen senetler ile ödeneceği düzenlenmiş ise de sözleşme de şirket tarafından yapılan bu ödeme nedeniyle devralan ortak ile şirket arasında hukuki ilişkiye ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Buna göre uyuşmazlığın sözleşmeden kaynaklandığı söylenemeyecektir. Uyuşmazlık sözleşme uyarınca devralınan hisseler için şirketin yaptığı ödemenin devralan ortağından tahsili isteminden kaynaklanmakta dir.Bu durumda taraflar sözleşmede belirlenen yetki kuralı ile bağlı olmadığı gibi uyuşmazlık konusunda sözleşmede düzenleme olsa dahi şirket ile ortak arasındaki uyuşmazlıklarda HMK 14/2 maddesi uyarınca kesin yetki hali bulunduğundan yetki kaydı HMK 18. Maddesi uyarınca geçersiz olacaktır. Davacı şirket ve davalıların yerleşim yeri Küçükcekmece olup, mahkemece şirket ile ortak arasındaki uyuşmazlıklarda HMK 14/2 maddesi uyarınca kesin yetkili olduğu halde bu husus gözetilmeden yazılı gerekçe ile davanın yetki yönünden usulden reddine karar verilmesi doğru bulmamıştır. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesinin yetkisizlik kararınınn kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için mahkemesine geri gönderilmesine kararı verilmiştir.
HHÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, istinafa konu ilk derece mahkemesi kararının HMK.’nun 353(1)a-6. maddesi gereği KALDIRILMASINA; 2-Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-Davacı vekilince yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, 4-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile, HMK.’nın 362(1)-g maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.