Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1274 E. 2022/1296 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1274
KARAR NO: 2022/1296
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/02/2021
NUMARASI: 2017/346 Esas – 2021/235 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/11/2022
Taraflar arasındaki Alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin 5015 Sayılı Kanun ve ilgili mevzuat kapsamında EPDK ‘nın tanzim ettiği dağıtıcı lisansı kapsamında akaryakıt sektörün de faaliyet göstermekte olduğunu, bu faaliyeti çerçevesinde bizzat belirlediği noktalarda kendi marka ve logosu altında … standartlarında kurulacak akaryakıt istasyonlarında akaryakıt, LPG ve madeni yağ satış faaliyetini gerçekleştirdiğini, davacı şirket ile davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti arasında 25/04/2014 tarihli protokol akdedilmek suretiyle, … Kasabası … Mevkii … Üzeri (pafta:14 parsel:…) Korkuteli/ANTALYA adresindeki taşınmaz üzerinde kurulu bulunan akaryakıt satış ve servis istasyonu üzerinde bayilik ilişkisi tesis edilmesi hususunda mutabakat sağlandığını, aynı tarihte davalı … Nakliyat Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti ile İstasyonlu Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmeler kapsamında davacı şirket tarafından davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti’ne ariyeten kullanılmak üzere ekte yer alan faturalarda ve Ek-2 listede ürün cinsi, özellikleri, sayıları ile belirtilmiş olan kurumsal kimlik ekipmanı ve otomasyon sisteminin teslim edildiğini, bu malzemelerin montaj ve kurulumu sağlandığını, mülkiyeti davacı şirkete ait olan işbu ariyetlerin, davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtlarda da yer aldığı, ayrıca protokol’ün 3. maddesinde anılan istasyona kurumsal kimlik, tank ve pompa otomasyonunun ariyet olarak uygulandığı belirlendiği, davacı şirket ile davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti arasında akdedilen bayilik sözleşmesi davalı şirket tarafından keşide edilen Antalya … Noterliği’nin 30/01/2017 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile süresinden önce tek taraflı olarak haksız surette feshedildiğini, fesih hususunun davacı şirket tarafından EPDK ‘ya 08/02/2017 tarihli yazı ile bildirildiğini, bu tarihte diğer davalı … San. Ve Tic. A.Ş.ile dağıtıcı tadili gerçekleştiğini, istasyonda yapılan tespitlere göre davalı bayi … Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti ve yeni dağıtım şirketi olan … San. Ve Tic. A.Ş.’nin müştereken hareket ederek davacı şirkete ait kurumsal kimlik ekipmanlarının davalı … San. ve Tic. A.Ş. unvanlı dağıtıcıya ait kurumsala dönüştürüldüğünün, boyandığının ve değiştirildiğinin anlaşıldığını, kurumsal kimlik ile ilgili yükümlülüklerin ihlalini teşkil etmekle birlikte kurumsal kimlik malzemeleri ve otomasyon sistemine haksız el atıldığını, aynı zamanda bu eylemler suç teşkil ettiğini, diğer davalı …’ın davacı şirket ile davalı şirket arasında akdedilen bayilik sözleşmesini garantör sıfatı ile imzalayarak davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.’nin tüm borç ve yükümlülüklerini şahsen garanti ettiğini, tüm borç ve yükümlülüklerden sorumlu olduğunu, garantörün yükümlülük ve sorumlulukları bayilik sözleşmesinin garantörlerin hukuki sorumluluğu başlıklı 50. maddesinde yer aldığını, mülkiyeti davacı şirkete ait olan ariyetlerin iade edilmemesi, başka bir dağıtım şirketinin kurumsalına dönüştürülmesi, emtianın teslim almaya gidildiğinde demontaj işleminin engellenmesi, yapılan tüm işlemler dolayısıyla hasara sebebiyet verildiğini, bundan ötürü oluşan zarardan davalıların sorumlu olduğunu, davacı şirket tarafından davalı bayiye ait istasyonda kullanılmak üzere ariyet olarak teslim edilen ancak geri alınamayan ariyet ve demirbaşların iadesi mümkün olmayanlar için güncel piyasa değeri üzerinden bedellerinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar vreilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar … ile … Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; davanın maddi ve yasal anlamda hukuka aykırı olduğunu, davacı şirketin imzalanan sözleşme gereği dava dilekçesinde belirttiği hiçbir mal veya hizmet davalı müvekkillerine vermediğini, müvekkili şirketin halihazırda kurulmuş, sözleşme anında da kurulu bulunan panolarının üzerine sadece … logosunu davacı şirketin yaptırdığını, bunun dışında herhangi bir hizmeti bulunmadığını, eğer var ise de müvekkili şirketin imzasını taşıdığı bir sözleşmenin sunulmasını talep ettiğini, … firmasıyla yapılan sözleşmenin iptalini bu davanın … adına açılmasıyla öğrenildiğini, vekil eden şirket yetkilisinin 74 yaşında olduğunu, 2014 yılında imzalanan bu sözleşmeden sonra 2 yıl daha bu işi yapabildiğini, 2016 yılında söz konusu istasyonu … isimli dava dışı bir şahsa kiraya verildiğini, bu şahsın da şirket yetkilisinden aldığı vekaletnameleri kötüye kullandığını, şirkete hiçbir bilgi yahut belge sunmadan şirketin yazılı ve sözlü talimatını almadan müvekkili şirketin akaryakıt şirketleriyle olan sözleşmelerini tek tek feshetmekte olduğunu, bu nedenle de … bisimli şahsın daha fazla kötü niyetli işlemlerde bulunmaması adına Antalya … Noterliğinin 04/05/2017 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile azledildiğini, diğer davalı şirket olan … şirketi de ilgili yasalar gereğince müvekkili şirketçe kurulu olan sistemde sadece … yazısını söküp … yazısını koyduğunu ifade ettiğini, burada kesinlikle davalı şirketin herhangi bir kusuru bulunmadığını, kaldı ki işbu davadan …’a tebligat gelmesiyle birlikte haberdar olunduğunu, davacı şirketin davaya konu mal ve hizmetlerin hiçbirisini davalı müvekkillerine verilmediğini, ortada bir ariyet sözleşmesi bulunmadığını, ancak bilindiği üzere her basiretli tacir yaptığı işi karşılıklı taraf imzalarıyla ispat etmesi gerektiğini ileri davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …. A.Ş. Vekili cevap dilekçende özetle; Davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti’nin eski dağıtım firması ile bayilik lisansının EPDK’dan düşmesi üzerine serbest piyasa gereği davalı müvekkili ile bayilik sözleşmesi imzalanarak firmanın bayisi olarak faaliyete başlandığını, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununun davalı müvekkili şirkete dağıtım firması olması nedeni ile yüklemiş olduğu sorumlulukların bayilik lisansının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yerine getirilmesi için davalı müvekkili şirketle bayi arasındaki gerek otomasyon gerek ise kurumsal kimlik çalışmaları başlatıldığını, davalı şirket ile müvekkili şirket arasında imzalanmış olan akaryakıt bayilik sözleşmesi gereği bu tarih itibari ile … Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti’nin kurumsal kimliği altında satış faaliyetini yürütmeye başladığını, söz konusu bayilik sözleşmesinin 22/d maddesinde bayinin akaryakıt istasyonları ile tankerlerini davalı müvekkili şirketin renk ve standartlarına göre davalı müvekkili şirket tarafından bildirilecek süre içinde kurumsal kimlik projesinde belirlenen renk standartlarına uygun hale getireceğini, şirketin yeterlilik verdiği firmalar dışında her hangi bir kişi veya kuruluşa kurumsal kimlik projesini uygulatmayacağını, şirket amblemini şirketin belirlediği şekilde kullanacağını kararlaştırdığını, sözleşme maddesi gereğince bayiin kurumsal kimliğin dönüştürme işlemlerini üstlendiğini, kendisinde mevcut olan kurumsal kimlik envanterleri üzerine davalı firmanın amblemi ile adı yazılarak kurumsal kimliğini oluşturduğunu, kurumsal kimlik envanterlerinin eski dağıtım firmasına ait olup olmadığını davalı müvekkili şirketin bilme imkanı bulunmadığı, bu konu tamamen eski tağıtım firmasıyla bayii arasında geçmiş olan bir husus olduğunu, bu konuda dağıtıcı firma olan davalı müvekkili şirketin sorumlu tutulmasının hukuka aykırılık teşkil edileceğini, davalı müvekkilinin 10/04/2017 tarihinde tebliğ edilen dava dilekçesinde kurumsal kimlik ekipmanlarının davacı … San ve Tic. A.Ş.’ye ait olduğu bu ekipmanlarla otomasyon sisteminin demontaj işlemlerinin gerçekleştirilmesi için gelen söküm ekiplerinin davalı müvekkilince engellendiği ve davacı şirkete ait kurumsal kimlik ekipmanalrının davalı müvekkili şirkete ait kurumsala dönüştürüldüğü iddia edildiği, davalı müvekkilince yöneltilmiş olan iftira niteliğinde ki beyanlarını ispat edecek herhangi bir belge dava dosyasında mevcut olmadığını, bu sebeple davalı müvekkili şirketçe söküm işlemlerinin fiilen işlenmiş olması mümkün olmadığını, davacı vekilinin iddiasını ispatlayan herhangi bir delilin de dava dosyasında mevcut olmadığını, bu sebeple müvekkili şirketçe söküm işlemlerinin fiilen işlenmiş olması mümkün olmadığını, davalı müvekkili şirketin iki firma arasında imzalanmış olan davaya konu envanterleride kapsayan sözleşmede taraf olmadığını, davacı tarafından müvekkili şirketinin söz konusu husumete sürüklenmek istenmesinin hem kötü niyetli olduğu ve serbest piyasadaki rekabet kurallarına da aykırılık teşkil ettiğini, tarafların aralarında imzaladıkları sözleşmeden kaynaklanan husumette taraf olma sıfatına haiz olmadıklarının açık olarak görüldüğünü, sözleşme taraflarına ilişkin davaya konu davalı müvekkili şirketleri açısından davanın husumet yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, ” davacı tarafından davalı … Ltd. Şti. İle yapılan bayilik sözleşmesine dayalı olarak bu davalıya teslim edilen ariyetlerin aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin iadesine ilişkin davada davacı tarafından her ne kadar davalı … A.Ş.’ye karşıda dava açılmış ise de; davacı ile bu davalı arasında herhangi bir sözleşme ilişkisinin olmadığı, ariyet olarak bırakıldığı iddia olunan malzemeler ile ilgili bu davalının herhangi bir ilgisinin veya sorumluluğunun olmadığı, davalı … A.Ş.’nin diğer taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkiyi bilmesi de gerekmediği, bu nedenlerle davalı … A.Ş.’nindavada pasif husumetinin bulunmadığı gerekçesiyle bu davalı yönünden davanın usulden reddine,diğer davalılar yönünden ise; davacı ile davalı … Ltd. Şti. Arasında bayilik sözleşmesinin kurulduğu ve diğer davalı … ‘ında bu sözlşemede “garantör” ismi altında sorumluluğunun düzenlendiği uyuşmazlık dışıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise dava konusu ariyetlerin davacı tarafından davalıya teslim edilip edilmediği hususundadır. Her ne kadar sözleşme gereğince davacı tarafından ariyetlerin davalıya teslim edileceği kararlaştırılmış ise de; ariyetlerle ilgili davacının düzenlemiş olduğu faturanın mal veya hizmetin sunulduğuna tek başına delil oluşturmayacağı, ariyetlerinin teslim edildiğinin davacı tarafından ispatlanması gerektiği, davalının ticari defterlerinde dava konusu ariyetler ile ilgili faturanın kayıtlı olmadığı, davacı tarafından da ariyetlerin teslim edildiğine dair davalı tarafın imzasını taşıyan irsaliye, teslim tutanağı vs. bir belgenin sunulmadığı, bu haliyle davacının davasını ispatlayamadığı” gerekçeleriyle bu davalılar yönünden de davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı tararfça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirketin kesin süre içinde ticari defterlerini ibraz etmekten kaçınmış olduğunu nazara almadan, kesin süre sonrası sunulan ticari kayıtlara göre davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Davanın 30.04.2019 tarihli celsesinde davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili olduğunu beyan eden vekilin davalı şirketin defterlerinin incelenmesi için ara karar kurulmasını talep ettiğini, ticari defterlerini ibraz edeceğini beyan ettiğini, aynı celsede verilen 2 nolu ara kararda; davalı vekilinin defter inceletme hususundaki talebinin talimat mahkemesinden dönüşünden sonra değerlendirilmesine karar verildiğini, ancak 17.01.2019 tarihli celsede bilirkişi heyeti aracılığıyla inceleme yapılmasına ve davalı tarafların tüm yasal ticari defterlerini inceleme gün duruşma salonunda hazır bulundurmaları için kesin süre verilmesine tarafların ibrazında güçlük beyan ederek yerinde inceleme talep etmeleri halinde ticari defterlerini şirket merkezinde incelemeye hazır bulundurması için kesin süre verilmesine, yerinde inceleme talep edilmesi halinde HMK 278/4 maddesi gereğince bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilmesine ve kesin süre içinde defter ibraz etmeyen tarafın veya şirket merkezinde incelemeye hazır bulundurmayan davalının defterlerini ibrazdan kaçınmış sayılarak dosyadaki delillerin ve defterlerini ibraz eden tarafın kayıtlarının incelenmesi ile yetinileceğinin ihtarına karar verildiğini, Davalı tarafça ara kararda belirtilen hususlara verilen kesin süre içinde uyulmadığından 30.04.2019 tarihli celsede davalı … şirketi vekilinin yeni vekaletname sunarak davalı … şirketinin ticari defterlerinin ibraz edileceği ve bu defterler üzerinde de inceleme yapılması taleplerine muvafakat etmemelerine rağmen, mahkeme tarafından davalı yanın ticari defterleri üzerinden inceleme yapılması ve davalı yanın ticari defterlerine dayanılmak suretiyle karar verilmesinin usule ve yasaya aykırı olduğunu,Mahkemece akaryakıt sektöründe, akaryakıt dağıtım şirketleri tarafından, bayilerine ariyet olarak verilen kurumsal kimlik ve sektörel demirbaşların mülkiyetinin dağıtım şirketine ait olduğunu ve faturalandırmanın akaryakıt dağıtım şirketine yapıldığı gerçeğinin göz ardı edildiğini, bu kapsamda değerlendirme yaparken, davalıya ait kayıtlarda , 41.646,78 TL tutarındaki ariyet malzeme faturalarının kayıtlı olmadığının tespitinden yola çıkarak, ariyetlerin davalı şirkete teslim edilmediği tespitinin yapılamayacağını, davalının ticari kayıtlarında zaten ariyet faturalarının kayda alınmasının mümkün olmadığını, ariyet malzemesi faturalarının müvekkili şirkete fatura edildiğini ve müvekkili şirketin ticari kayıtlarında yer aldığını, Dava dosyasına akaryakıt sektöründe uzman olan bir bilirkişinin atanması durumunda, iddia ettikleri hususun anlaşılacağını, akaryakıt sektöründe ariyet sözleşmesi ve ariyete konu olan demirbaşların mülkiyetinin kime ait olduğu ve ariyete konu demirbaş faturalarının ticari kayıtlara yansıması hususu noktasında bilirkişinin konusu gereği bilgi sahibi olmaması nedeniyle, hatalı değerlendirme yaptığını, Yerel Mahkemenin, davalı yanın fesih ihtarnamesinin içeriğine dikkate almış olsaydı, ihtarname kapsamında apaçık bir şekilde davalı şirket ariyetlerin teslim alınmasını talep ederek, bir anlamda ariyetlerin kendisine teslim edildiği ortaya koyduğunu, Müvekkili şirketin ariyete konu olan malzemeleri davalı şirkete teslim ettiğini ortaya koyan özel bir teslim- tesellüm tutanağı düzenlenmesine gerek olmadığını, taraflar arasında akaryakıt bayilik sözleşmesinin imzalanmasının tek başına ariyetlerin davalı yana teslim edildiğini göstermeye yeter olduğunu, Diğer davalı …’ın bayilik sözleşmesini garantör olarak imzalayan kişi olarak tüm borçlardan garantör olarak sorumlu olduğunu,Davalılardan … Yapı yönünden, müvekkili şirket ile bu şirket arasında herhangi bir sözleşme olmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddi kararı usul ve yasaya aykırı olduğunu, dosyaya delil olarak sundukları tutanaklarda, müvekkili şirkete ait ariyete konu olan kurumsal kimlik uygulamalarının boyanmak suretiyle marka ve logoların değiştirildiği ve tahrif edildiğinin sabit olduğunu, bu değişimi yapan firmanın da mevcut akaryakıt istasyonunda faaliyet gösteren davalı … Şirketi olduğunun dosya kapsamı ile sabit olduğunu, müvekkili ile … firması ile aralarında bir sözleşme olması beklenemeyeceğini, bu firmanın müvekkili şirkete ait ariyete konu olan malzemeleri tahrif ederek, kendine ait marka ve logoları boyamak suretiyle haksız kazanç elde ettiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE:Dava, bayilik sözleşmesinin süresinden önce haksız feshi nedeniyle ariyet olarak bırakılan demirbaşların bedelinin tahsili istemine ilişkindir.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, sözleşme gereği kurumsal kimlik, tank ve pompa otomasyonunun davalılar teslim edilip edilmediği ve davalı …. A.ş.’ye husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği noktasındadır. Taraflar arasında imzalanan İstasyonlu bayilik Sözleşmesinde … Kasabası … Asfaltı Üzeri (pafta:… parsel:…) Korkuteli/ANTALYA adresinde kayıtlı taşınmaz üzerinde akaryakıt tanımı kapsamında tanımlanmış her türlü ürünün ve madeni yağ ürünlerinin ve oto gaz LPG ürünlerinin satışı için istasyonlu akaryakıt Bayiliği verilmesinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin 27. Maddesinde akaryakıt istasyonu için gerekli olan her türlü istasyon donanım malzemelerinin teminin bayiye ait olduğunun belirtildiği, …’in bayiye malzeme (pompa. Kompresör, hava-su vs) tahsis edip etmemekte serbest olduğu, malzeme tahsis edildiği takdirde sözleşmenin ayrılmaz parçası olan ariyet sözleşmesi hükümlerine göre yediemin hükümlerine göre bayiye verileceğini, sözleşmenin 25/04/2014 tarihinde yürürlüğü gireceği, 57. Maddede ise sözleşmenin süresinden önce feshedilmesi halinde bayinin, …’in yapmış olduğu kalıcı ve kalıcı olmayan tüm yatırım bedellerini, bu yatırım bedellerinin fatura edilmesi karşılığında ödeyeceğinin taahhüt edildiği, sözleşmenin her iki şirket ve garantör olduğu belirtilmek suretiyle … tarafından imzalandığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında imzalanan 25.04.2014 tarhili protokolde ise, ön protokol niteliğinde olduğu, tarafların aralarında akdedecekleri ariyet sözleşmesi kapmasında şirketin bayi/malike protokol konusu akaryakıt ve servis istasyonunda kullanılmak üzere ariyet sözleşmesinin ayrılmaz parçalarını teşkil eden teslim-tesellüm tutanakları düzenlenmek suretiyle gerekli alet, edavat malzeme, teçhizat ve akaryakıt istasyonuna havi emtiaları ariyeten vereceği, sözleşmenin süresinden önce feshedilmesi halinde ariyetlerin alım faturalarındaki toplam bedelin bayi tarafından ödeneceği,nin düzenlendiği görülmektedir. Sözleşmenin ekinde yer alan listede akaryakıt ekipmanlarının listelendiği, listenin teslim alan ve teslim eden tarafından imzalanmamıştır. Davalı şirket tarafından Antalya …. Noterliğinin 30.01.2017 tarih ve … Y.Numaralı ihtarnamesiyle 06.11.2013 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi ve tüm ekleri ile bağlantı sözleşmelerini feshettiği, teminatların iadesi ile istasyonda bulunan tüm kurumsal kimlik ve varsa şirkete ait diğer malzemelerin tebliğ tarihinden itibaren bir gün içerisinde istasyondan alınması ihtar edilmiştir. Davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonunda düzenlenen bilirkişi raporunda, davacı kayıtlarında ariyet sözleşmesi ve ariyet teslim tutanaklarına rastlanmadığı, davaya dayanak faturaların envanter kaydında davalı … Madenciliğe teslim edilen ve davacı demirbaşı olan malzemeler olarak kayıtlı olduğunun belirlendiği, davalı şirket defterlerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda ise bu faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığının tespit edildiği ve fatura konusu malzemelerin dava tarihi itibariyle değerinin toplam 33.500,00 TL olduğu belirtilmiştir. Davaya dayanak sözleşme ve protokol davacı … ve davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti arasında imzalanmış olup, davalı …A.Ş sözleşmenin tarafı olmadığı gibi kendisine teslim edildiği idia edilen malzeme de olmadığı anlaşılmakla bu davalı yönünden davanın hpasif husumet yokluğu nedenilyle davanın reddine karar verilmesi doğrudur Davacı delil olarak taraf ticari defterlerine dayanmış olup,davaya konu ariyet verildiği iddia olunan malzemelerin davalıya teslim edildiğinin ispatı külfeti davacı azerindedir.Yasal delillerle desteklenmediği sürece fatura ve davacı defter kayıtları tek başına alacağın varlığını ispatı için yeterli olmayıp, alacağın varlığının başka delillerle alacaklı tarafından kanıtlanması gerekir. Her ne kadar davalı yetkilisi tarafından keşide edilen ihtarnamede malzemelerin alınmasının istendiği görülmekte ise de ihtarnamede malzemelerin ne olduğu konusunda açıklama içermediği ve ariyetlerin teslim edildiğine ilişkin bir kabul beyanı bulunmadığı anlaşılmakla bu ihtarname faturaya konu malzemelerin teslim edildiğini kanıtlamaya tek başına yeterli değildir. Buna göre dosya kapsamındaki deliller ile davacı tarafından davalılara teslim edildiği ispatlanamayan malzemeler yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle HMK ‘nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 22/11/2022