Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/937 E. 2022/780 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/937
KARAR NO: 2022/780
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/05/2019
NUMARASI: 2016/888 Esas – 2019/641 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/06/2022
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı şirkete ayakkabı vb. ürünlerinin satılıp teslim edildiğini, karşılığında düzenlenen faturalara dayalı alacağının ödenmediğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibinin davalının itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, taraflar arasında akdi ilişkinin bulunmadığını, dava dışı … San. Tic. Ltd. Şti. ile müvekkili şirket arasında ayakkabı tedarikine/satımına ilişkin 01.09.2015 tarihli sözleşmenin olduğunu, bu sözleşme kapsamında dava dışı firmanın davacı taraftan ayakkabı tedarik ederek davacı firma yoluyla doğrudan müvekkile gönderdiğini, ürün bedelinin de dava dışı firmaya faturalar karşılığı ödendiğini belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı ile dava dışı firma arasında ayakkabı alım satım ilişkin ticari bir ilişki olduğu, davalı ile dava dışı firma arasında tedarikçilik sözleşmesi bulunduğu, dava dışı firma doğrudan doğruya malların alıcısına gönderilmesini istemesi üzerine davacının ürünlerini kargo ile davalıya gönderdiği, ürünlerin davalı tarafından alındığı ve kargo ücretininde alıcı olarak davalı tarafından ödendiği, bu ürünlere davacı tarafından 3 adet fatura toplamı olan 67.392 TL bedelli faturanın düzenlendiği, her ne kadar davalı defterlerinde bu kayıtların bulunmadığı anlaşılmış ise de gönderilen ürünlerin bedellerinin ödenmediği, davalı tarafın kargo ile teslim alınan ürünlerin bedellerini dava dışı firmaya ödediğini söylemiş ise de bu kayıtlara dava dışı firmada rastlanılmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının takibe itirazının 67.392,00 TL asıl alacak üzerinden iptali ile bu miktar üzerinden takibin devamına, bu alacağa takipten tahsile kadar ticari avans faizi uygulanmasına ve icra inkar tazminatına karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasında akdi ilişkinin bulunmadığını, davacının mallarla birlikte faturaları müvekkiline teslim ettiğini ispat edemediğini, söz konusu faturaların teslim alan kısmında ihbar olunan … şirketi kaşesi ve imzası yer aldığını, nitekim bu şirket tarafından davacıya 2 adet 30.000,00-TL bedelli bono verildiğini, bonolarda dava konusu faturalara karşılık verildiği ibaresinin yer aldığını, davacı ile ihbar olunan … şirketi arasında ticari ilişkinin var olduğu tespit edildiğini, faturaların müvekkili ticari defterlerinde kayıtlı olmadığını, ihbar olunan … şirketi de dosyaya sunmuş olduğu 06.03.2018 tarihli dilekçeyle müvekkili savunmalarını doğruladığını müvekkil ile ihbar olunan şirket arasındaki ticari ilişkinin davacının gönderdiği mallara ilişkin olduğu dosyada mübrez “sipariş formları” ve “satın alma kartela fişleri” ve müvekkil ile ihbar olunan … şirketi arasında akdedilen “01.09.2015 tarihli alım-satım sözleşmesi” değerlendirilmediğinden, aynı şekilde davacı ile ihbar olunan şirket arasındaki ticari ilişkinin davacının takibe dayanak yaptığı faturalara ilişkin olduğu dosyada mübrez “bono suretleri üzerinde yer alan fatura numaraları” değerlendirilmediğinden eksik inceleme sonucunda karar verildiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, faturalara dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı taraf, davalıya mal satılıp teslim edildiğini, karşılığında düzenlenen faturalı alacağın ödenmediğini iddia etmiş, davalı ise davacı ile aralarında akdi ilişkinin bulunmadığını, davaya konu malların tesliminin davalı şirket ile dava dışı ihbar olunan …..Ltd Şti arasındaki tedarik sözleşmesi kapsamında yapıldığını ve bedelinin de dava dışı firmaya ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davacı tarafından davalı adına düzenlenen 15.10.2015 tarihli … seri nolu 32.348,16 TL, 17.10.2015 tarihli … seri nolu 13.478,40 TL ve 21.10.2015 tarihli … seri nolu 21.565,44 TL bedelli faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olmasına karşın, davalının ticari defterlerinde yer almadığı, davacının ticari defterlerinde davacı ile dava dışı …..Ltd Şti arasında herhangi bir akdi ilişkiye rastlanmadığı, davalının ticari defterlerinde ise davalı ile dava dışı …Ltd Şti arasında akdi ilişkinin bulunduğunun ve fakat davacı ile aralarında herhangi bir akdi ilişkinin bulunmadığı dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarından tespit edilmiştir. Hal böyle olunca, dava konusu faturalar içeriği emtianın davalı tarafından teslim alındığı her iki tarafın kabulünde olup, ispat yükü üzerinde olan davalının teslim edilen emtianın dava dışı …..Ltd Şti ile aralarındaki tedarik sözleşmesi kapsamında teslim edilen ürünler olduğunu ve bedelinin dava dışı firmaya ödendiğini ispat edemediği gibi dava dışı firmanın davacıya vermiş olduğu 2 adet toplam 60.000 TL bedelli bonoların üzerinde her ne kadar dava konusu faturalara karşı verildiğine ilişkin şerhin bulunduğu sabit ise de, bu bono bedellerinin ödenmediği ihtilafsız olmasına göre ilk derece mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Açıklanan bu nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı tarafından başvuru sırasında peşin olarak yatırılan 1.195,28 TL harcın, alınması gerekli olan 4.603,54TL TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.408,26 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 16/06/2022