Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1066 E. 2021/886 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1066
KARAR NO: 2021/886
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 29/03/2021
NUMARASI: 2020/469 Esas (Derdest dosya)
DAVA: Ortaklıktan Çıkma
TALEP: İhtiyati tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/07/2021
Taraflar arasında görülen davada ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir isteminin reddine yönelik 29/03/2021 tarihli ara kararının tedbir isteyen davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı şirketin ortaklarında olup, şirket ortakları arasındaki iletişim ve işbirliği olağanın ve güven ilişkisinin sona ermesi nedeniyle TTK 638/2 maddesi gereğince haklı nedenle şirket ortaklığından çıkmalarına, ayrılma akçelerinin tespiti ile her bir davacı için şimdilik 5.000,00 TL ayrılma akçesinin ödenmesine ve davalı şirketin malvarlığını azaltıcı iş ve işlemlerde bulunmasının önlenmesi amacıyla davalı şirkete tedbiren kayyum atanmasına, malvarlığını azaltıcı borç altına sokan işlemler ve tasarruflar için mahkeme onayı alınması suretiyle kısıtlanmasına ve diğer tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, 29/03/2021 tarihli ara karar ile, 22/03/2021 tarihli ara karar ile tedbir isteminin reddine karar verildiği, davacı vekilinin yeniden aynı tedbir isteminde bulunduğu, yargılamanın gelinen aşamasında değişen bir durum olmadığından tedbir isteminin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, ihtiyati tedbir isteyen davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; TTK 638/2 maddesine göre, ortaklıktan çıkma davasında mahkemece gerekli önlemlerin alınması gerektiği, bu kapsamda tedbir isteminde bulunulduğu, ayrılma akçesinin tahsil edilmesinin teminat altına alınması amacıyla şirkete kayyum atanması veya belirli işlemlerin kısıtlanması yönünde tedbir verilmesi gerektiği, tedbir verilmesinin şirketin işleyişine engel teşkil etmediğini belirterek ilk derece mahkemesinin tedbir isteminin reddine ilişkin ara kararının kaldırılmasına ve talepleri gibi ihtiyati tedbir verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK 638/2 maddesine dayalı olarak açılan limited şirket ortaklığından çıkma ve ayrılma akçesinin ödenmesi istemine ilişkindir. Talep, ihtiyati tedbir sitemini kapsamaktadır. İlk derece mahkemesince, yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda davacılar vekilinin ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiş, bu ara karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacılar vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılmıştır. 6102 sayılı TTK’nın 638/2. maddesi, ”Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir.” hükmünü düzenlenmiştir. Ancak hangi tedbirlere başvuralacağı özel olarak belirlenmediğinden bu tedbir hükmünün, HMK’nın 389. vd. maddeleriyle birlikte değerlendirilip uygulanması gerekir. HMK’nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. ” Aynı Kanun’un 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. İhtiyati tedbir yasada geçici hukuki korumalardan olup, kanun hükmü, tedbir talep edenin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunu düzenlenmiştir. Dosya kapsamı ve ihtiyati tedbir talebinin reddine dair kararın verildiği tarih itibariyle davalının istinafa cevap dilekçesindeki savunma sebepleri de gözetildiğinde, davacının davada haklılığı yönünde yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmemiştir. Kaldı ki mahkemece değişen delil durumuna göre talep halinde her zaman tedbir talebi yönünden karar da verilebilecektir. Bu sebeple ilk derece mahkemesince verilen red kararı isabetli olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1- İhtiyati tedbir isteyen davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf karar harcı ihtiyati tedbir isteyen davacılar tarafından peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3- İhtiyati tedbir isteyen davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 07/07/2021