Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/925 E. 2022/744 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/925
KARAR NO: 2022/744
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/06/2019
NUMARASI: 2018/1209 Esas – 2019/674 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/06/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin meyve üreticisi olup, davalı borçluya satmış olduğu ürünler nedeniyle 9.876,97.-TL alacaklı olduğunu, davalı yaş sebze ve meyve komisyoncusu olduğunu, cari hesabında açıkça görülen ve alacağımız olan 9.876,97.-TL yi ödemediğinden dolayı aleyhine Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. Nolu dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı itiraz edip icra takibini durdurduğunu, davalının itirazı haksız ve kötü niyetli olup iptali gerektiğini, tamamen alacağın tahsilini uzatmaya yönelik ve kötü niyetli olduğunu, Anadolu … icra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasına davalı/borçlu tarafından yapılan haksız ve kötüniyetli itirazın iptaline, davalı/borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Somut olayda da davalının TTK. hükümlerine uygun ve sahibi lehine ve aleyhine delil niteliği taşıyan ticari defter ve kayıtları itibari ile davacının davalıdan 9.873,97 TL alacaklı bulunduğu SMM bilirkişinin teknik raporu ile anlaşılmış, bilir kişi tarafından ibraz edilen teknik raporun bu yönü itibari ile denetime elverişli bulunduğu objektif ve bilimsel olduğu anlaşılmakla raporun hüküm kurmaya elverişli bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı vekili tarafından her ne kadar davacının soğuk hava bedelini dikkate alınmadığından bahisle rapora karşı itiraz edilmiş ise de bilir kişinin ibraz ettiği raporda davalı vekilinin itiraz konusu ettiği hususta davalı tarafından fatura tanzim edildiği ancak tanzim edilen faturanın davacı olmadığının anlaşıldığının rapor edildiği görüldüğünden davalı vekilinin ek rapor talebinin 27/06/2019 tarihli celse de reddine; (…)Takibe konu alacak açık hesaba konu edilen faturalardan kaynaklandığından ve tarafların defter ve kayıtları ile alacağın varlığı ila miktarı davalı tarafından önceden belirlenebilir, likit nitelikteki alacak yönünden icra inkâr tazminatı şartlarının oluştuğu anlaşılmakla asıl alacağın %20 si nispetinde icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine; Nihai olarak taraflar tacir olup takibe konu iş ticari nitelikte olduğundan davacı alacağına avans faizi işletilmesine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, delillerinin değerlendirilmediğini, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davacının mallarını kendisine ait soğuk hava deposunda muhafaza ettiğini, davacı ile müvekkilinin bu soğuk hava deposu bedeli üzerinde de anlaşma sağlamış olduklarını ve ayrıca soğuk hava deposu bedelinin alım satımdan kaynaklı alacaktan mahsup edileceğinin kararlaştırıldığını, dosyaya sunulan kantar fişlerinden de anlaşılacağı üzere müvekkilinin davacı mallarını belli bir bedelle soğuk hava deposunda muhafaza ettiğini, mahkemece davacının taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan soğuk hava deposu kiralama bedelini ödemeksizin müvekkilinden alım-satımdan kaynaklı alacağına ilişkin talebinin kabulüne karar vermiş olmasının hukuka ve iyiniyet kuralına aykırı olduğunu beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, cari(açık) hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davalının, davacıya soğuk hava deposu hizmeti verip vermediği ve bunun bedelinin davacı alacağından düşülmesinin gerekip gerekmediği noktasındadır. Davacı takip alacaklısı tarafından, davalı takip borçlusu hakkında, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında, “cari hesap alacağı” sebebine dayalı olarak 9.873,97 TL asıl alacağın tahsili istemiyle 28/05/2018 tarihli takip talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine takip durmuştur. Davacı taraf, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır. Davalı taraf, davaya karşı süresi içerisinde cevap dilekçesi vermemiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 128. Maddesinde, süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş olan davalının, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılacağı düzenlenmiştir. Ayrıca, dava basit yargılama usulüne tabi olup, HMK’nın 318. Maddesine göre, taraflar dilekçeleri ile birlikte, tüm delillerini açıkça ve hangi vakıanın delili olduğunu da belirterek bildirmek; ellerinde bulunan delillerini dilekçelerine eklemek ve başka yerlerden getirilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayan bilgilere dilekçelerinde yer vermek zorundadır. Dolayısıyla cevap dilekçesi vermemiş olan davalının sonradan delil bildirmesi mümkün değildir. Taraflar arasındaki alam satım ilişkisi kapsamında davalının, hüküm altına alınan miktar itibariyle davacıya borçlu olduğu ihtilaf konusu değildir. Davalı taraf, taraflar arasında soğuk hava hizmeti verildiğini ve bu hizmetin bedelinin mal alım satımı nedeniyle oluşan borçtan mahsubu gerektiğini ileri sürmüş ise de, bu iddia usulü dairesinde ispatlanamamıştır. Bu nedenle mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davalı tarafından başvuru sırasında peşin olarak yatırılan 168,62 TL harcın, alınması gerekli olan 674,49 TL harçtan mahsubu ile bakiye 505,87‬ TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 09/06/2022