Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1273 E. 2021/1641 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1273
KARAR NO: 2021/1641
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/03/2021
NUMARASI: 2019/670 Esas-2021/213 Karar
DAVA: Yargılamanın Yenilenmesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/12/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün yargılamanın yenilenmesini isteyen davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip, gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Yargılamanın yenilenmesini isteyen davalı vekili dilekçesinde özetle; davacıların ortağı olduğu Tasfiye Halinde … Ltd. Şti.’nin … sayılı yasaya göre yapı denetim faaliyeti yapması mümkün olmadığından, yasanın aradığı koşullara uygun olarak … Ltd. Şti. adında bir şirket kuran ortakların artık yasal olarak yapı denetimi yapmasına imkan kalmayan … Ltd. Şti.’nin 08.08.2001tarihinde tasfiyesine karar verdikleri ancak bu karara muhalif olan bir kısım ortaklar tarafından yapılan 28.12.2001 tarihli genel kurulun ortaklardan …, … ve … tarafından açılan dava sonucunda İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 08.08.2001 tarihli genel kurulun iptaline ve 28.12.2001 tarihli genel kurulun ilan ve tesciline karar verildiği, ayrıca müvekkilinin de aralarında bulunduğu bir kısım ortaklar tarafından kuruları … Ltd. Şti’nin haksız rekabet hükümlerine aykırı davrandığını ileri sürerek açtıkları açtıkları davada İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2002/954 esas/2007/572 karar sayılı dosyada rekabetin varlığına hükmedildiği ve kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği, bu karardan sonra açtıkları tazminat davasında, İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesince 2014/352 Esas, 2018/189 Karar ve 15.03.2018 tarihli kararıyla, müvekkilin de aralarında bulunduğu davalıların davacılara tazminat ödemesine karar verildiği, karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, halen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinde 2018/1484 Esas sayısıyla derdest olduğu, İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin yüksek tazminat kararı sonrasında arşiv ve evrak araştırması yapan müvekkilinin, davanın görülmesi aşamasında temin edilemeyen ve bu nedenle 6762 sayılı TTK.’nun 538. maddesine aykırılık olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilen genel kurul çağrısıyla ilgili bazı evrakları temin ettiği, buna dayalı olarak İstanbul 4. ATM’nin anılan haksız rekabete ilişkin dosyasında yargılamanın yenilenmesinin istendiği zira … Ltd. Şti. 03/08/2000 tarihinde 18 ortaklı olarak kurulduğu, 18 ortaktan 3’ünün hisselerini diğer ortaklara satarak ortaklıktan ayrıldıkları geriye kalan ortaklara usulüne uygun olarak çağrı yapıldığı, iptal edilen 08.08.2001 tarihli genel kurul TTK 538. maddede belirtilen koşullara uygun olarak yapıldığı halde yargılama aşamalarında mahkemeye sunulmayan çağrı belgeleri dolayısıyla usule uygun yapılmadığına hükmedildiği, devamında açılan haksız rekabetin tespiti (İş bu yeniden yargılamaya konu dava) davasını da aleyhe sonuçlandığı ve İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından tazminata hükmedildiği, bu nedenle iş bu talebe konu mahkeme kararının yeniden yargılama suretiyle ortadan kaldırılmasına ve haksız rekabetin oluşmadığına karar verilmesi gerektiği, Yargılay ilamında da belirtildiği gibi, önceki şirketin feshedilmemiş olması hususu haksız rekabetin gerçekleştiğine dair ana gerekçe olarak değerlendirildiğini belirterek İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2002/954 esas/2007/572 sayılı dosyasında yargılamanın yenilenmesi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, yargılamanın yenilenmesine konu davada davalı olan … tarafından ileri sürülen nedenlerin, mahkemeye sunulamayan ve sonuç üzerinde etkili olan tebligat belgeleri dikkate alınarak HMK md 375 ve devamında sayılan hallerden olmadığı, ileri sürülenlerin gerekçeli kararda tartışıldığı bu nedenle HMK 379/2. maddesi gereğince yapılan ön inceleme sonucunda davanın esasına girilmeden talebin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, yargılamanın iadesini isteyen vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Yargılamanın iadesini isteyen davalı vekili istinaf dilekçesiyle, talebe konu İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından hükme bağlandığı tarih itibariyle müvekkilinin adı geçen şirketin ortağı olmadığı, bu nedenle vekille takip edilen yargılama süreçlerine muttali olamadığı sonradan ele geçirilen belge asılları dolayısıyla yargılamanın iadesi talebinde bulunmak gerektiği, iş bu istinafa konu davanın elde edilen yeni deliller dolayısıyla HMK 375.maddesi gereğince yeniden görülmesi gerekirken mahkeme tarafından talebin reddedildiği, oysa bu belgelerin yenilenmesi istenen önceki yargılamada mahkemeye sunulmadığı, zira ortaklardan 10’una taahhütlü mektupla P.T.T. kanalıyla 20.07.2001 tarihinde davacılardan …’ın da imzasıyla çağrı yapıldığı, diğer 6 kişiden 2’si çağrıyı yapan kişiler olup ayrıca davet edilmelerine gerek görülmediği, geriye kalan 4 kişinin ise çağrı yazısıyla birlikte toplantı gündemine ilişkin metinleri şirket merkezinde imzalamak suretiyle tebellüğ ettiklerinden kendilerine ayrıca PTT yoluyla davet gönderilmesine gerek kalmadığı, ilk toplantıda çoğunluk sağlanamadığından 2. toplantı çağrıda da belirtildiği üzere 08.08.2001 tarihinde şirketin merkezinde yapılarak gündemine uygun olarak şirketin tasviyesine yeterli çoğunlukla karar verildiği, yeniden yargılama talebiyle doğrudan ilgisi olmamakla birlikte, çağrıda bulunanlardan birinin de şirket müdürlerinden … olup, kendisinin iş bu yeniden yargılama talebine konu davanın davacısı olmasının esasen bir hakkın kötüye kullanımına örnek teşkil edebilecek nitelikte bulunduğu, iptal edilen 08.08.2001 tarihli genel kurulun, TTK 538. maddesinde belirtilen koşullara uygun olarak yapıldığı halde, yargılama aşamalarında mahkemeye sunulmayan çağrı belgeleri dolayısıyla, İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından genel kurulun usule uygun yapılmadığına hükmedildiği, devamında İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan haksız rekabetin tespiti davasının da müvekkili aleyhine sonuçlandığı, bu aşamadan sonra davacılarca açılan tazminat davasında da İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından kabul edildiği, eksik belgeler dolayısıyla verilen bu kararlar sonucunda müvekkilinin haksız olarak zarara uğradığı, zira İstanbul Ticaret Odası kayıtlarında adı geçen şirket halen tasfiye halinde şirket olarak görülmekte olup, tasfiyeye ilişkin ortaklar kurulu kararının tarihinin de 08.08.2001 olarak yer aldığı, bu durumun ise iş bu davanın davacılarının o tarihten beri herhangi bir işlem yapmaksızın sırf başkalarını ızrar amacıyla dava hakkını kullanmakta olduklarını, dolayısıyla kötü niyetli davrandıklarını açıkça gösterdiği, elde edilen belge ve bilgilerden bu hususların açıkça anlaşılmakta olup, iş bu talebe konu mahkeme kararının yeniden yargılama suretiyle ortadan kaldırılmasına ve haksız rekabetin oluşmadığına karar verilmesi gerekirken mahkemece hatalı bir kararla yargılamanın yenilenmesi talebinin reddedildiği oysa yeniden yargılamanın koşullarının gerçekleşmiş olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, yargılamanın yenilenmesi istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı, yargılamanın yenilenmesini isteyen davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru sebepleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılmıştır. 6100 sayılı HMK’nın 374. maddesi “Yargılamanın iadesi, kesin olarak verilen veya kesinleşmiş olan hükümlere karşı istenebilir.” hükmünü içermekte olup, HMK’nın 375. maddesinde yargılamanın iadesi sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. HMK’nın 375/1-ç maddesinde ”yargılama sırasında aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması yargılamanın iadesi nedenlerindendir. HMK 377. maddesine göre; yargılamanın iadesi talebi, yeni belgenin ele geçirilmesinden itibaren üç ay, her halde hükmün kesinleştiği tarihten on yıl içerisinde istenmelidir. HMK.’nın 379. maddesi uyarınca, yargılamanın iadesi talebi üzerine mahkeme, tarafları davet edip dinledikten sonra; a) Talebin kanuni süre içinde yapılmış olup olmadığını, b) Yargılamanın iadesi yoluyla kaldırılması istenen hükmün kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş olup olmadığını, c) İleri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin kanunda yazılı sebeplerden olup olmadığını kendiliğinden inceler.(2) Bu koşullardan biri eksik ise hâkim davayı esasa girmeden reddeder. Somut olayda, davacı, İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2002/954 esas, 2007/573 karar sayılı 18.10.2007 tarihli kararına karşı yargılamanın iadesini talep etmektedir. Davaya konu İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesi dosyası incelendiğinde; yargılamanın iadesini isteyen …’ün davalı olup, davanın haksız rekabetin tespiti ve men’i ine ilişkin bulunduğu ve mahkemece, …’ün ile birlikte diğer davalıların kurucu ortağı olduğu … Ltd. Şti’nin kurulmasından sonra bu kez … Ltd. Şti’yi kurdukları, sonradan kurulan şirketin tasfiyesine dair ortaklar kurulu kararı alınmışsa da; bu ortaklar kurulu kararının İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2002/503 esas-2005/98 karar sayılı iptal edildiği ve iptal kararının 24.01.2007 tarihinde kesinleştiği dolayısıyla tasfiyeye ilişkin bir kararın bulunmadığı, aynı konuda faaliyet göstermek üzere … Denetim firmasının kurulmasının haksız rekabet teşkil ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne ve davalıların haksız rekabetinin tespiti ile men’ine karar verildiği, kararın davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 09.11.2009 tarihli kararı ile temyiz isteminin reddedilerek onandığı, onama kararının taraf vekillerine tebliği ile neticede kararın 30.12.2009 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Davacı taraf, İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2002/954 E- 2007/572 K sayılı 18.10.2007 tarihli kararının kesinleşmesinden sonra elde edildiği ileri sürülen yeni belgelere göre, yargılamanın iadesi isteminde bulunmuştur. Anılan karara dayanak olan İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2002/503E -2005/98 K sayılı kararı ile iptal edilen şirketin tasfiyesine ilişkin 08.08.2001 tarihli ortaklar kuruluna yapılan çağrının ve buna bağlı olarak tasfiyeye dair ortaklar kurulu kararının usulüne uygun olduğunun anlaşılacağı böylece haksız rekabete ilişkin İstanbul 4. ATM kararının da dayanaksız olduğunun tespit edileceğini ileri sürmektedir. Davacının yargılamanın yenilenmesi talebinde dayandığı nedenler ve sonradan elde edildiğini ileri sürdüğü belgeler esasen İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp sonuçlandırılan, tasfiyeye ilişkin ortaklar kurulu kararının iptali davasına yönelik olduğu anlaşılmakta olup, yargılamanın iadesi istenen İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasında, haksız rekabetin oluştuğuna ilişkin kabulün, İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin anılan dava dosyasına dayandırılmış olması nedeniyle haksız rekabetin tespiti ve men’ine ilişkin İstanbul 4. ATM dosyasında yargılamanın iadesi istendiği görülmektedir. Ne var ki, bir mahkeme tarafından verilen karara ilişkin yargılamanın yenilenmesi talebi ancak o kararı veren mahkemeden istenebileceği gibi başka mahkemece verilen kesinleşmiş bir karar diğer bir mahkeme tarafından yargılamanın iadesi yoluyla ile ortadan kaldırılamaz. Bu durumda, yargılamanın yenilenmesi istemi HMK 378. maddesi gereğince, kararı veren mahkemece incelenecek olmasına ve ileri sürülen nedenlerin ve dayanılan belgelerin İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesi dava dosyasına yönelik olmasına göre, ilk derece mahkemesince HMK 379. maddesi anlamında yapılan ön inceleme sonucunda; yargılamanın iadesi talebinin esasa girilmeden reddine karar verilmesi sonucu itibarıyla isabetli olduğundan yargılamanın yenilenmesini isteyen davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Yargılamanın iadesini isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Yargılamanın iadesini isteyen tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Yargılamanın iadesini isteyen tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK ‘nın 361/1. maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne temyiz yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 30/12/2021