Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/950 E. 2022/810 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/950
KARAR NO: 2022/810
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/05/2019
NUMARASI: 2018/127 Esas – 2019/476 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/06/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; avalı ile … Bankası A.Ş arasında akdedilen kredi sözleşmesine istinaden şirkete kredi kullandırıldığını, müvekkili şirketin 08.08.2008 tarihinde alacağı temlik aldığını, davalı …’nun ise, kredi sözleşmelerinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğunu, temlik eden … Bankası A.Ş tarafından davalıya ihtarname gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla, itirazın iptalini, takibin devamın, takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle,Davalılar davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Dava 2004 sayılı Yasanın 67.maddesine dayalı itirazın iptali istemini konu almaktadır. Dava dışı temlik eden banka ile davalı şirket arasında 11/05/2006 tarihinde sözleşme akdedilmiş, anılan sözleşmeyi diğer davalı kefil sıfatı ile imzalamıştır. Sözleşme kapsamında kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi üzerine, temlik eden banka tarafından hesap kat edilerek Beyoğlu … Noterliği’nin 25/05/2007 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarname keşide edilmiştir. İhtarname borçlulara 29/05/2007 tarihinde tebliğ edilmiş, ihtarname ile verilen 1 günlük süre sonunda borçlular 31/05/2007 tarihinde temerrüde düşmüştür. Bilirkişi davalı borçlunun kullandığı taksitli ticari kredi ve kredili mevduat hesabının kat tarihi itibari ile borç miktarını belirlemiş; taksitli ticari kredi için sözleşmede kararlaştırılan akdi faiz oranı ve kredili mevduat hesabı için faiz genelgesine göre belirlenen faiz oranları ile temerrüt tarihi itibari ile ulaşılan borç miktarını tespit etmiş, temerrüt tarihinden takip tarihine değin ise yine sözleşme uyarınca belirlenen temerrüt faizi oranı üzerinden faiz işletmek sureti ile takip tarihi itibari ile borcun ulaştığı rakamları tespit etmiştir. Bilirkişi raporu dosyaya sunulan belgeler ile uyumlu olup, faiz oranları taraflarca varılan anlaşmaya göre belirlendiğinden davacı yanın soyut itirazı yerinde görülmemiştir. Sonuç olarak, takip tarihi itibari ile tespit edilen miktar üzerinden davanın muteriz … yönünden kabulüne karar verilmiştir. İtirazı bulunmayan ve hakkındaki takip kesinleşen şirket yönünden dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığından şirket aleyhine açılan davanın reddine karar vermek gerekirken hükümde “davalı” ibaresi yanına … ismi sehven yazılmadığından kısa karara uygun olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. Davanın kısmen kabulü ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında vaki davalı itirazının kısmen iptaline, fazlaya dair istemin reddine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin yaptırmış olduğu bilirkişi incelemesinin hatalı olduğunu, sözleşme kapsamında kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi üzerine, temlik eden banka tarafından hesap kat edilerek Beyoğlu … Noterliği’nin 25/05/2007 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamenin keşide edildiğini, İhtarname borçlulara 29/05/2007 tarihinde tebliğ edilmiş, ihtarname ile verilen 1 günlük süre sonunda borçlular 31/05/2007 tarihinde davalıların temerrüde düşmüş olduğunu kabul ve tespit etmiş olup ancak belirtilen ihtarnamede temerrüt faizi% 57.5 olarak kabul edilmiş iken karara esas bilirkişi incelemesinde bu hususun dikkate alınmadığını, çelişkinin giderilebilmesi için yeniden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredinin ödenmemesi üzerine kredi alacağının kredi borçlusu ve kefilden tahsili istemi ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, kredi alacağına uygulanan temerrüt faizinin yerinde olup olmadığı noktasındadır. Davacı takip alacaklısı tarafından, davalı takip borçluları hakkında, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında, “genel kredi sözleşmesi, ihtarname” sebebine dayalı olarak 12.785,11 TL asıl alacak ve 65.901,11 TL işlemiş faizinin tahsili istemiyle 09/05/2016 tarihli takip talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmış, …’nun itirazı üzerine takip onun yönünden durmuştur. Dosya içerisinde davalı …ne ilişkin itiraza rastlanılmamıştır. Davacı taraf, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır. Dava, davacı tarafça, alacağın … dan temlik alındığından bahisle açılmıştır. Ancak dosyaya sunulan temliknamede, davacı tarafından başlatılan dava konusu icra takibinden kaynaklanan veya genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın davacıya temlik edildiğine dair bir kayda rastlanılmamıştır. Bir davada, bir taraf lehine veya aleyhine hüküm verilebilmesi için tarafların husumet ehliyetine sahip olması gerekir. Bu halde davacının talebe konu alacak üzerinde hak sahibi olması gerekir. Ayrıca itirazın iptali davalarında, icra takibine yapılan geçerli bir itiraz bulunması dava şartıdır. Bu halde mahkemece, öncelikle tarafların husumet ehliyeti bulunup bulunmadığı üzerinde durularak, dosyaya sunulan temliknamede davacıya, söz konusu alacağı talep edebilme yetkisi veren bir düzenleme bulunmadığına ve davalı …ne ilişkin itiraza rastlanılmamasına göre, davacıya dava konusu icra takibine ilişkin alacağı temlik aldığına dair belgeyi sunması için süre verildikten ve ayrıca icra müdürlüğünden borçlu şirketin takibe itirazı var ise istendikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin karar verilmesi isabetli görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda, Mahkemece eksik inceleme ile davanın sonuçlandırılması isabetli görülmemiş ve bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 2-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, 3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 23/06/2022