Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/956 E. 2022/934 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/956
KARAR NO: 2022/934
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/07/2019
NUMARASI: 2018/1075 Esas – 2019/659 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/09/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri şirketin, davalı …’den … plakalı, 2011 model … marka aracı satın aldığını, aracın gümrük işlemlerinden kaynaklanan sorunlar nedeniyle araç üzerine Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2014/320 E. Sayılı dosyasından tedbir konulduğunu, Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2014/320 E. Sayılı dosyasındaki yargılama devam ederken davacı ile davalı taraflar arasında düzenlenen 16/06/2014 tarihli protokol uyarınca davalının … plakalı aracın ithalatından ve gümrük işlemlerinden kaynaklanan sorunlar nedeniyle doğacak yükümlülüklerin tamamını karşılamayı taahhüt ettiğini, Davacı şirketin araç üzerindeki tedbir araç üzerindeki tedbirin kaldırılması için Yeşilköy Gümrük Müdürlüğüne 29/08/2017 tarihinde 23.371,00 TL ve avukatlık ücreti olarak 7.000,00 TL olmak üzere toplam 30.371,00 TL ödeme yapıldığını, bu bedelin davalıdan tahsil edilemediğini ve yapılan protokol gereğince Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, Davalı tarafın protokol yükümlülüklerini yerine getirdiğini idda ederek borca itiraz ettiği ve takibin durdurulduğundan borçlunun haksız ve kötüniyetli itirazının iptaline, icra takibinin devamına, alacak tutarının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine mahkum edilmesine, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça açılan dava dolayısıyla TBK 72/I. maddesine. göre haksız fiil sebebiyle dava açma hakkının mağdurun zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren iki yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, davacı tarafın davayı açmakta hukuki bir yararının olmadığını, usul hukukundan doğan şartların da mevcut olmadığını, ön protokolün ithalat ve gümrük işlemlerinde bir usulsüzlük görülmesi halinde sorumluluk olacağından ödenen bedelin bu işlemler kapsamında olmadığını, bu nedenle de sorumluluğun bulunmadığı, icra dosyasında istenen avukatlık ücretini de menşei belli olmadığından öncelikle usulen aksi kanaat halinde ise esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, ” Davacı, Sözleşmeden kaynaklı alacağın tahsili için girişilen ilamsız icra takbine vaki itirazın iptali, takibin devamı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiş davalı ise zaman aşımı itirazında bulunarak davanın esastan reddini talep etmiştir. Davanın konusunu oluşturan alacak sözleşmeden kaynaklı olması nedeniyle 10 yıllık genel zaman aşımına tabii olup dava tarihi itibariyle zaman aşımı dolmamıştır. Sözleşmeye konu … plaka sayılı araca ilişkin gelen cevabi yazıda aracın ilk tescilinin 19/10/2010 tarihinde … Ltd. Şti. adına yapıldığı onun akabinde davacıya satıldığı dolayısıyla davalının davacıya araç satış yapmadığı ancak 16/06/2014 tarihli sözleşmede aracın doğacak olan ÖTV vergisinden davalının sorumlu olacağının belirtildiği anlaşılmaktadır. Bunun yanında davacının davaya konu ettiği avukatlık ücretinin davalı tarafından ödeneceğine dair sözleşmede açık hüküm bulunmamaktadır. ÖTV’ ödeme dekontu da nazara alındığında davacının davalıdan 23.371,00 TL alacaklı olduğu, davacının davalıdan avukatlık ücretini sözleşmede açık hüküm bulunmaması nedeniyle talep edemeyeceği davalının takip öncesi temerrüte düşürülmemesi sebebiyle davacının icra takibi öncesine ilişkin temerrüt faizi talep edemeyeceği kanaati mahkememizde hasıl olmuştur. Davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 23.371,00 TL asıl alacak, asıl alacağa takip tarihinden sonra %9 ve değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte devamına,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2014/320 E. Sayılı dosyasında yargılama devam ederken düzenlenen protokol dolayısıyla davacının taahhüt iddiasında bulunduğunu ve eldeki davacı ikame ettiğini, TBK 72/1. maddesinde yer alan düzenleme uyarınca haksız fiil sebebiyle dava açma hakkını; mağdurun , zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, ancak somut olayda tazminat sorumlusunun kim olduğunun kesin bir şekilde öğrenilmediğini, bu sebeple zamanaşımı itirazlarının reddi yönündeki gerekçenin yanlış olduğunu, bilirkişi raporunun da eksik şekilde hazırlandığını, dava ile talep edilen ve davacı tarafından ödenen bedelin 16/06/2014 tarihinde düzenlenen protokoldeki düzenlemelerin kapsamında olmadığını, kaldı ki iddia edilen borç ödenmeden önce müvekkiline herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, bu şekilde bir bildirim olsa idi müvekkilini borcun düşürülmesini hatta kaldırılmasını sağlayabileceğini, ilk derece mahkemesince aldırılacak bilirkişi raporunda hukukçu bilirkişi vasıtası ile davalı müvekkilinin yasal yollara başvurması halinde tahakkuk edilen borç miktarının ne kadar olacağını veya tahakkuk edilen borcun ilgili yasa hükümlerine uygun olup olmayacağının araştırılması gerektiğini, ayrıca davacının talep ettiği 7000TL tutarındaki avukatlık ücretinin de hukuka aykırı olduğunu beyanla, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, protokole dayalı alacağın tahsili için başlatılmış olan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67.maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. 6/06/2014 tarihli davalı … ve davacı … İnşaat arasında imzalanan protokolde etkin taşıtlar tarafından iptal edilen ve … tarafından … İnş…’ya satılmış olan … şase no’lu … plaka sayalı … model marka aracın ithalatı ve gümrük işlemlerinden kaynaklı sorun yaşanması ek yükümlülük çıkması ve aracın müsadere edilmesi halinde …’nin … İnş.’a karşı sorumlu olacağı, bahsi geçen durumların vuku bulduğu tarihteki piyasa değerinin … tarafından ödeneceği ÖTV vergisinde af çıkması halinde aracın ithalatından kaynaklı ek vergi ve yükümlülük olursa …’ın gerekli başvuruları yapacağını, ancak ortaya çıkacak ödemelerin tamamından …’nin sorumlu olacağı düzenlenmiştir. Gümrük Ve Ticaret Bakanlığı Yeşilköy Müdürlüğü’nün davacıya hitaben yazmış olduğu yazısında; ilgili vergi dairesinin söz konusu araç için ilk etapta ödenmesi gereken ÖTV tutarının 93.482,11 TL olduğunu bildirdiğini, bahsi geçen meblağın 5607 sayılı kanunun geçici 10. Maddesi ve yönetmeliğinin 5. Maddesinin 7. Fıkrasına göre ilk etapta ödenmesi gereken ÖTV tutarının %25’ine isabet eden tutarın 23.371,00 TL olduğu, bu tutarın 31/08/2017 tarihine kadar ödenmesi gerektiği aksi taktirde 5607 sayılı kanuna eklenen geçici 10. Maddeden yararlanılamayacağı bildirilmiştir. Dosya içeresinde 31/08/2017 tarihinde davaya konu aracın ÖTV tutarının %25’i açıklamalı gönderenin … olduğu, 23.371,00 TL ödeme yapıldığına ilişkin … bankasına ait dekont çıktısının bulunduğu görülmektedir. Yine dosya içerisinde 22/09/2017 tarihli avukat … tarafından düzenlendiği anlaşılan … İnş ile Bakırköy 1. Ağır Ceza mahkemesinin 2014/320 E. Sayılı dosyasının avukatlık ücreti olan 7000 TL’nin alındığına ilişkin makbuz adı altında belge bulunmaktadır. Davaya esas Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında alacaklının … İnş. borçlunun … oldukları; 23.371 TL ÖTV ödemesi 891,53 TL işlemiş faiz, 7000 TL avukatlık ücreti, 185,70 TL işlemiş faiz olmak üzere 31.228,23 TL toplam alacağın takibe konu edildiği, takip dayanağı olarak 16/06/2014 tarihli protokolün gösterildiği anlaşılmaktadır. Borçlu vekilinin icra dosyasına olan itirazında takibe dayanak protokoldeki kararlaştırılan edimlerinin yerine getirilmiş olduğundan bahisle takibe, faiz ve borca itiraz ettiğini beyan etmiştir. Davacının, satın aldığı araçla ilgili olarak Trafik Şube Müdürlüğünce tutulan kayıtları, inceleme ve bilgi edinme yükümlülüğü yoktur. Aracın ithalatçısı dava dışı bir şirket olup BK’da zapta karşı tekeffül borcu sadece satıcıya yüklenmiştir. Ticari nitelikteki satımlarda ithalatçı ile satıcı arasında bu hususta müteselsil sorumluluk bulunmamaktadır. Dava dilekçesinde dayanılan ceza dosyasının sonucu ithalatcı firmanın sorumluluğu etkileyecek nitelikde ise ;velev ki somut olayda davalı ithalatcının izinsiz ve usüle aykırı ithalatı ve dolayısıyla kusurlu davranışı nedeniyle araca el konulması ile haksız fiili sabit olsa dahi, usul ekonomisi uyarınca ceza mahkemesinin sonucunun beklenmesine gerek yoktur. Zira satım sözleşmesine konu araca el konulması halinde satıcının zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca satım bedelini araca elkoyma, ithalatcının ise haksız fiilin işlendiği tarihten itibaren işleyecek faizi ile alıcıya iade etmesi gerekmektedir. Bakırköy 1. Ağır Ceza mahkemesinin 2014/320 E. sayılı dosyasında el koyma işlemi gerçekleşmekle; zaten her ne kadar davalı , sıfır kilometrede ki aracı görünürde dava dışı başka bir şirketten satın almış olduğunu esasen aracı satanın davacı olduğunu iddia etse de, bahsi geçen bu iddiasını ispatlayamamıştır. Somut uyuşmazlıkta davacı ilk satıcı konumunda değilidir. Kaldı ki, dava dilekçesindeki talep sonucuna göre ,taraflar arasındaki hukuki ilişki; 16/06/2014 tarihli protokole dayanmaktadır. Dava, protokolden kaynaklanmakla; 10 yıllık genel zamanaşımı süresine tabiidir. Söz konusu protokolde aracın ithalatından kaynaklı ek vergi ve yükümlülük olursa …’ın gerekli başvuruları yapacağını, ancak tüm sorumluluğun davalı satıcı …’de olduğu açıkça kararlaştırılmıştır. Aracın gümrük vergilerinin eksik ödenmesi nedeniyle araca el konulduğu ve bu hususta görülmekte olan bir ceza yargılaması bulunduğu anlaşılmaktadır. İthal eden, davaya konu araç nedeniyle uğranılan zarardan haksız fiil hükümleri uyarınca sorumlu olup, satıcının kusurlu olup olmadığına da bakılmaksızın satılana elkonulmasından ithal edenin sorumluluğu doğacaktır.İstinafa konu davada, davacı satıcı ya da ithalatçı konumunda olmayıp sadece az yukarıda bahsi geçen protokole dayalı talepte bulunmuş olmakla;protokol kapsamında davalının üstlendiği edimsel yükümlülüklere ilişkin yaptığı ödemeleri dosya kapsamında ispatlamıştır. Sonuç olarak davalı, bahsi geçen bu ödemeler tutarındaki itirazında haksızdır. Ancak avukatlık ücreti protokol konusu yapılmamış olmakla, mahkemece bu talep zaten kabul görmemiş, istinafa sadece davalı gelmiştir. Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararı yerinde olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’NIN 353(1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı tarafından başvuru sırasında peşin olarak yatırılan 399,4‬0‬ TL harcın, alınması gerekli olan 1.596,47 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.197,07‬ TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)- a maddesi uyarınca Kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 15/09/2022