Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/973 E. 2020/495 K. 25.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/973
KARAR NO: 2020/495
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/09/2019
NUMARASI: 2019/76 Esas – 2019/866 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25.12.2020
Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili, müvekkilleri tarafından İstanbul Anadolu 5. Tüketici Mahkemesi’nin 2018/232; 2018/233 ve 2018/234 Esas sayılı dosyalarında …Ltd Şti aleyhine tapu iptali tescil davalarının açıldığını, şirketin tasfiyesinin tamamlanarak sicilden terkin edildiğini, bu nedenle tüketici mahkemesince ihya davası açılması için süre verildiğini ileri sürerek … Ltd. Şti.’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı tasfiye memuru vekili, tasfiye işlemlerinin usulüne uygun olarak yapıldığını, davacıların tapu iptali tescil davasında ileri sürdükleri iddilarının gerçeği yansıtmadığını, anılan davaya dayanak sözleşmenin ve makbuzların altındaki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını, ayrıca, şirketin tasfiyesinden çok sonra ihya davasının açılmasının davacıların kötü niyetini ortaya koyduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Davalı … müdürlüğü, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, ihyası istenen şirket aleyhine davacılar tarafından İstanbul Anadolu 5. Tüketici Mahkemesinin 2018/232, 2018/33 ve 2018/234 Esas sayılı dosyalarında tapu iptali tescil davalarının açıldığı, derdest olan bu davalarla sınırlı olmak üzere şiketin ihyasının karar verildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, …nun … numarasında kayıtlı iken tasfiyesi kapatılmış olan davalı Tasfiye Halinde …Limited Şirketi’nin ticaret sicil kaydının, İstanbul Anadolu 5. Tüketici Mahkemesi’nin 2018/232, 2018/233 ve 2018/234 Esas sayılı dosyalarının görülmesi ve mahkemece verilecek kararının infazı işlemleriyle sınırlı olarak ihyası ile şirketin bu konuyla sınırlı olmak üzere İstanbul Ticaret Siciline yeniden tesciline, ek tasfiye işlemlerinin daha önceki tasfiye memuru olan … tarafından yürütülmesine, ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurunun görevinin devam etmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; tasfiye işlemlerinin usulüne uygun olarak gerçekleştirildiğini, davacıların ikame etmiş olduğu tapu iptali tescil davalarına dayanak olan satış vaadi sözleşmesinin geçerli bir sözleşme olmadığını, makbuzlar altındaki imzanın da şirket yetkilisine ait bulunmadığını, dolayısıyla iddiların gerçeği yansıtmadığını, ihyas davasının yerind olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE:Dava, TTK’nın 547. Maddesi uyarınca, tasfiye sonucu sicilden terkin edilen şirketin, ek tasfiye için ticaret siciline yeniden tescili (ihyası) talebine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı tasfiye memuru vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.TTK’nın 547. maddesi gereğince ” (1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir”. Bir şirket veya kooperatifin ihyası davasında davacı taraf, şirket ortaklarından herhangi biri, şirket veya kooperatifin en son yetkilileri, o şirkette veya kooperatifte daha önce çalışmış bulunan herhangi bir işçi, şirket veya kooperatiften alacağı bulunan herhangi bir gerçek veya tüzel kişi alacaklı, özetle hukuki menfaati bulunan herhangi bir kişi olabilir. İhya davalarında davalı taraf ise şirket veya kooperatifin en son tasfiye memuru veya tasfiye kurulu ile yasal hasım konumunda bulunan ticaret sicili müdürlükleridir.Tasfiyenin kapatılabilmesi için, tüm tasfiye işlemlerinin tamamlanmış olması, tüm borçların ödenmiş olması, şirket aleyhindeki tüm dava ve takiplerin sonuçlanmış olması gereklidir. Bu zorunluluğa uyulmadan tasfiyenin kapatılması halinde ihya talebi haklıdır. İhya kararı ile birlikte, ihyası istenen şirket tüzel kişilik kazanacaktır. Somut olayda, davacılar tarafından tasfiye halindeki şirket aleyhine tapu iptali tescil istemli İstanbul Anadolu 5. Tüketici Mahkemesi’nin 2018/232; 2018/233 ve 2018/234 Esas sayılı dosyaları üzerinden dava açıldığı sabit olup, derdest olan bu davaların devamı için gerekli olan taraf teşkilinin sağlanması bakımından şirketin ihyasının talep edilmesinde hukuki yarar bulunduğu gibi, tasfiye ve terkinden sonra tapu iptali tescil davaları açılsa da davacı bakımından tasfiyenin usulune uygun sonlandığının kabul edilemeyeceği, davacıların açmış oldukları davaların hukuken dayanaksız olduğu şeklindeki itirazların ihya davasının konusu teşkil etmediği sonuç ve kanaatine varıldığından davalının istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle istinaf sebepleri yerinde görülmeyen davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.Yargıtay 11. HD’nin yerleşik uygulaması gereği tüzel kişiliğin ihyası davalarında istinaf incelemesi neticesinde temyiz yolu açık olarak hüküm verilmekte iken; Yargıtay HGK’nın 2017/11-2924 esas 2018/1935 karar sayılı ve 13.12.2018 tarihli ilamı ile şirket davalarında yargılama usulünün düzenlendiği TTK 1521. maddesin de açılacak davalarda basit yargılama usulünün uygulanacağı, HMK’nın 382. maddesinde bir işin çekişmesiz yargı işi olup olmadığının tespiti için belirtilen ölçütlerden “ilgililer arasında ki uyuşmazlık olmayan haller” ve “ilgililerin ileri sürülebileceği herhangi bir hakkının bulunmadığı haller” şeklinde belirtilen ölçütler dikkate alındığında, ek tasfiyenin çekişmesiz yargı işi olduğu”nun tespit edilmesi ve bu tespitlerin benimsenmesi nedeniyle, çekişmesiz yargı işlerinde temyiz yolu açık bulunmadığından kesin olarak karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı tasfiye memuru tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harcının Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yoluna başvuran davalı tasfiye memuru tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca oy birliği ile KESİN olarak karar verildi.