Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1026 E. 2021/824 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1026
KARAR NO: 2021/824
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/04/2021(Ek karar)
NUMARASI: 2021/91 D.iş – 2021/90 Karar
TALEP: İhtiyati Hacze İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/07/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün İhtiyati Haciz İsteyen … Anonim Şirketi vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati hacze itiraz eden vekili itiraz dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşme’nin 5. Maddesi uyarınca İstanbul Mahkemeleri’nin kesin yetkili kılındığını, ihtiyati hacze konu senedin üzerinde de düzenleme yerinin İstanbul olduğunu, bu itibarlar Sayın Mahkemenin yetkisiz olduğunu, İstanbul Mahkemeleri’nin kesin yetkili olduğunu, neticeten yetki itirazlarının kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini, huzurdaki dosya ile ilgili olarak halihazırda taraflarınca İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2021/205 Esas sayısı ile ikame edilmiş olan menfi tespit davasının da görüldüğünü, bu itibarla ivedilikle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARARI: İhtiyati haciz talep eden vekili tarafından 8 adet 5.000’er EURO bedelli bono bedelinin ödenmediğinden bahisle, ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmiş, Mahkemece talep kabul edilerek ihtiyati haciz kararı verilmesinin ardından aleyhine ihtiyati haciz talep edilen vekilince karara itiraz edilmesi üzerine, ilk derece mahkemesi tarafından istinaf incelemesine konu ihtiyati hacze itiraz hakkında ” taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 5. Maddesi gereği İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığını, İstanbul Mahkemelerinin kesin yetkili olduğu itirazında bulunmuştur. İhtiyati haciz talep eden vekilinin dilekçesine ekli satış sözleşmesinde, “sözleşmede meydana gelebilecek anlaşmazlıklar için İstanbul Mahkemeleri yetkilidir” düzenlemesinin bulunduğu, ihtiyati hacze konu senette de ihtilaf vukunda İstanbul Mahkemelerinin selahiyetinin kabul edildiği, taraflar tacir olup, HMK 17. maddesi uyarınca talep konusunda İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu anlaşılmakla, itirazın kabulüne, itiraz eden yönünden ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz isteyen vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra takibine başlandıktan sonra itirazı inceleme yetkisinin icra mahkemesine ait olduğunu, mahkemece sözleşmeye dayalı olarak yetki itirazı kabul edilmiş ise de talebin bonoya ilişkin olduğunu ve dolayısıyla yetkinin buna göre belirlenmesi gerektiğini, bonoya dayalı borçların aranacak nitelikte olup borçlunun yerleşim yeri, bonoda gösterilen ödeme yeri, ödeme yeri gösterilmemişse bononun düzenlendiği yer mahkemesinin ihtiyati haciz talebinde yetkili olduğunu, borçlunun adresinin Bakırköy Adliyesinin yargı sınırları içerisinde kaldığını, mahkemenin sadece sözleşmeyi dikkate aldığını ancak eldeki davaya ve icra takibine konu edilen kısmın senetler olduğunu, bu durumda hem itiraz edenin ikametgahı hem de yetki sözleşmesiyle yetkili kılınan mahkemenin yetkili olacağını, bunun yanı sıra borçlu şirket yetki itirazında bulunmakla birlikte diğer borçlunun yetki itirazında bulunmadığını, bu bakımdan yetki itirazında bulunmayan borçlu yönünden yetkili olan mahkemenin diğer borçlu için de yetkili olacağını, talebe konu bonolarla ilgili olarak esas takibe geçildiğini ve takibin kesinleştiğini, ihtiyati hacizlerin kaldırılmasının kesin hacizleri kaldırma sonucu doğurmayacağını, icra dosyasına borçlu tarafından ödeme yapıldığını ve dosyanın infaz edildiğini, bu halde itiraz edenin yetki itirazının reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin isabetli olmadığını beyanla, ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati hacze vaki itirazın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin kararın kaldırılmasını ve itirazın reddine karar verilemsini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Talep, bonoya dayalı olarak verilen ihtiyati haczin itirazen kaldırılması, istemidir.
İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin yetkili olup olmadığı noktasındadır. Taraflar arasında imzalanan 15/12/2018 tarihli sözleşme ile bir adet bant kesme makinesi ve konveyör sisteminin toplam 150.000 Euro bedelle satışı ve bu tutarın 30 eşit taksitle ödeme takvimine göre senetlerle ödeneceği, sözleşmeden kaynaklanabilecek anlaşmazlıklar için İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğu kararlaştırılmıştır. Eldeki ihtiyati haciz talebi ise sözleşmede gösterilen ödeme takviminde 23 ila 30.sıralarda yer alan 8 adet bonoya dayalıdır. Mahkemece verilen ihtiyati hacze yetki yönünden itiraz edilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 257/1. Maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nın 258/1. Maddesine göre de ihtiyati hacze İİK’nın 50. maddesi atfı ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümlerine göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 17.maddesine göre tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır. HMK’nın 17.maddesi uyarınca sözleşme ile yetkili kabul edilen mahkemenin yetkisi kesin yetki olmamakla birlikte yetkiye itiraz edildiği hallerde dava sadece sözleşme ile belirlenen mahkemede açılabileceğinden bunun dışında başka bir mahkemeden sözleşme ile belirlenen ihtilaf konusu hakkında talepte bulunulabilmesi mümkün değildir. Birden fazla borçlu bulunduğu hallerde borçlulardan birinin yetkiye itiraz etmemesi halinde dahi sözleşme ile belirlenen mahkeme dışında ihtilaf konusuyla ilgili talepte bulunulması mümkün değildir. Her ne kadar somut olayda ihtiyati haciz talebi 8 adet bonoya dayalı ise de bonoların tanzim edilmesine ilişkin temel ilişki taraflar arasında akit edilen 15/12/2018 tarihli sözleşmeye dayalı olup bu sözleşmede de uyuşmazlıkların halli için İstanbul mahkemeleri yetkili olarak kabul edildiğinden bunun dışında başka bir yer mahkemesinden sözleşmenin tarafı olan borçlu şirket yönünden ihtiyati haciz talebinde bulunulabilmesi mümkün değildir. Bu nedenle ihtiyati hacze itiraz eden şirket bakımından Bakırköy mahkemelerinin yetkisi bulunmamaktadır. İhtiyati hacze itiraz etmeyen diğer borçlu … yönünden Bakırköy mahkemeleri yetkili ise de bu durum ihtiyati hacze itiraz eden borçlu şirket yönünden Bakırköy mahkemelerini yetkili hale getiren bir durum değildir. Hal böyle olunca mahkemece borçlu şirket yönünden yetki itirazının kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından İhtiyati Haciz İsteyen vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati Haciz İsteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf karar harcı İhtiyati Haciz İsteyen tarafından peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati Haciz İsteyen tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.01/07/2021