Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/927 E. 2022/1026 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/927
KARAR NO: 2022/1026
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/05/2019
NUMARASI: 2014/583 Esas – 2019/565 Karar
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/09/2022
Taraflar arasındaki Alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı bankanın … Bulvarı Şubesi arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme kapsamında 20.000.000,00 EURO yatırım krediler kullanıldığını, sözkonusu kredilerin vadesinden önce 07.06.2013 tarihinde kapatılmak istenildiğini, bu tarihte kredinin anapara ve faiz borç bakiyesi 7.114.643,48 EURO iken, davalı banka erken kapama komisyonu adı altında 201.786,90 EURO talep ettiğini, müvekkilinin her ne kadar erken kapama komisyonun yüksek olduğunu bildirmiş ise de, davalı bankanın bunun dikkate almadığını, neticeten müvekkil krediyi kapatmak zorunda kaldığını, Davalı banka ile akdedilen GKS 34.9. TBK’nun 20-28 m. aykırı ve batıl bir düzenleme olduğunu, bu sözleşme hükmü kabul edilse bile hesaplama yönteminin hatalı olduğunu, emsal faiz oranının müvekkilden gizlendiğini, bu emsal alınan faizin fiktif olduğunu, bir kısım bankaların hiç erken kapama komisyonu almadıklarını, davalı bankanın erken kapama komisyon oranın fahiş olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000,00 EURO’nun ödendiği tarihten itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a m. uyarınca işleyecek faizi ile birlikte müvekkile ödenmesine karar verilmesi talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil banka ve davalının tacir olduklarını, şartları ortak bir mutabakatla belirlenmiş olan kredi akdi şartlarının davalı tarafından tek taraflı olarak değiştirilmesini, banka açısından belirli bir vadeye bağlanmış ve getirisi planlanmış bir gelirden vazgeçilmesi sonucunu yarattığı gibi aktif pasif vade yapısı planlamasının bozulduğunu, Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 34.9. m. ile kredinin erken kapatılması durumunda uyulması gereken kurallar açıkça belirlenmiş olduğunu, kredinin kullandırım tarihi 13.12.2010 iken TBK 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girdiğini belirtilerek gözönüne alındığında anılan sözleşme üzerinden genel işlem şartı denetimi yapmanın yasal olarak mümkün olmadığını, Müvekkil banka GKS 34.9. uyarınca 201.786,90 EURO (BSMV dahil) erken kapama komisyonu tahsil ettiğini, aynı vadede, aynı ödeme planına bağlı, aynı türde kredinin kapama tarihinde güncel maliyet ve piyasa koşulları paralelinde oluşan yeni faiz oranı yıllık %4,15 ile alternatif bir ödeme planı oluşturulduğunu ve buna göre ortaya çıkan toplam geri ödeme miktarı ile erken kapatılan kredinin ödeme planındaki toplam geri ödeme tutarı arasındaki fark erken kapama komisyonu olarak tahsil edildiğini, GKS koşullarına göre tahsil edilen erken kapama komisyonun fahiş olmadığını ve sözleşmeye uygun olduğunu, diğer yandan eğer asıl ödeme planı ile alternatif olarak oluşturulan ödeme planı arasında negatif bir fark çıkması halinde erken kapama ücretinin alınmadığını, GKS 34.9 m. her 2 tarafı eşit koşullarda koruyan bir denge özelliği içerdiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “…Davalı banka ile davacı şirket arasında Genel Kredi Sözleşmeleri akdedilmiş, bu sözleşmeye istinaden davacıya 7 yıl vadeli Yatırım Kredisi kullandırılmış, İbraz edilen delilere göre; … referans no.lu kredinin davacı şirket tarafından 07.06.2013 tarihinde erken ödeme yapılmak suretiyle tamamen kapatılmış olduğu, Henüz daha kredi vadelerinin bitmesine 4,5 yıl varken kredinin erken kapatılmış/ödenmiş olması nedeniyle, başta sözleşmenin 34,9. mad. 5411 sayılı Bank. Y. 144. m. yerleşik bankacılık teamülleri ve TCMB Tebliğlerineve emsal banka uygulamalarına göre davacıdan %2,91 oranında tahsil edilen erken kapama Komisyonunu tahsilinin yerinde ve kabul edilebilir sınırlar içinde olduğu, ancak, davalı bankanın maddi hata sonucu fazladan tahsil ettiği 9.122,12 EURO’nun davacıya iade edilmesi gerektiği anlaşılmakla davanın 9.122,12-Euro üzerinden..” kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 11.04.2019 tarihli bilirkişi raporunda, önceki raporlarlara itiraz dilekçelerimizde belirtmiş olduğumuz itirazlar bu sebeple sorunun bekletici mesele yapılması gerekirken karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, mahkemenin kararına esas almış olduğu bilirkişi raporunda bilirkişi “görev sınırlarını aşarak” müvekkilin kredi sözleşmesini ihlal ettiğine dair “hukuki yorumda bulunduğunu, mahkemenin bilirkişi raporunun birebir aynı yönde karar tesis etmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, dosya kapsamında diğer bankalardan alınan emsal faiz oranlarını dikkate almaksızın, davalının uyguladığı “%4,15” faiz oranını esas almak suretiyle yapılan hesaplama dayanağında karar verildiğini, hatta ve hatta bilirkişinin hesaplamasına dayanak aldığı %4,15 oranındaki davalı bankaca bildirilen faizlerin ortalamasının dahi altında kalmakta olup davalı banka bilirkişinin esas aldığı %4,15 oranından daha yüksek oranlarda faizlerle kredi kullandırmış olduğunu bizzat bildirdiğini, davalı bankanın erken kapama tarihinde euro bazlı ticari kredilere uyguladığı faiz oranının tespiti adına davalı bankadan o tarihte kullandırdığı euro bazlı kredilere uyguladığı faiz oranının tamamının mahkeme dosyasına bildirilmesinin istenmişse de bu taleplerinin yargılama süresince tekrarlanmasına karşın kesinlikle değerlendirilmediğini, mahkemenin dosyaya sunmuş oldukları Yargıtay içtihatları kapsamında müşteriden alınabilecek azami komisyon faiz oranını değerlendirmeksizin hüküm tesis etmiş olup bu itibarla da kararın hukuka aykırı olduğunu, İstinaf taleplerinin kabulü ile, kararının kaldırılması ile davanın tümden kabulüne ve müvekkili şirketten haksız olarak tahsil edilen tutarın ödeme tarihinden itibaren Merkez Bankasının dövize uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte müvekkile iadesine, yeniden yargılama yapılması mümkün değilse, dosyanın delillerin değerlendirilerek yeniden karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, ticari kredi sözleşmesinin erken kapatılması nedeniyle erken kapama komisyonu adı altında tahsil edilen kesintinin iadesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince dosyaya toplanan deliller ve bilirkişi raporu esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından yukarda yazılı sebepler ile istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İmzalanan ve erken ödeme halinde erken kapatma komisyonu tahsil edilebileceği düzenlemesini içeren sözleşmede oran belirtilmiş ise bu oran üzerinden hesaplama yapılmalıdır. Herhangi bir oran belirtilmememiş ise ticari kredilerde bankalar tarafından alınacak olan masrafların hukukilik denetimi yapılırken Merkez Bankası tarafından yayınlanan Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kâr ve Zarara Katılma Oranları İle Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Tebliğ (Sayı: 2006/1)’de Değişiklik Yapılmasına Dair 2014/6 sayılı Tebliğ’in 4. maddesine göre değiştirilen 2006/1 sayılı Tebliğ’in 6. maddesi uyarınca ilan ve yayım yapılmışsa bankaların bu oranlar üzerinden masraf vb. alabileceğinin kabulü ile hüküm kurulması, yapılmamışsa emsal banka uygulamalarının uyuşmazlık konusu erken kapama komisyonu kesintilerde uyguladıkları oranlarda getirtilip diğer bankalarca uygulanan oranların araştırılması, alınan masrafların emsal banka uygulamalarına göre orantılı olup olmadığı değerlendirilerek karar verilmesi gerekir. (Yargıtay11HD’nin 11/10/2018 tarihli 2016/12666 E-2018/6233K ..,Yargıtay11HD’nin 25/09/2018 tarihli 2017/276 E-2018/5662 Karar sayılı ilamları), Taraflar arasındaki sözleşmenin 34/9. maddesinde “müşteri işbu kredinin borcunu vadesinden önce kapatmak istediği takdirde erken kapama opsiyonu olmadığından bu hususun Bankanın kabulüne bağlı olduğunu, kredi borcunun vadesinden önce kapatılmasını ancak ödeme vadesinde işlemiş faiz içeren taksit ödendikten sonra kalan ana para ile birlikte, bankaca aşağıdaki şekilde hesaplanacak erken kapama ücretinin de ödenmesi ile mümkün olacağını kabul ve beyan eder. …Erken kapama ücreti mevcut kredinin erken kapanan meblağının erken kapandığı tarihe kadar tahakkuk etmiş faiz tutarı ile kredinin, mevcut kredinin kullandırım tarihinden vade sonuna kadar işleyecek faiz tutarından çıkarılması ile bulunacak tutara eşittir. Bu hesaplama sonucunda negatif bir değer çıkması halinde müşteriden erken kapama ücreti alınamaz” hükmü bulunmaktadır. İlk derece mahkemesince davalı bankaya ve aynı konuda kredi veren diğer bankalar ile Merkez Bankası’na müzekkere yazılarak kredinin kapatıldığı tarihte EURO cinsinden verilen ticari kredilere uygulanan faiz oranları ve Kredinin erken kapatılması halinde uygulanan komisyon oranları sorulmuş ve dosya içerisine alınmıştır.Taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinin 34.9. maddesinde, davalı banka tarafından kullandırılan kredinin erken kapatılması halinde alınacak komisyona ilişkin sabit bir oran belirlenmemiş olup bahsi geçen komisyonun nasıl hesaplanacağı sözleşmede gösterildiğinden kural olarak bankanın bu hesaplama yöntemine göre erken kapama komisyonu alması hukuka uygundur. Bu itibarla mahkemece, davalı bankanın kredi sözleşmelerinde açıklanan biçimde hesaplanacak erken kapama komisyonu alabileceğinin kabulü ile taraf iddia ve savunmaları, ibraz edilen kredi sözleşmesi hükümleri gözetilmeli, mahkemece davalı bankanın davacıdan tahsil ettiği erken kapama komisyonunun sözleşmeye uygunluğunun denetlenmesi bakımından kredinin erken kapatma tarihi olan 07 Haziran 2013 tarihini takip eden dönemde davalı bankaca genel kredi sözleşmesi kapsamında euro döviz cinsinden kullandırılan yatırım kredilerine ait faiz oranlarının tespiti için sözleşme ve eklerinin dosyaya kazandırılıp,banka kayıtları üzerinde bankacı bilirkişiye inceleme yaptırılmak suretiyle, davacıdan tahsil edilen erken kapama ücretinin taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 34.9 maddesine uygun olup olmadığının değerlendiren rapor sonucuna göre karar verilmesi gerektiği (Emsal Yargıtay 11.HD 2018/749 Esas – 2019/6023 Karar sayılı ilamı) gözetilmeden mahkemece hüküm vermeye ve denetime elverişsiz ve yetersiz bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,3-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine,3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)-g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 29/09/2022