Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1167 E. 2021/899 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1167
KARAR NO : 2021/899
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/04/2021
NUMARASI : 2021/253 D.iş – 2021/277 Karar
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/07/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün İhtiyati haciz isteyen davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ TALEP : İhtiyati haciz talep eden vekili 21/04/2021 tarihli dilekçesi ile; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, borçlunun 28.01.2021 tarih ve 22.147,84 TL faturaya ilişkin borcunun şimdilik 5.000TL’lik kısmını karşılayacak miktarda menkul ve gayrimenkul mallarıyla, üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu ihtiyati haciz talebi hakkında ilk derece Mahkemesi tarafından ”davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturalara dayalı olarak ihtiyati haciz talebinde bulunulmakta ise de ,salt fatura düzenlenmesi davalının borçlu sayılması için yeterli belge sayılmaz.Taraflar arasında borcun varlığı konusunda yapılmış ve davalı tarafından kabul edilen bir sözleşme veya mutabakat belgesi sunulmadığından muaccel alacağın varlığının tesbiti yargılamayı gerektirir niteliktedir. Dosya kapsamı sunulan delillerin incelenmesinde, vadesi gelmiş bir alacak bulunduğuna dair yaklaşık ispatın mevcut olmadığı kanaatına varılmakla” İhtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İhtiyati haciz isteyen davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı şirketin alacaklı sıfatına sahip olup alacağı takip hak ve yetkisi bulunduğunu, unlu mamüller satışı dolayısıyla düzenlenen 28/01/2021 tarih ve 22.147,84 satış bedelli faturadan da anlaşılacağı üzere alacaklı olduğunu, borçlunun malları teslim almasına rağmen vadesinde ödeme yapmadığını, 22/01/2021 tarihli faturada yer alan malları da vadesinde teslim ettiklerini ancak 19.111,06 TL satış bedeli para alacağını da tahsil edemediklerini, İstanbul Anadolu 7. Asliye Hukuk mahkemesine ihtiyati haciz talebiyle ispat vasıtası olarak sundukları geçerli makbuzlar uyarınca alacaklının ticaret hukuk bakımında haklı hamil durumunda olduğunu, davacının alacaklı sıfatını taşıdığını ve cebri icra yetkisine sahip olduğunu, davalının resmi adresine yapılan tebligatın iade edildiğini, bu durumun kaçma şüphesini uyandırdığını, ihtiyati haciz talep edilen alacağın bu talebin kabulü için aranan tüm şartlara haiz olduğunu, ihtiyati haciz sebepleri hakkında mahkemeye yeterli kanaat oluşturacak delillerin gösterildiğini, bu hususları istinaf ederek İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE :Talep, satılıp teslim edilen ürünlerin bedelini ödemediği iddiasıyla faturaya dayalı olarak ihtiyati haciz kararı verilmesi, istemidir.
İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, ihtiyati haciz şartlarının bulunup bulunmadığı noktasındadır.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 257/1. Maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır (Yargıtay 19. HD’nin 12/12/2019 Tarih, 2019/2300 E-2019/5531 K). İhtiyati haciz isteyen, talebe konu faturaya konu ürünlerin teslim edildiğini ileri sürülerek bu faturaya dayalı olarak ihtiyati haciz talep edilmekle birlikte, fatura tek taraflı olarak her zaman düzenlenmesi mümkün olan bir belge niteliğinde olup, tek başına muaccel bir alacağın varlığına delalet etmez. İhtiyati haciz isteyen tarafından sunulan belgeler, aleyhine ihtiyati haciz istenen karşı tarafın vadesi gelmiş bir para borcu bulunduğunu yaklaşık olarak ispatlamaya elverişli değildir. Dolayısıyla eldeki talep itibariyle ihtiyati haczin koşulların oluştuğundan bahsedilemez. Hal böyle olunca Mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-İhtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf karar harcı İhtiyati haciz talep eden tarafından başlangıçta peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-İhtiyati haciz talep eden tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.08/07/2021