Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/980 E. 2023/156 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/980
KARAR NO: 2023/156
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/02/2019
NUMARASI: 2015/344 Esas – 2019/85 Karar
DAVA: Tazminat (Deniz Taşımacılığı Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/02/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı ve davalı vekillerince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Tic. Ltd. Şti.’nin Amerika’ya ve Fransa’ya sattığı ürünlerin deniz yoluyla taşınması için davalılarla anlaşma yaptığını, yapılan anlaşma doğrultusunda davalı … ile Fransa’da bulunan müşteriye 20 palet şişelenmiş Amerika’da bulunan müşteriye 20 palet toplam 80 varil organik meyve suyu (karadut) gönderilmesinin kararlaştırıldığını, lokal masrafların müvekkiline ait olmak üzere Fransa yüklemesinin FOB, Amerika yüklemesinin ise CİF olarak yapıldığını, davalılarla yapılan anlaşma uyarınca İstanbul Ambarlı Limanından 18.04.2013 tarihinde taşıma yapılması için hazır olunduğunu, anlaşma doğrultusunda … Lojistik firması ile Amerika’ya Long Beach limanına 20 palet 80 varil karadut suyunun … Taşımacılık firmasıyla da Fransa Müşterisine Antwerp – Belçika limanına 20 palet şişelenmiş ve kolilenmiş nar suyu taşınması için konişmentolar düzenlendiğini, Türk Ticaret Kanunun 1228 ve 1229. maddelerine uygun olarak düzenlenen konişmentolarda taşınan malların nelerden ibaret olduğunun ve nereye gideceğinin açıkça yer aldığını, davalıların bizzat düzenledikleri konişmentoya uygun olarak taşıma yapmakla yükümlü olduklarını, müvekkili …’in, yapılan işlemlere uygun olarak davalı şirketlerin taşıdığı malların müşterilerine ulaşmasını beklerken Fransa’ya giden konteynınn içerisinden ABD’ye gitmesi gereken ürünün (20 palet 200 kg’lık 80 varildeki hammadde karadut suyu) çıktığının Fransa’daki müşteri tarafından bildirilmesiyle, taşıma işlemlerinde karışıklık olduğunu öğrendiğini, davalı taşıyıcıların yaptığı hata sonucu Amerika’ya gönderilmesi gereken 20 palet 80 Varil hammadde karadut suyunun Belçika Antwerp’e giden gemiye, Belçika Antwerp’e gitmesi gereken Fransa müşterisi ürünü 20 palet şişelenmiş meyve suyunun ise ABD’ye giden gemiye yüklendiğini, davalıların düzenledikleri konişmentoya uygun olarak yükleme ve taşıma yapması gerekirken, yükleme esnasında karşılıklı olarak taşınacak malları karıştırdığını, her bir davalının kendisinin taşıması gereken malı bırakıp, diğer malı gemiye yüklediğini, bu nedenle yükleme sırasında yapılan bu hatadan davalılar … Taşımacılık ve …ar Lojistik firmalarının müteselsilen sorumlu olduklarını, davalılarca yapılan bu hatanın kendilerinden kaynaklandığını belirtilerek malları doğru alıcı ve limanlara sevk etmeleri için sözlü olarak yapılan uyarıdan bir netice alınamadığını, davalıların malların doğru limana yönlendirilmesi için haksız bir şekilde ilave masraf talep ettiğini, yükleme sırasında malların karışıklığının fark edilmediğini ve konişmentoların her iki davalı (…) nakliyeciler tarafından sanki mallar doğru limanlara gitmişçesine düzenlendiğini, yüklemelerin davalı firmaların sorumluluğunda gerçekleştiğini, davalıların kendi hataları ile ürünleri doğru adreslere teslim edemediklerini, hatalı olarak yapılan bu işlemlerden sorumlu olduklarını, taşıyanın, eşyanın zıyaı veya hasarından yahut geç tesliminden doğan zararlardan, zıya, hasar veya teslimde gecikmenin, eşyanın taşıyanın hakimiyetinde bulunduğu sırada meydana gelmiş olması şartıyla sorumlu olduğunu, eşyanın,yükleten veya onun adına veya hesabına hareket eden bir kişiden yahut yükleme limanında uygulanan kanun ve düzenlemeler uyarınca eşyanın taşınmak üzere kendilerine teslimi zorunlu makamlardan ya da üçüncü kişilerden taşıyanca teslim alındığı andan taşıyan tarafından gönderilene teslim edildiği ana veya gönderilenin eşyayı teslim almaktan kaçındığı hallerde sözleşme veya kanun hükümlerine yahut boşaltma limanında uygulanan ticari teamüle uygun olarak gönderilen ermine hazır tutulduğu ana ya da boşaltma limanında geçerli kanun ve düzenlemeler uyarınca eşyanın kendilerine teslimi zorunlu makamlara veya üçüncü kişilere teslim edildiği ana kadar taşıyanın hakimiyetinde sayılır, amir hükümlerinin düzenlendiğini, maddede de görüldüğü üzere taşıyanın, eşyanın yükletilmesi için kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermekle yükümlü olduğunu, söz konusu davada davalı taşıyan (…) firmaların konteynerler yükletilirken kendilerinden beklenen özeni göstermediklerini bunun sonucunda da konteynerlerin farklı varma limanına gönderilmelerinin söz konusu olduğunu, davalılarca yapılan bu hatanın kendilerinden kaynaklandığı ve malların doğru alıcı ve limanlara sevk etmeleri yönünde müvekkili firma tarafından sözlü olarak yapılan uyarını yanı sıra her iki davalı taşıcıya da 07/05/2013 tarihinde gönderilen fax ile taşımaların hatalı yaptığını, Amerika’ya gönderilen ürünlerin Belçika Antvverp limanına, Belçika’ya gönderilen yüklemenin de Long Beach USA limanına gitmekte olduğunun ihtar edilerek konu ile ilgili hatanın taşıyıcı davalılarca ivedilikle çözümlenmesi gerektiğinin belirtildiğini, davalılarla yapılan bu görüşmelerden bir netice alınamadığını, üstelik malların doğru limana yönlendirilmesi için haksız bir şekilde ilave masraf da talep edildiğini, müvekkilinin 10/05/2013 tarihinde Ankara … Noterliğinin 10/05/2013 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalılara yapılan hatayı ve bu hatanın ivedilikle düzeltilmesi gerektiğini bir kez daha ihtar ettiğini, yüklemelerin davalı firmaların sorumluluğunda gerçekleşmesine rağmen, ürünlerin doğru adreslere teslim edilemediğini, malların gıda içerikli olması ve yaşanan bu aksama nedeniyle bozulma veya son kullanma tarihlerinin geçmesi ihtimalinde doğacak zararları önlemek maksadıyla, müvekkilinin yanlışlıkla Fransa’ya giden ürünleri yeniden Amerika’ya göndermek için Fransa müşterisi …’nin taşıma firması …’e taşıma işini yaptırığını, bu iş için … firmasına iki fatura ile toplam 7.979,52 Euro ödendiğini, yanlışlıkla Amerika’ya giden ürünlerin de davalı … tarafından 5.325,00 USD ek ücretle yeniden Fransa’ya gönderildiğini, yapılan bu ek taşımalardan davalılara haber verilerek nakliye veya yükleme hatası her kimden kaynaklanmış ise o kişi veya şirketten rücuen tahsil etme hakkı saklı kalmak kaydıyla, taşımaların yaptırıldığının bildirildiğini, müvekkilin malların zarara uğramaması için ihtirazi kayıtla ödediği ek navlun ücretinin taşıyanın sorumluluğuna ilişkin yasa hükümleri uyarınca davalılardan tahsilinin gerektiğini, müvekkilinin Fransa’da bulunan müşterisi … firmasına her ay belli aralıklarla 5 (Beş) konteynır ürün ihraç etmekte olduğunu, davalıların kusuruyla yanlış ve hatalı taşıma yapılması nedeniyle müvekkilin Fransa’ya yaptığı ihracatın sekteye uğradığını bu nedenle en azından bir aylık ticari kayıp söz konusu olduğunu, müvekkilin Fransa’ya yaptığı ihracatın şu anda 1 ay geriden gelmekte olduğunu, müvekkilinin yoksun kaldığı kazancından hatalı taşıma yapan davalıların sorumlu olduğu ve zararın davalılarca müştereken tazmininin gerektiğini, müvekkilinin hatalı taşıma yapılan dönemde yoksun kaldığı gelir için, fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak ve yargılama aşamasında ticari kayıtlarla belirlenecek yoksun kalman kazanç değerine arttırılmak kaydıyla şimdilik 3.000,00 TL yoksun kalınan kazanç alacağının davalılar … Lojistik Hizmetleri Taş. Firmalarından tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekilince sunulan 14.05.2018 tarihli ıslah dilekçesinde; davalı tarafından yapılan hata nedeniyle, yanlış limanlara giden eşyaların doğru limanlara yeniden gönderilmesi için ödenen ek taşıma bedellerinden; 7.979,52 Euro ve 5.325,00 Amerikan dolarının ödeme tarihinden itibaren işleyecek Euro ve Amerikan Dolarına bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile müvekkilinin aylık olarak yaptığı ihracattan yoksun kaldığı kazanç için 17.395,96 TL yoksun kalınan kazanç (kar mahrumiyeti) alacağının dava tarihinden itibaren ticari temerrüt avans faiz oranı üzerinden işleyecek faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … no’lu nakliyat sigorta poliçesi ile … Sigorta A.Ş. nezdinde sigortalı bulunduğunu, hiçbir şekilde dava dilekçesindeki iddialar nedeniyle müvekkilinin kusuru ve sorumluluğu olduğunu kabul anlamına gelmemek kaydı ile davanın … Mah. … Caddesi No:… ….Blok Kat: … – … 34768 Ümraniye-İstanbul adresinde mukim … Sigorta A.Ş.’ye ve … A.Ş.’ye ihbar edilmesini talep ettiklerini, somut olayda hak düşürücü süreler/zamanaşımı sürelerinin dolduğunu, davanın öncelikle bu nedenle reddinin gerektiğini, davacının, yükleme tarihinden itibaren uzun bir zaman geçtikten sonra açtığı işbu davada ileri sürdüğü iddiaların külliyen gerçeğe aykırı olup müvekkilinin hiçbir kusuru ve sorumluluğunun bulunmadığını, ürünlerin Ankara’dan, Ambarlı Limanı’na davacının sorumluluğundaki araçla geldiğini, davacının gümrükçüsünün gözetiminde konteynere yüklendiğini, davacının gümrükçüsünün organize ederek gözetimi altında konteynerlere yüklenen ürünlerin yüklendiği konteyner numaralarının kendilerince beyannameye yansıtıldığı gibi gemiye yükleme işinin de yine kendilerinin gözetim ve denetimi altında yapıldığını, açılan beyanname muhtevası ile konişmentonun birbirine uygun olup yazışmalara yükleme talimatına uygun hareket edildiğini, bu nedenle, kabul anlamına gelmemek kaydıyla ortada iddia edildiği gibi bir yanlış yükleme varsa bile bu durumun sorumluluğu ve neticelerinin müvekkiline yüklenemeyeceğini, belirtildiği şekilde davacının gümrükçüsünün organize ederek gözetimi altında yüklenen konteynerin Antwerp Limanına tahliye edildiğini, bundan sonra davacı yükleyicinin, aynı gün müvekkilinin dışında başka bir yüklemesi daha olduğunu, her iki yüklemenin de gümrükçüsünün aynı kişi olduğunu, ürünlerin yanlış konteynerlere yüklendiğini belirterek adres değişikliği talebinde bulunduğunu, müvekkilinin ise davacı yükleniciye adres değişikliği talebi için 4.200,00 USD navlun ücreti teklifi verdiğini, her ne kadar davacı, taşımaların hatalı yapıldığını belirterek, düzeltilmesi talebiyle faks gönderdiğini iddia etmişse de, müvekkilinin böyle bir faks almadığını, müvekkilinin herhangi bir kusuru ve sorumluluğu bulunmadığının, taşıma belgelerinin ile de açık olduğunu, müvekkiline atfı kabil herhangi bir kusur ve sorumluluk bulunmadığından davacının taleplerinin reddi gerekmekte ise de, kabul anlamına gelmemek kaydı ile dava dilekçesindeki taleplerin afaki ve fahiş olduğunu, dava dilekçesindeki iddialara göre davacının diğer davalı … Lojistik ile taşıma konusunda anlaştığını, bu davalının tanzim ettiği navlun faturasına yasal süresi içinde itiraz etmediğini, herhangi bir ihtirazi kayıt da ileri sürmeden navlun ücreti ödediğini, davacının, diğer davalıya ödediğini iddia ettiği navlun ücretini müvekkilinden talep etmesinin yasal dayanağı müşterisi …’nin taşıma firması …’e 7979,52 EURO ödediğini iddia etmişse de, bu iddianın ispatı zımnında ibraz edilen faturaların 27.06.2013, 09.08.2013 şeklinde iddia edilen olaydan aylar sonraki tarihleri taşıdığını, bu nedenle, faturaların davaya konu taşımaya ait olamayacağının açıkça ortada bulunduğundan, davacının başka taşımalarına ait faturaları davaya konu etmesinin kötü niyetinin açık göstergesi olduğunu, yukarıda da belirtildiği üzere müvekkilince teklif verilen 4.200 USD navlun fiyat teklifi nazara alındığında davacının, bu taşıma için ödediğini iddia ettiği 7979,52 EURO navlun ücretini çok fahiş olduğunu, davacının, Fransa’ya aylık olarak yaptığı ihracattan yoksun kaldığı kazanç olduğu iddiasıyla 3.000,00 TL talep etmişse de, taşıma hukukunda tazminatın kapsamının Borçlar Hukukundaki kadar geniş olmadığından yasal dayanaktan yoksun, ispat edilemeyen, afaki bu iddia ve talebin de külliyen reddinin gerektiğini, kusur ve sorumluluğu bulunmadığından müvekkiline karşı ileri sürülen taleplerin külliyen reddi gerekmekle birlikte bir an için aksinin düşünülmesi halinde, TTK.’nun 1186.maddesinde taşıyıcının sorumluluğunun sınırlandırıldığını, 1190. maddesinde taşıyanın sorumluluktan kurtulması halleri ile sorumluluk sınırlandırılmasına ilişkin hükümlerin, navlun sözleşmesine konu olan eşyanın zıya, hasar veya geç teslimi yüzünden, taşıyan aleyhine, haksız fiile veya diğer bir sebebe dayanılarak açılacak bütün davalarda uygulanacağının belirtildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Dava mahkemenin 2014/904 esasına kaydedilmiş, daha sonra davalı … Dış Tic. Ltd. Şti. hakkındaki dava tefrik edilerek mahkemenin yukarıda yazılı esasına kaydedilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “açılan davanın deniz taşıyanına karşı açılan tazminat davası olduğu, davacı vekilinin dava dilekçesi ile davalı taşıyan … Ltd ile Fransa’ da bulunan müşterisine 20 palet nar suyu, hakkında tefrik kararı verilen diğer davalı … Ltd ile de Amerika’ da bulunan müşterisine 20 palet toplam 80 varil karadut suyunun gönderilmesi konusunda anlaştığını, ancak yükleme esnasında karşılıklı olarak taşınacak malların karıştırıldığından bahisle Fransa’ya gitmesi gereken malların Amerika’ya, Amerika’ya gitmesi gereken ürünlerin de Fransa’ya gönderilmesinden doğan zararlarının tazmini için dava açtığı, satış sözleşmesinde yer alan FOB kaydı uyarınca navlun sözleşmesinin dava-dışı alıcı … Şirketi tarafından kurulacağı, dava-dışı alıcı … şirketinin taşıtan ve gönderilen, davacının ise yükleten sıfatına sahip olduğu, dolayısıyla davacı ile davalı arasında bir navlun sözleşmesi bulunmadığı, kaldı ki davalı tarafından dosyaya sunulan 24/4/2013 tarihli faturada navlun bedelinin de gösterilmediği, ancak aynı tarihli ve davalı tarafından davacı adına keşide edilen fatura incelendiğinde, boşaltma, tahliye, yükleme, liman dolum, ISPS, konişmento ve gözetim hizmet bedellerinin davalı tarafından davacıya yansıtıldığı, bu hizmetlerin 40 feetlik konteyner için İstanbul/Antwerp arasında … gemisi ile … nolu konteyner için verildiği, liman dolum olarak ifade edilen hususun konteyner içi yükleme ve istiflemenin limanda davalı tarafından yapıldığı ve bu hizmeti karşılığında da ücret talep ettiği, aynı şekilde fatura kayıtlarından konteyner içine istif edilecek eşyanın konteyner içine limanda dolumunun gerçekleştirildiğinin anlaşıldığı, … nolu konteynerin Antvverp-Belçika limanına, … nolu konteynerin ise Amerika Long Beach’e taşındığı, gümrük beyannamesi, … İşletmeciliği tarafından verilen bilgiler ile 18.04.2013 tarihli davacı şirket çalışanı ile davalı şirket çalışanının mail yazışmaları birlikte incelendiğinde, Belçika yükünün fiilen ABD’ye taşınan … nolu konteynere davalının bilgisi dahilinde yüklendiği, fakat davalının … Ltd’yi temsilen düzenlediği konişmentoda Belçika limanı gemisine … nolu konteynerin yüklendiğini gösterdiği, yani davalının Belçika yükünü yüklediği … nolu konteynerin değil ABD’nin yükünün yüklendiği … numaralı konteyneri Belçika’ya sefer yapan gemiye yüklemeyi üstlendiği, davalı tarafından düzenlenen faturada yer verilen kalemlerden birinin de boşaltma, tahliye, yükleme olduğuna göre, davalının yükü gereği gibi taşınmadığı anlaşılmakla davalının yalnızca Belçika yükü bakımından devreye girmesinden dolayı, Belçika yükü için ödenen navlun olan 5.325 USD’ den ve kar kaybından sorumlu tutulması kanaatine varılmıştır. Davacının kar kaybı açısından mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan dosya kapsamı deliller ile uyumlu bilirkişi görüşüne mahkememizce aynen itibar olunduğu, buna göre, davacı şirketin sunduğu ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, 2013 yılı vergi öncesi dönem karının 320.016,64 TL olduğu, dolayısıula aylık karının 320.016,64 TL / 12 ay =26.668,05 TL olduğu, davacı yanın yanlış gönderilen emtia için dava dışı alıcıya düzenlediği fatura bedelinin 47.176,20 Euro, fatura tarihinin 16.04.2013 olarak göründüğü, bahse konu tarihteki kur tutarının 2,3452 olmakla bu faturanın TL olarak karşılığının 110.637,62 olduğu, davacının bir ay süre ile bu tutarda bir satıştan mahrum kaldığı, dolayısı ile yıllık satışa orantılandığında, davacının bir yıldaki satışının 12.570.109,49 TL, bu satıştan elde ettiği vergi öncesi faaliyet karının 1.976.444,55 TL olduğu, orantısal hesaba göre bu tutarın 17.395,96 TL olacağı anlaşılmakla davacının davasının kısmen kabulüne,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece hatalı şekilde davalılara karşı müşterek ve müteselsil sorumluluk esasına dayalı olarak açtığı davayı tefrik ettiğini, yerel mahkeme hukuka aykırı olarak davanın kısmen reddine karar verip, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden hatalı, eksik ve yanlış bir karar verdiğini, davalı … Hizmetleri ve Dış Tic. Ltd. Şti.’nin ABD yükünün masraflarından sorumlu tutulmayarak davanın 7.979,52 Euro’luk kısmının reddine karar verilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olup, kısmi ret kararının kaldırılması gerektiğini beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının 18/04/2014 tarihli dava dilekçesinde 3000 TL olarak talep ettiği yoksun kalınana kazanç talebini 14/05/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile 17.395,96 TL’ye çıkarıldığını, TTK’da yer alan 1 yıllık zamanaşımı süresi karşısında ıslah tarihi itibariyle davacının 3000 TL ‘nin üzerindeki yoksun kalınan kazanç talebinin zamanaşımına uğradığını ve yasal süresi içerisinde davacının ıslah dilekçesine karşı taraflarınca zamanaşımı itirazında bulunulduğunu, taraflar arasında herhangi bir navlun sözleşmesi bulunmadığını, dava konusu taşımada taşıyanın “…” isimli yabancı bir şirket olduğunu, davalının taşıyan “…” şirketinin acentesi olarak hareket ettiğinin bilirkişi raporları ile sabit olduğunu, acente olan davalının davacı adına lokal masraf faturası düzenlediği iddiası ile asaleten dava edilmesinin ve dava konusu olaydan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, aynı dosyada davalı … için acente lokal masrafları fatura edebilir ancak acente asaleten dava edilmez dendikten sonra Davalı … için acente lokal masrafları fatura ediyor ise sorumludur denmesinin hatalı ve çelişkili olduğunu, davalılar arasında gerek yürüttükleri işler gerek acente sıfatları gerekse de hukuki açıdan hiçbir fark olmadığını, konu olayda konteynerlerin yanlış gemilere yüklenmemiş aksine konteynerlerin doğru gemiye yüklenmesine rağmen iç dolumlarının hatalı yapıldığını, konteyner içi dolumun davacının gümrükçüsü tarafından yapılmış olup Belçika yükünün yanlış konteynere yüklenmesinden davacının kamyonlarını yönlendirmekle görevli çalışanının sorumlu olduğunu, dava konusu yükün zayi olmadığını, nihai olarak doğru adrese yönlendirilerek alıcısına fiilen teslim edildiğini, Belçika yerine Amerika’ya gönderilmesinin davacının Belçika’ya yaptığı rutin ihracatları engelleyecek mahiyette olmadığını, bu itibarla davacının herhangi bir kar kaybı bulunmadığını, her halükarda taşımada bir gecikme var ise gecikme zararlarının TTK m1186/6 uyarınca navlun ücreti ile sınırlı olduğunu beyanla ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, yüklemenin başka konteynere yapılması nedeniyle oluşan zararın tazmini ve oluşan kar kaybının tahsili davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, ıslah edilen kısım yönünden talebin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı ve davacının kar kaybına uğrayıp uğramadığı ile davalının oluşan zarardan sorumlu olup olmadığı noktasındadır.Dava konusu taşımaya ilişkin … numaralı Konşimento, 23/04/2014 tarihinde, davacının … firmasına sattığı 20 paket-2820 karton nar suyunun … nolu konteyner içerisinde … gemisi ile İstanbul’dan Antwerp limanına taşınmasına ilişkin olarak, taşıyıcı … Ltd. Firması adına davalı … Hizmetleri Ve Dış Tic. Ltd. Şti. Tarafından düzenlenmiştir. Bu konşimentoda “yükleten konteyner içini yükledi, istifledi ve saydı” şeklinde kayıt vardır. Ayrıca başka bir taşımaya ilişkin olarak bila numaralı Konşimento, davacının …, … firmasına sattığı 20 paket-80 varil karadut suyunun … nolu konteyner içerisinde … gemisi ile Ambarlı/İstanbul limanından Long Beach/Amerika limanına taşınmasına ilişkin olarak, taşıyıcı … Firması Tarafından düzenlenmiştir. Bu konşimentoda “yükleten konteyner içini yükledi, istifledi, saydı ve mühürledi” şeklinde kayıt vardır. Davacının … firmasına sattığı 20 paket-2820 karton nar suyunun ihracatına ilişkin ihracat talimatında teslim şekli FOB olarak, ayrıca bu ihracata ilişkin gümrük beyanında ödeme şekli vesaik mukabili olarak gösterilmiştir. … A.Ş. Tarafından verilen 05/11/2015 tarihli müzekkere cevabında, … nolu konteynerin 18/04/2013 tarihinde limana dolu giriş yaptığı ve 25/04/2014 tarihinde … gemisine yüklendiği; … nolu konteynerin 18/04/2013 tarihinde limana dolu giriş yaptığı ve 23/04/2014 tarihinde … gemisine yüklendiği; söz konusu yüklerin iç dolum işlemlerinin cep terminali sahasında yapıldığı bildirilmiştir. Davacı tarafça, Antwerp limanına gidecek … nolu konteynere ABD’ye gitmesi gereken 20 paket-80 varil karadut suyunun, Long Beach/Amerika limanına gidecek … nolu konteynere Antwerp/Belçika limanına gitmesi gereken 20 paket-2820 karton nar suyunun yüklenmesinde davalının sorumluluğunun bulunduğundan bahisle yükün doğru alıcısına teslimi için yapılan ilave masrafların tazmini ve bu nedenle oluşan kar kaybının tahsili istemiyle eldeki dava açılmıştır. Davalı tarafça, konteynere yükün yüklenmesinin kendi sorumluluklarında olmayıp davacının sorumluluğunda olduğu, ıslahtan sonra ise ıslah edilen kısmın zamanaşımına uğradığı savunulmuştur.Islah edilen kısım yoksun kalınan kara ilişkin talep hakkında olup, bu alacak kalemi yönünden davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olması nedeniyle ıslah edilen kısmın zamanaşımına uğraması söz konusu değildir.Davacı tarafından, davalıya yönelik olarak düzenlenen 17/04/2013 tarih ve … nolu sevk irsaliyesinde, Fransa malı açıklaması yapıldıktan sonra şoförün malı … cep terminaline götüreceği ve limana girmeden mutlaka gümrükçüyü arayacağı belirtilmiştir. Davalı tarafından davacıya gönderilen 18/04/2013 tarihli Antwerp konulu mailde yükün konteyner nosu … olarak bildirilmiştir. … tarafından konteyner nosunun sistemdekiyle uyuşmadığının bildirilmesi üzerine 22/04/2013 tarihli mail ile talimatın revize edildiği …’ye bildirilmiştir. Davalı tarafça, davacıya 24/04/2013 tarih ve … nolu fatura bir kısım hizmetlerin yanında “liman dolum” ve “gözetim hizmet bedeli” açıklamasıyla kesilmiş ve faturada … nolu konteynere atıf yapılmıştır. Davanın ilk açılışında … Tic. Ltd. Şti. ve … Taş. San. Tic. Ltd. Şti.’ne birlikte husumet yöneltilmiş ve bu şirketlerin zarardan müteselsil sorumlu oldukları ileri sürülmüştür. Ancak bahsi geçen şirketlerin gerek Antwerp limanına ve gerekse Long Beach/ABD limanına yapılacak taşımaların birlikte üstlenildiği ya da her iki taşıma içinde konteyner içi yüklemenin birlikte üstlenildiği veya her iki taşıma yönünden konteyner içi yüklemenin davalı şirket tarafından üstlenildiği iddia ve ispat edilmemiştir. Bu kapsamda başka bir taşıyıcı tarafından organize edilen taşımaya konu yükün, davalının yer aldığı taşımaya konu yük ile ne şekilde karıştığı hususu belirsiz olduğu gibi, davalının davacıya ABD taşıması için kullanılan konteyner nosunu bildirmiş olsa da, ABD taşımasında kullanılacak konteynere Antwerp/Belçika’ya gitmesi gereken yükün nasıl yüklendiği hususu da belirsizdir. Davalının, davacıya liman dolum ve gözetim hizmet bedeli açıklamasıyla fatura kesmiş olması konteynerin davalı tarafından yüklendiğine karine teşkil etmekle birlikte, davalıya teslim edilmeyen ve esasen başka bir taşıyıcı tarafından organize edilen başka bir taşımaya konu yükün, davacının yer aldığı taşımaya(Antwerp/Belçika) konu konteynere yanlışlıkla yüklendiğine karine teşkil etmez. ABD’ye gidecek yüke ilişkin … Firması Tarafından düzenlenen konşimentoda “yükleten konteyner içini yükledi, istifledi, saydı ve mühürledi” şeklinde kayıt bulunduğu gibi davacı tarafından davalıya yönelik olarak düzenlenen 17/04/2013 tarihli sevk irsaliyesine göre konteynere yükleme gününde davacının gümrük müşavirliğinin de haberdar edildiği anlaşılmaktadır. Bu hususlar mahkemece alınan bilirkişi heyeti raporunda değerlendirilmediği gibi, bilirkişi raporu, farklı taşıyıcılar tarafından organize edilen taşımalara konu yüklerin olması gerekenden farklı konteynerlere ne şekilde yüklendiğini ve tarafların sorumluluğunu ortaya koymaya yeterli değildir. Ayrıca bilirkişi heyetinde yer alan gümrükçü bilirkişinin açıklamaları da değerlendirilmemiştir. Bu nedenle dosyadaki bilirkişi raporları hüküm kurmaya elverişli olmayıp mahkemece eksik inceleme ile davanın sonuçlandırılması doğru olmamıştır.Mahkemece, aralarında gümrük müşavirinin de bulunduğu yeni bir bilirkişi heyetinden, tarafların iddia ve savunmaları kapsamında, taşımalara konu konşimento üzerindeki kayıtlar, sevk irsaliyesindeki kayıt ve yazışmalar, gelen yazı cevapları ile esasen iki farklı taşıma bulunduğu ve her iki taşımayı ayrı ayrı üstlenen taşıyanların birlikte hareket ettikleri veya her iki yükün de davalıya teslim edildiğine ilişkin bir iddia bulunmadığı da nazara alınıp yükletenin müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı da değerlendirilerek varsa davalının sorumluluğunun tespiti için rapor alındıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda, Mahkemece eksik inceleme ile davanın sonuçlandırılması isabetli görülmemiş ve bu nedenle davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine,3-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine,4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 16/02/2023