Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1242 E. 2021/999 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1242
KARAR NO : 2021/999
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/03/2021
NUMARASI : 2021/191 Esas
DAVA : İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/09/2021
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında talep edilen ihtiyati haczin reddine yönelik olarak verilen ara kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA : Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 13.03.2017 tarihinde Automatic Plus Müşteri Sözleşmesi akdedilmiş olup, sözleşmenin akdedilmesinin üzerinden yaklaşık 4 ay geçtikten sonra, davalı şirketin ilk 6 aylık yakıt alımları baz alınarak yapılan hesaplamada, aylık yakıt alımı ortalamasında %50 nispetinde azalma olduğunun görüldüğünü, bu durumun, taraflar arasında akdedilen Automatic Plus Müşteri Sözleşmesi’nin feshini düzenleyen 8. maddesine açıkça aykırılık teşkil ettiğini, bununla birlikte, davalı şirketin Doğrudan Borçlandırma Sistemi dahilinde kullandığı 10.000,00 TL olan kredi limitinin, 14.10.2018 tarihinde 0,00 TL olarak değiştiği bilgisinşn müvekkil şirkete ulaştığını, bu durumun da müvekkiline sözleşmeyi tek taraflı olarak derhal fesih yetkisi verdiğini, nitekim sözleşmenin müvekkili tarafından haklı sebeple tek taraflı olarak feshedildiğini, bu nedenle müvekkili tarafından sözleşmenin 8. Maddesinde kararlaştırılmış olan cezai şarta istinaden, 68.534,40- TL bedelli faturanın düzenlendiğini, yine “Sözleşme Fesih Bedeli” açıklamalı 161.592,15 TL ve “Auto Araç Çıkarma” açıklamalı 278,01 TL bedelli faturaların düzenlendiğini, fatura bedellerinin takip ve tahsili amacıyla İstanbul 31.İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatılmış ancak anılan takibe davalının itiraz ettiğinden takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına ve ihtiyati hacze karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, sözleşmenin imzalandıktan sonra, müvekkili şirketin sıkça kullandığı güzergâhlarda, davacı şirketin birçok istasyonunun kapandığını, bu durumun müvekkili şirket için sözleşmeyi çekilmez hale getirdiğini, sözleşmeden beklediği faydayı ortadan kaldırdığını, davacının sözleşmeye ve yasaya aykırı olarak düzenlediği dava konusu faturaların kabul edilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince, borçlunun belirli ikametgah sahibi olmadığı veya mal kaçırmaya çalıştığına ilişkin somut bir delil de sunulmadığı, bu durumda İİK 257/1-2 maddelerinde öngörüldüğü şekliyle ihtayati haciz kararı verme şartlarının şu aşamada oluşmadığından ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Bu ara kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, faturaların vadelerinin geçmiş olduğunu, ihtiyati haciz koşullarının gerçekleştiğini belirterek ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Talep, itirazın iptali davasında talep edilen ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince, yaklaşık ispat gerçekleşmediğinden talebin reddine karar verilmiştir.
İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257.maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.İİK’nın 258/1. Maddesinin 2. Cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. Maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. Nitekim Yargıtay 19 HD 2015/4882 E 2015/12767 K 30.09.2015 T. Ve Yargıtay 11. HD 2016/2214 E 2016/2481 K 07.03.2016 T. Emsal kararında da belirtildiği üzere; İcra ve İflas Kanunu’nun 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin, alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması yeterlidir. Mahkemenin “alacağın varlığına kanaat getirmesinden” anlaşılması gereken, alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delillerin gösterilmesi yeterli kabul edilmektedir. Bu açıklamadan sonra somut olaya gelindiğinde; davacı akaryakıt dağıtım şirketi ile davalı şirket arasında automatic plus müşteri sözleşmesine dayalı akaryakıt alım-satım ilişkisinin bulunduğu, sözleşmenin davalı tarafça ihlal edildiğinden bahisle sözleşmenin davacı tarafça feshedilerek feshe dayalı olarak düzenlenen faturalardan dolayı alacaklı olduğu iddia edilmiş olup, feshin haklı olup olmadığı, dava konusu faturaların alacağın varlığı ve miktarı konusunda dosyanın bulunduğu aşama itibariyle yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmediği sonuç ve kanaatine varıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca reddine karar dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;
1- İhtiyati haciz talep eden/davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf karar harcı başlangıçta peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati haciz talep eden/ davacı vekili tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 09/09/2021