Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/930 E. 2022/947 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/930
KARAR NO: 2022/947
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/06/2019
NUMARASI: 2018/631 Esas – 2019/478 Karar
DAVA: Ayıplı malın iadesiyle bedel istemi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/09/2022
Taraflar arasındaki Tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin 27/11/2017 tarihinde davalı şirketin Küçükbakkalköy şubesinden … model 1 adet yemek masası, 6 adet yekem masası sandalyesi ve konsoldan oluşan takımı 7.000,00-TL bedelle satın oldığını, davacı tarafından satın alınan ürünlerin 08/12/2017 tarihinde teslimat sözleşmesi ile teslim edildiğini, teslim edilen ürünlerin konsol çekmecesinin kırık, konsolun köşesinin boyasının atmış olduğu, konsol orta dikmesinin kırık olduğu görüldüğünü ve bu hususun teslimat sözleşmesine şerh düşüldüğünü, ürünlerin ayıplı olduğunun teslim alan kişilere bildirildiğini, hasarların olduğunu görerek kabul ettiklerini, ürünün yenisi ile değiştirileceğini söyleyerek teslim zaptını imzaladıklarını, davalı tarafından davacıya kırık olan konsolun yerine 30/12/2017 tarihinde yeni bir konsol gönderildiğini, gelen ürünün de hasarlı ve ayıplı olduğunu, bu ürünün de teslim alınmadığını, davalı şirket ile davacının telefonla yaptığı görüşmelerde en kısa sürede sorunun giderileceğini söylenmişse de davalı tarafından herhangi bir girişimde bulunulmadığını, bu nedenlerle, davalı tarafından davacıya ayıplı olarak gönderilen … model 1 adet yemek masası, 6 adet yemek masası sandelyesi ve konsolun davalıya iadesi ile ayıplı olarak gönderilen ürünlerin bedeli olan 7.000,00-TL nin dava tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davacıya ödenmesi, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalıya aidiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın görevsiz ve yetkisiz mahkemede açıldığını, görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Tüketici mahkemeleri olduğunu, ilgili mahkemeye dosyanın gönderilmesi gerektiğini, davanın esas yönünden de reddi gerektiğini, davacının ürünleri teşhir ürünü olduğunu, halihazırda bulunan problemler zaten satış anında bulunduğunu, uyuşmazlık konusu ürünün asıl tutarının 19.948,00-TL olduğunu, davacının ürünleri 7.000,00-TL ye aldığını, bu da ürünün teşhir ürünlerinden olduğunun açık kanıtı niteliğinde olduğunu, ürünlerin gerçek ahşap ürünü olduğunu, gerçek ahşap ürünlerinde renk atma sorunu olmayıp ahşabın özelliğinden doğan tonlar söz konusu oldğunu, davacı bu özellikleri bilerek bu ürünleri satın aldığını, bu nedenlerle, davanın görevsiz mahkemede açılmış olması sebebiyle davanın reddine, bu itirazın yerinde görülmemesi halinde hukuk mahkemeleri kanunu 6. Md gereği yetkisizlik kararı verilerek İstanbul Anadolu Mahkemelerine gönderilmesine, mahkeme aksi kanaatteyse davanın esastan görülerek uyuşmazlık konusu ürünün teşhir ürünü olarak bedelinden oldukça düşük bir bedelle satın alınmış olması ve bu problemi akabinde üretimden ya da montajdan doğan problemmiş gibi lanse edilmesinin gerçek dışı olması ve davanın kötü niyetli olarak ikame edilmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin davacıya tahmilini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “…Davalı yanın ürünlerin teşhir ürünü olarak halihazırdaki problemleriyle satın alındığı yönündeki savunmalarını ispata yönelik delil sunamadığı gibi, satış sözleşmesinde de satışa konu ürünlerin teşhir ürünü olduğu yönünde ve satış esnasındaki problemlerini belirtir şekilde bir kararlaştırma yapılmamış olması sebebiyle bu yöndeki savunmalar da yerinde görülmemiştir. Davalı yanın satışa ve davaya konu ürünlerdeki ayıplardan sorumlu olduğu, bu kapsamda davacı yanın sözleşmeden dönme talebinin 6098 sayılı yasanın 227. Maddesi kapsamında yerinde olduğu ve aynı yasanın 229. Maddesi kapsamında satışa konu ürünleri iadesi koşuluyla davalıya ödemiş olduğu davalının da kabulünde bulunan 7.000,00-TL’yi dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle talep etmekte haklı olduğu kabul edilmiş..” davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı vekilince; davanın görevsiz ve yetkisiz mahkemede açıldığı, görevli mahkemenin tüketici mahkemesi, yetkili mahkemenin ise İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğu, esasa ilişkin olarak da davacının satın aldığı ürünlerin teşhir ürünü olduğunu, davacının ürünleri bu nedenle asıl tutarından çok düşük bedelle satın aldığını, kaldı ki ürünlerin gerçek ahşap ürün olup renk atma sorunu olmayıp ahşabın özelliğinden doğan tonların söz konusu olduğunu, davacının ürünlerdeki bu problemleri bilerek ürünleri yarı fiyatından daha düşük bedelle satın aldığını belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava ticari satıma konu malın ayıplı olması nedeniyle satılanın geri vererek bedelin iadesi istemine ilişkindir. 6098 sayılı TBK da düzenlenen satım sözleşmesinden kaynaklanan ve tarafların tacir ve işin ticari işletmeleri ile ilgili olması nedeniyle nispi ticari dava vasfında olan eldeki davada Asliye Ticaret Mahkemeleri görevli olduğundan mahkemenin görevine yönelik davalı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir Taraflar arasında düzenlenen satış sözleşmesinin 3. Maddesi ile her türlü ihtilaf halinde İstanbul Mahkemeleri yetkili kılındığı, tarafların tacir olmaları nedeniyle 6100 sayılı HMK 17 ve devamı maddeleri gereği münhasır yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olarak belirlenmesine göre mahkemenin yetkili olduğu anlaşılmıştır, Dosyaya sunulan davaya konu satış sözleşmesi, irsaliyeli fatura ve teslim tutanağında satışa konu malların teşhir ürünü olduğuna yönelik herhangi bir kayıt bulunmadığı gibi teslim tutanağında sözleşmede yazılı ayıplarla teslim edilen ürünler üzerindeki eksik ve ayıpların aynı olduğu şeklinde herhangi bir belirleme de yoktur. Davalı tarafça satışa konu ürünlerin teşhir ürünü olup davacı tarafça ayıbı ile birlikte kabul edildiği iddiasını ispata elverişli herhangi bir delil dosyaya sunulmadığından davalının satışa konu ürünlerin teşhir ürünü olduğu, mevcut ayıpların davacı tarafça bilinerek satın alındığı yönündeki iddiasının ispatlanamadığının kabulü gerekmiştir.Davacı taraf satışa konu mallar üzerideki ayıpları teslim tutanağına kaydettirmek suretiyle teslim eden satıcıya ayıbı ihbar etmiş olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece dosya kapsamına göre konusunda uzman bilirkişi tarafından yapılan inceleme soncunda tespit edilen ayıbın niteliğine göre satışa konu ürünleri iadesi koşuluyla davalıya yapılan ödemeninin iadesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davalı vekilini yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davalı tarafından başvuru sırasında peşin olarak yatırılan 120,40 TL harcın, alınması gerekli olan 478,17 TL harçtan mahsubu ile bakiye 357,77 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.15/09/2022