Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/946 E. 2022/939 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/946
KARAR NO: 2022/939
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/06/2019
NUMARASI: 2018/722 Esas – 2019/564 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/09/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin doküman sektörünün lider markalarından biri olduğunu, müvekkili ile davalı arasında ticari ilişkiler kapsamında, davalı tarafça gönderilen siparişler üzerine, müvekkili tarafından davalıya çeşitli niteliklerde doküman tarayıcıları satışı gerçekleştirdiğini, bu ticari ilişki kapsamında kendisine satışı ve teslimi gerçekleştirilen ürünlere ilişkin faturalara, davalı herhangi bir itirazda bulunmadığı halde faturalara istinaden ödemesi gereken bedelleri ödemekte temerrüde düştüğünü, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine müvekkili tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile takip başlattığını, müvekkili tarafından faturalara konu olan bütün ürünlerin satış ve tesliminin gerçektirdiğini, bu hususun gümrük beyannameleri, taşıma irsaliyeleri ve müvekkil ile davalı arasındaki yazışmalar kapsamında sabit olduğunu, davalının faiz oranlarına ilişkin yaptığı itirazın hukuken kabulünün mümkün olmadığını, takip konusu alacağın Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın dövize uyguladığı en yüksek faiz oranı ile birlikte müvekkile ödenmesi gerektiğini beyan ederek davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına yapılan itirazını iptali ile takibin aynı koşullarda devamına, davalıların takibe kötü niyetli olarak itiraz ettiklerinden takip borçluları aleyhine alacağın %20 sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Milli Savunma Bakanlığı’nın açtığı ihaleye katılarak kazandığını, bu doğrultuda 22/08/2016 tarihli … ihale kayıt nolu satın alma/Distribütör sözleşmesi imzaladığını, distribütör firmanın … San ve Tic AŞ olduğunu, sözleşmede kararlaştırılan malzemeleri sözleşme hükümleri dahilinde müvekkili şirkete satmayı kabul ve tahahhüt ettiğini, bunun üzerine müvekkili şirketin distribütör firmaya başvurarak gerekli malzemelerin davacı şirketten tedarik edilmesi için distribütör firma ile süreç başlattığını, bahse konu distribütör sözleşmesinin 7. Maddesine göre faturalama ve ödeme koşulları maddesinde açıkça toplam teklif bedeli olan 16.690,00 Euro karşılığı çekin sipariş tarihi üzerindeki euro kuru üzerinden TL olarak hesaplanarak distribütör hesaplarına 150 günlük çek yöntemi ile müvekkil tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin ödeme yükümlülüğünün distribütör firmaya karşı doğduğunu, akabinde … firma … tarafından davacı firmaya gerekli malzemelerin temini için sipariş verdiğini ve bu siparişlerin bedelinin ise müvekkil firmaya fatura ettiğini, müvekkilinin ödeme yükümlülüğünü gerçekleştirerek fatura bedellerini … firmaya ödeyerek borcunu ifa ettiğini, ancak davacı şirketin sipariş edilen malzemelerin distribütör firma olan … ya ulaştırılmak üzere gönderildiğini fakat sehven hata yapılarak gümrükten malzemelerin … tarafından teslim alınması gerekirken ve müvekkili tarafından böyle bir talep olmamasına rağmen müvekkili adına işlem yapılarak malzemelerin müvekkili firma tarafından teslim alınacak şekilde gönderildiğini, aynı şekilde muhtemel olarak bu hatadan kaynaklı olarak da malzeme bedellerinin mükerrer bir şekilde müvekkili şirkete fatura edildiğini, müvekkilinin gümrük esnasında gerçekleşen bu hata sebebi ile mecburen malzemeleri teslim almak zorunda kaldığını, davacı tarafın yaptığı bu hatanın müvekkilini Milli Savunma Bakanlığına karşı zor durumda bıraktığını, iş bu davanın açılmasına davacı firmanın kayıtlarındaki hatanın sebep olduğunu, müvekkili şirketin anılan sözleşme gereği ve sözleşmede kararlaştırıldığı üzere borcunu …’ya ifa ettiğini, davacının alacağının muhatabı müvekkili şirket değil distribütör firma olduğunu beyan ederek davanın … Ticaret Anonim Şirket’ne ihbarını, müvekkili şirketin davacıya borcu olmadığından davanın reddine karar verilerek, davacının haksız icra takibe geçmesi nedeniyle %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahküm edilmesine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir. İhbar olunan … San ve Tic AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının iddiasının ihbar yapılmasını gerektirecek nitelikte olmadığını, taraflardan birinin borcu ödediği iddiasını alacak talebinde bulunan tarafa belge ve kayıtlarıyla ispatlayabileceğini, davalı tarafın tutulması zorunlu olan defter ve kayıtlarıyla ödeme yapıldığını ispatlaması gerekirken davanın ihbar edilmesi yoluna başvurmasında hukuki yarar olmadığını beyan ederek davacı ve davalı taleplerinin müvekkil yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, Dosya kapsamına ibraz edilen deliller incelendiğinde, davalı taraf davacı taraf ile aralarında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığını, Malzeme alımına yönelik anlaşmalarının ibraz ettikleri sözleşme uyarınca …A.Ş. ‘ ile gerçekleştiğini ve malzeme bedellerinin dava dışı …A.Ş.’ ye ödediklerini iddia etmiş ise de; Davalı tarafça ibraz edilen sözleşmenin davalı taraf ile dava dışı …A.Ş. arasında düzenlenmiş bir sözleşme olduğu, sözleşmenin imzası bulunmayan davacı firmayı bağlamayacağı anlaşılmakla birlikte dava dışı dava ihbar olunan dava dışı …A.Ş. Davalı tarafın iddiasını kanıtlar beyanda bulunmamış olmakla Mahkememizce davalı tarafın bu yönde ki iddiasına itibar edilmemiştir. İcra Takibine konu bedelin dayanağı olan malların davacı tarafça temin edildiği, davalı tarafa faturalandırıldığı ve davalı tarafa teslim edildiği her iki tarafında kabulünde olmakla, davalı tarafın dava dışı …A.Ş. İle aralarında ki sözleşme ve dava dışı şirkete yaptığını iddia ettiği ödeme davalı ile dava dışı …A.Ş.arasında ki iç ilişki niteliğine bulunduğundan,davacı tarafı bağlamayacağından davacı tarafın davasının kabulü” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; önceki beyanlarını tekrarla distribütör sıfatındaki ihbar olunan …’unun sözleşmede kararlaştırılan malzemeleri müvekkiline satmayı kabul ettiğini , bu malzemelerin davacıya ait olduğunu, dolayısıyla malzemelerin davacılardan tedarik edilmesi için gerekli sürecin başlatıldığını, bu doğrultuda müvekkilinin ödeme yükümlülüğünün distribütör firmaya karşı olduğunu, zira distribütör … ile müvekkili arasındaki sözleşmenin 7. Maddesinde bu hususun düzenlendiğini, müvekkilinin distribütör … ‘ ya eksiksiz şekilde ödeme yaptığını, sipariş edilen malzemelerin gümrükte ihbar olunun … tarafından teslim alınması gerekirken karşı tarafça malzemelerin ancak müvekkili … tarafından teslim alınacak şekilde gönderildiğini, müvekkilinin mecburen gümrükleme masraflarını ödeyerek emtiayı bizzat teslim aldığını, davacının esasen kendi distribütörü olan …’ya başvurması gerekirken müvekkili …’e başvurarak müvekkilini mükerrer ödeme tehdidi altında bıraktığını, dosya içerisinde 19 Mart 2018 ve 25 Ocak 2018 tarihlie mail çıktılarının olduğunu bahsi geçen sebeplerden dolayı, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, satım sözleşmesi alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklının … , borçlunun … Bilgisayar… Asıl alacağın 101.210 Euro (faiziyle birlikte fiili ödeme günündeki TL karşılığı il) olduğu, takip sebebi olarak cari hesap ve cari hesaba dayalı faturaların gösterildiği, borçlu vekilinin itirazında herhangi bir borcu bulunmadığından alacağının tamamına ve faizine itiraz ettiğini bildirdiği anlaşılmıştır. Dosya içerisindeki … çalışanı olarak görülen …’dan … çalışanı olarak görülen …’ya , 19 Mart 2018 tarihinde gönderildiği anlaşılan mail çıktısının incelenmesinde ; “ilk fatura konusu devam ediyor, sizinle alakası yok , ödemeyi zamanında …’ya yaptınız…” şeklinde ibare bulunduğu, … tarafından 25 Ocak 2018 tarihinde …’ya gönderilen E-mail çıktısında ise; “…. olarak … firmasında ödemeyi zamanında gerçekleştirdik, proje ile ilgili hiçbir alacağı bulunmamaktadır” şeklinde ibare bulunduğu görülmektedir. … çalışanı olarak görülen …ın 7 Kasım 2016 tarihinde …’a yazdığı e-mail çıktısının incelenmesinde; ” …. adında bir tedarikçinin 435 adet … marka tarayıcı siparişi var, ürünler gelmiş, gümrükte, atr belgesi … adına düzenlenmiş yanlışlıkla,… Bu ürünlerin hızlıca çekilmesi için desteğinizi rica ediyoruz, …’dan … arayacak bütün masrafları ödeyecek” şeklinde ibare bulunduğu anlaşılmaktadır. …’dan … çalışanı olarak görülen …’a 07 Kasım 2016 tarihinde gönderildiği anlaşılan e-mail çıktısında; “…her şey … adına gelmiş sadece atr değil onun için malzemeleri ben çekeceğim … adına. Ben size bütün masrafları bildireceğim. Siz …’dan alıp bana gönderirsiniz…” şeklinde ibare mevcuttur. Dosya içerisindeki 22/08/2016 tarihli sözleşmenin … Bilişim ile İhbar Olunan … Bilişim arasında imzalandığı, …’nun distribütör sıfatı bulunduğu, 5. Maddede distribütör …’nun sözleşmenin ek 1 listesinde verilen ürünleri temin ve teslim edeceği belirtilmiştir. 7. Maddede fatura ve ödeme koşullarının kararlaştırıldığı, ödemenin distribütör hesaplarına … tarafından yapılacağının belirtildiği anlaşılmaktadır. Dosya içerisindeki irsaliyeli faturaların … A.Ş tarafından … Bilgisayar adına keşide edildiği , söz konusu irsaliyeli faturalara, “… ” marka emtianın konu edildiği görülmektedir. Yine dosya içerisinde … tarafından … Bilgisayar adına keşide edilen faturaların Türkçe tercümesi mevcuttur. Taraflar arasında alım satım ilişkisi bulunduğu ,davacının satıcı sıfatı ile davalı adına fatura keşide ettiği, davalının teslim almış olduğu mala ilişkin fatura içeriğine TTK’nun 21/2. maddesi gereği 8 gün içinde itiraz etmediği, iade faturası da düzenlenmediği, anlaşılmaktadır. Davalının dayanmış olduğu 22.08.2016 tarihli sözleşmede distribütör sıfatı bulunan …’nun eldeki davanın tarafı olmadığı ,ihbar olunan sıfatının bulunduğu görülmüştür. … tarafından … adına keşide edilen 28.11.2016 tarihli irsaliyeli fatura dosyada mevcut olmakla; davalı vekilinin,esasen davacıya ait olan dava konusu emtianın bedelini bahsi geçen sözleşme uyarınca müvekkilinin bu faturalar kapsamında ödemiş olduğunu öne sürmektedir. Dosya içerisinde 28.11.2016 tarihli irsaliyeli fatura miktarı ile örtüşen çek tediye makbuzu da bulunmaktadır. Bahsi geçen tediye makbuzunun içeriğinden; 22.08.2016 tarihli sözleşmenin yedinci maddesi kapsamında yapılan bir ödemenin mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Sözleşmelerin nispiliği ilkesi gereği 22.08.2016 tarihli sözleşme davacı tarafı bağlamayacaktır. Yine bu sözleşme kapsamında … tarafından … muhattap gösterilerek keşide edilen faturaların da ödenip ödenmemesinin davacı açısından hukuki bir sonuç doğurması beklenemez. Davacı çalışanı olduğu öne sürülen …’un 19 Mart 2018 tarihinde davalı çalışanına göndermiş olduğu e-mailin irdelenmesi noktasında ise; yukarıda bahsi geçtiği üzere davacı yanca 28.10.2016 tarihinde keşide edilen faturaları itirazsız şekilde kabul eden , faturaya konu emtiayı teslim alan, bunun karşılığında herhangi bir iade faturası da düzenlemeyen bu bağlamda; eğer faturaya konu borcu yoksa basiretli tacir olmasından kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmeyen davalının, … tarafından … adına keşide edilen faturaların ödenmesi , davacının, davalı … adına düzenlediği faturayı ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırır nitelikte bir sebep olarak gösterilemez. Zira ihbar olunan konumundaki disribütör vekili de , davalının davaya konu icra takibine esas satış bedeli borcunun ödeme ile sona erdiği yönünde bir beyanda bulunmamıştır. Davalı,davacıdan fatura karşılığı satın aldığı emtia bedelini ödemek zorundadır. Davalının dayandığı 22.08.2016 tarihli sözleşmeden kaynaklı edimsel yükümlülükler eldeki davanın konusu olmamakla; ancak davalı ve ihbar olunan arasında açılacak başka bir davada tartışma konusu yapılabilir. Bahsi geçen sebeplerle ilk derece mahkemesi kararı yerinde olduğundan davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı tarafından başvuru sırasında peşin olarak yatırılan 9.397,73‬ TL harcın, alınması gerekli olan 37.590,93 TL harçtan mahsubu ile bakiye 28.193,2‬0 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.15/09/2022