Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1031 E. 2021/1338 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1031
KARAR NO: 2021/1338
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/12/2019
NUMARASI: 2017/96 Esas – 2019/1255 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/11/2021
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı banka vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkili banka ile davalılardan … Ltd Şti. arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinde diğer davalı borçlu …’nın müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla yer aldığını, bu sözleşme çerçevesinde, davalı borçlu şirket ile şirrket kredi kartı sözleşmesi imzalanarak davalılara kredi kartı tahsis edildiğini, bu kredi sözleşmesinden doğan borçların verilen süreler içinde ödenmediğinden hesabın kat edilerek noter ihtarnamesi ile borçlulara ihtarname keşide edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmediğini, alacağın tahsili ve çek yasal sorumluluk tutarının deposu için davalılar aleyhine girişilen icra takibinin davalıların itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalılar, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesince, ön inceleme duruşmasında taraflara delillerini sunmak üzere kesin süre verilmiş ve ayrıca defter incelemesi yapılacağı ve eğer defterler belirtilen sürede sunulmazsa bu delilden vazgeçmiş sayılacağı ihtar edilmiş olmakla davacı tarafın huzurda olduğu ve ihtar tefhiminin de davacı tarafa yapıldığı, buna göre dosya ara karar doğrultusunda bilirkişiye tevdi edilmiş ve sunulan ön rapora göre, davacı tarafın defter deliline dayanmış olmasına rağmen defterlerini ve belgelerini sunmadığının rapor edildiği, her ne kadar kesin süreden sonra hatta rapor mahkememize sunulduktan sonrasında davacı taraf bir kısım belgeler sunmuş ise de, kesin süreden sonra sunulan delile itibar edilmeyeceği daha önceden ihtar edilmiş olmakla, artık kök rapor olarak sunulan rapora itibar edilemeyeceği ve bu suretle davacının alacaklı olduğunu ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı banka vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; alacağın ispatına yeterli olan delillerin dava dilekçesi ekinde sunulduğunu, kaldı ki dosyada alınan bilikişi raporunda, dosyaya sunulan delillere ek olarak kredi kartlarına ait ekstreler ile müvekkili şirketin 2014-2015-2016-2017 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin sunulması gerektiği belirtildiğini, dosyada mevcut deliller doğrultusunda düzenlenen 12.03.2019 tarihli bilirkişi ek raporunun alacağın tespitine yeterli olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK 355 maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni nedenleri ile sınırlı olarak kararın istinaf incelemesi yapılmıştır. Somut olayda, davacı banka ile asıl borçlu davalı şirket arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinde diğer davalı …’nın müteselsil kefil olduğu, kredi geri ödemelerin aksaması sonucunda hesabın kat edildiği iddia edilerek ödenmeyen alacağın tahsili ve çek yasal sorumluluk bedelinin depo edilmesi için başlatılan icra takibine vaki davalıların itirazlarının iptali istenmiş olup, ilk derece mahkemesince, ispat yükü üzerinde olan davacı bankanın alacağının ticari defterler üzerinde yapılacak inceleme ile belirleneceği, buna rağmen davacının kesin süre içerisinde ticari defterlerini ibraz etmediğinden ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, davacı bankanın, dava dilekçesi ekinde, dava konusu ilamsız icra takibinde takip dayanağı olarak sözleşme ve kat ihtarını dosyaya sunmuş olduğu, mahkemenin bilirkişi incelemesine esas ara kararında ise, tarafların ticari defterlerini sunması için taraflara 2 haftalık kesin süre verildiği görülmüştür. Oysa ki, işbu itirazın iptali davasında, kredi sözleşmesinden kaynaklanan davalıların sorumlu olduğu borç miktarının davacı bankanın ilgili şube kayıtları üzerinde konusunda uzman bir bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak ve icra takip tarihi itibariyle alacak borç durumunun tespiti gerekir. O halde, ilk derece mahkemesince, konusunda uzman mali müşavir-bankacı bilirkişiye banka kayıtları üzerinde inceleme yapma yetkisi verilerek ayrıntılı ve denetime elverişli rapor alınarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı banka vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, istinafa konu ilk derece mahkemesi kararının HMK.’nun 353(1)a-6. maddesi gereği KALDIRILMASINA; 2-Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-Davacı banka vekilince yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, 4-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile, HMK.’nın 362(1)-g maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi. 11/11/2021