Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/899 E. 2022/777 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/899
KARAR NO: 2022/777
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/12/2018
NUMARASI: 2017/121 Esas – 2018/842 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/06/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı ve davalı vekillerince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı…’nın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, Türkiye’den Norveç’e gönderilmek üzere yüklemesi yapılan 2670 koli plastik market poşeti emtiasının, davalı şirket ile dava dışı … Ticaret A.Ş ‘nin sorumluluğu altında taşındığını, emtiaların alıcıya varışını müteakip yapılan kontrollerinde bir kısmının hasarlandığının ve bir kısmının eksik teslim edildiğinin tespit edilmesi üzerine CMR senedi üzerine hasar ve eksiklik şerhinin düşürüldüğünü, gerçekleşen zarardan dolayı dava dışı sigortalıya hasar bedeli ödemesinin yapıldığını, dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinin sorumlulardan rücuen müştereken ve müteselsilen tahsil edilmesi amacı ile davalı şirket ile dava dışı … firmalarına rücu ihtarnamesinin gönderildiğini, rücu ihtarlarına olumsuz cevap verilmesi üzerine davalı ile dava dışı… aleyhine Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının borca ve fer’ilerine itiraz ettiğini, takibin durduğunu ileri sürerek, Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının yıllık %7 temerrüt döviz faizi ile ödemesine, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu taşımada taşıyan konumunda olmadığını, bir taşımada meydana gelen zararlardan, zararın taşına esnasında meydana geldiğinin tespit edilmesi halinde taşıyanın sorumlu olduğunu, davacının rücu davası açmaya yetkili olduğunu gösterir hiçbir belgenin dosyada olmadığını, taşımayı yapan …’e davanın ihbarını talep ettiklerini ileri sürerek, davanın husumetten reddine, husumet itirazlarının yerinde görülmemesi halinde davanın esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Taraflar arasındaki uyuşmazlık uluslararası taşıma nedeniyle hasarın nakliyat sırasında oluştuğu ve oluşan hasarın sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödemesi nedeniyle ödemiş olduğu bedelden davalının sorumlu olup olmadığı hususlarında uyuşmazlığı kaynaklandığı görülmüştür. Davacı dava dışı … -Kararlı Kimya’ya ödeme yapmış olup adı geçen şirketten ibraname/temlikname alarak eldeki davayı açmıştır. Aktif dava ehliyeti vardır. Söz konusu uyuşmazlığı iki farklı ülke arasında taşıma nedeniyle CMR konvansiyonunun uygulanacağı belirtilerek sınırlı sorumluluk ilkesine göre hasar tutarı tespit edilmiştir. Davacı vekilince rücu talepleri 03/02/2016 tarihinde … yoluyla ulaşmıştır. Hasar ekspertiz raporu ve gelen CMR belgesi incelenmiş yine dosyada mübrez dava dışı … tarafından düzenlenmiş (1) CMR-Uluslararası Hamule Senedi üzerinde elle olmak üzere %15 transport hasarlı teslim alındığı yazılı olup, dava konusu ürünlerin hasara uğradığından bahsedilebileceği anlaşılmıştır. Bu sebeple hasarın tutanağa geçtiği ve hasar nakliye sırasında ulaştığı anlaşıldığından söz konusu hasarla kayıt teslim sırasında CMR senedine işlendiğinden davalı vekilinin hak düşürücü ve zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir. (Taşımanın tamamlanma tarihi 26/02/2015 olup takip tarihi 17/02/2016 tarihidir.) Hasar ile ilgili tutanak ve kayıtlar incelenmiş taşımaya konu 2670 koli poşette meydana gelen hasardan CMR 17 amir hükmü çerçevesinde davalı taşımacının eşyaya karşı özen borcunu ve edimini yerine getirmediği ve ambalaj hasarına sebebiyet verdiği ve kusurunu bertaraf edecek aksini ispat eder delil sunmadığından davalı kusurlu görülmüş buna göre poliçe gereğince, davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına ödeme yapmakta haklı olduğu ve davalı firmadan yaptığı ödemeyi talepte bulunmasının hukuken mümkün olduğu kanaatine varılmıştır. Davacının giriştiği takipte işlemiş faiz talebi bulunmadığından CMR 27/1 gereği %5 akdi faiz talep edebilir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının hasar için sigortalısına tazminat ödedikten sonra davalı taşıyıcıya rücu ihbarı keşide ettiğine dair bir belgeye/bilgiye dava dosyasında rastlanmadığından, işlemiş faiz talebi yerinde görülmemiştir. Öte yandan icra takibine konu edilen asıl alacak yabancı para birimi olduğundan CMR Konvansiyonunun 27/1 maddesi uyarınca asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %5 oran üzerinden temerrüt faizi işletilmesi gerekmektedir. Davanın dayanağını oluşturan taşıma Türkiye’den Norveç’e karayoluyla uluslararası ticari taşımacılık olduğuna göre olaya CMR Konvansiyonu uygulanmak durumundadır. Taşımanın davalı tarafından yapıldığı sabittir. Temel uyuşmazlık konusu davaya yol açan hasardan davalı taşıyıcının sorumlu olup olmadığıdır. CMR’nin 17/1.maddesi uyarınca kural olarak taşıyıcı malları teslim aldığı andan teslim edilinceye kadar, bunların tamamen veya kısmen kaybından ve vuku bulacak hasardan mesuldür. Kanovansiyonu’nun 17/4-b maddesinde malın ambalajlanmaması veya hatalı ambalajlanmadan kaynaklanan hasardan taşıyıcının sorumlu tutulmayacağı, yine aynı Konvansiyon’un 17/4-c maddesinde de, malların gönderici, alıcı veya boşaltılması nedeniyle oluşan hasarlardan dolayı taşıyıcının sorumlu tutulmayacağı düzenleme konusu yapılmıştır. Taşıyıcı hasarsız teslim aldığı malları, varış yerinde hasarlı olarak teslim etmiş durumdadır. CMR belgesinde hasar kaydı düşülmüştür. CMR Konvansiyonunun 23.maddesi uyarınca taşıyıcı, yükün kısmen veya tamamen kaybından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminat yükün taşınmak üzere kabul edildiği yer ve zamandaki kıymetine göre hesaplanır. Malın kıymeti, ticaret borsası fiyatına göre saptanır. Eğer böyle bir fiyat yoksa geçerli piyasa fiyatlarına göre, eğer ne ticaret borsası fiyatı nede geçerli piyasa fiyatı mevcut değilse tespit, aynı cins ve kalitedeki malların piyasa rayicine göre belirlenir. Bununla beraber taşıyıcının sorumluluğu, eksik brüt ağırlığın kilogramı başına 8.33 hesap birimini aşmayacaktır. Dosyada emtianın brüt ağırlığı esas alınarak yapılan hesap sonucunda oluşan hasarın sınırlı sorumluluk üst limitinin altında olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu taşımaya ilişkin sigortacıya yapılan bildirimin geçerli olduğu bu bağlamda halefiyet koşullarının oluştuğu kabul edilmek durumundadır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne, davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında yaptığı itirazın 3.674.60 Euro asıl alacak üzerinden iptali ile bu miktar asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren işleyecek CMR Konvansiyonumun 27/1. maddesi uyarınca yıllık % 5 oranına göre hesaplanacak temerrüt faizi ile birlikte tahsil tarihindeki TCMB efektif kur karşılığının tahsili için takibin devamına, İİK 67/2.maddesi uyarınca, kabul edilen miktar üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 734,8 Euro icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dosyada mübrez 20.03.2017 tarihli dilekçe ekinde hasar yansıtma faturasının sunulduğunu, poliçe teminatı kapsamında yapılan hasar ödemesine esas hasar yansıtma faturasının taşıma hasarı olan ürünlere ilişkin olduğunu, rengi veya kesimi anlaşmaya aykırı olan ürünlere ilişkin olmadığını, bilirkişilerce inceleme yapılmaksızın hasar yansıtma faturası ile ilgili “faturaların abartılı ve/veya fahiş olarak düzenlenebildiğinden..” şeklinde gerçeklikten uzak tespitleri doğrultusunda karar verilmesinin kararın kaldırılmasına uygun bir gerekçe olacağını, bilirkişiler tarafından emtialar ile ilgili “naylon-poşet dağılsa saçılsa bile %50 den fazla bir değer kaybı olmaz” şeklinde hatalı değerlendirme yoluna gidildiğini, rücu talebine esas ödemenin, taşıma sırasında kaybolan ve hasarlı teslim edilen ürünlere ilişkin olduğunu, dosyada mübrez hasar yansıtma faturasının taşıma hasarından kaynaklanan hasara ilişkin olduğunu, hasarlanan ürünlerin baskılı ürünler olduğundan dolayı ve davalının beyanlarında dahi baskılı ürün olması nedeniyle hurda değerinin olamayacağı belirtilmesine rağmen bilirkişi heyeti tarafından emtiaların %50 den fazla değer kaybına uğramayacağına yönelik tespitlerinin kabulünün mümkün olmadığını, ancak mahkemece bu itirazlar dikkate alınmaksızın eksik ve hatalı değerledirmeler ile hüküm tesis edildiğini, bu nedenle Mahkeme kararının kaldırılarak hasar yansıtma faturası ve temlikname doğrultusunda dava değeri üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın tamamen kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hasarın varlığı ve nasıl oluştuğunun ispat edilemediğini, oluştuğu iddia edilen zararın sigorta teminatı kapsamında olmadığından davacının rücu hakkının mevcut olmadığını, davacı tarafça dosyaya ibraz edilmiş olan taşıma senedi olan CMR senedinde görüleceği üzere taşıyıcının … Hizmetleri ve Tic. Aş firması olduğunu, var olduğu iddia edilen hasarlara karşı dava açılması gereken tarafın da işbu taşıyıcı firma olduğunu, diğer yandan söz konusu taşımada müvekkili firmanın sorumlu olmadığının davacı tarafın ibraz etmiş olduğu delillerde de gözüktüğünü, sigorta poliçesinde “hasar prosedürü” başlıklı kısımda en geç 2 gün içinde hasardan sorumlu kişi ve/veya kişilere hasardan sorumlu olduğuna dair ihtarname göndermesinin şart olduğu ibaresinin bulunduğunu, hasar tespit tarihi 26.02.2015 olarak belirtilmesine rağmen söz konusu tarihten 2 gün sonra müvekkili firmaya hasara ilişkin herhangi bir ihtarname gönderilmediğini, ancak, davacı tarafın sunmuş olduğu delillerden görüleceği üzere 02.03.2015 tarihinde Kararlı Kimya tarafından dava dışı taşıyıcı … Hizmetleri ve Tic. AŞ’ye zarara ilişkin ihtarname gönderildiğini, işbu hususun dahi işbu davada husumetin müvekkiline yöneltilemeyeceğinin ispatı olup, davanın reddini gerektirdiğini, davacının davasını ispat etmekle mükellef olup oluştuğu iddia edilen zararın, gerçekten oluştuğuna dair dosyada delil mevcut değil iken varsayıma dayalı olarak zararın oluştuğunun kabul edilmesinin hukuk güvenliğini zedelediğini beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın tümden reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, uluslararası karayolu taşımasına konu yükün alıcısına hasarlı ve eksik teslim edilmesi nedeniyle sigortalısının uğradığı zararı tazmin eden sigorta şirketinin, ödediği zarar tutarını taşıyıcıdan rücuen tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davalının taşıyıcı olup olmadığı, zararın ispatlanıp ispatlanmadığı ve hasarın poliçe kapsamında olup olmadığı, hasarlı ürünlerin hurda değerinin olup olmayacağı noktasındadır. Dava dışı … Hizmetleri ve Tic. A.Ş. İle davalı arasında …-… tarafından Norveç’e ihraç edilen ürünlerin … plakalı araç ile 10/02/2014 tarihinde taşınmasına ilişkin taşıyıcı sözleşmesi imzalanmıştır. Dava konusu taşımaya ilişkin … Poz nolu CMR Hamule Senedi, 10/02/2015 tarihinde, davacının sigortalısı Kararlı Kimya-…’nın … AS’e ihraç ettiği ürünlerin İstanbul/Türkeye’den Norveç’e taşınmasına ilişkin olarak, taşıyıcı sıfatıyla … Hizmetleri ve Tic. A.Ş. tarafından düzenlenmiştir. Ayrıca dava dışı … Hizmetleri ve Tic. A.Ş. Tarafından navlun faturası davalı … Dış Ticaret Limited Şirketi’ne kesilmiştir. Taşımaya konu ihracata ilişkin satıcı tarafından, alıcıya fatura kesilmiş ve teslim şekli CIF olarak belirtilmiştir. Davaya konu taşımalar davacı sigorta şirketi tarafından sigortalanmış olup, hasar ihbarında bulunulması üzerine, ekspertiz raporu alınmış ve tespit edilen hasar bedeli 6.992,00 Euro olarak 06/01/2016 tarihinde sigortalı …’ya ödenmiştir. Ayrıca dosyada mübrez ibraname ile davacı sigorta şirketi tarafından hasara ilişkin rücu hakkı …’dan devralınmıştır. Davacı takip alacaklısı tarafından, davalı takip borçlusu hakkında, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında, “poşet emtiasının alıcısına hasarlı ve eksik teslim edilmesi nedeniyle sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücusu” sebebine dayalı olarak 6.992,00 Euro asıl alacağın tahsili istemiyle 17/02/2016 tarihli takip talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine davalı yönünden takip durmuştur. Davacı taraf, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır. CMR Konvansiyonu’un 1. Maddesinde, sözleşmenin, sözleşmede belirtildiği gibi yükleme yeri ve teslim için belirlenen yerin en az biri akit ülke olan iki ayrı ülkede olması halinde, tarafların ikametgahı ve milliyetine bakılmaksızın ücret karşılığında yüklerin taşıt ile karadan taşınmasına ait her mukaveleye uygulanacağı düzenlenmiştir. Bu kapsamda davaya konu taşımanın CMR Konvansiyonu hükümlerine tabi olduğu hususunda taralar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. CMR’nin 17/1. Maddesine göre, taşımacı, yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur. Dosyada bulunan dava dışı … Hizmetleri ve Tic. A.Ş. ile davalı … Dış Ticaret Limited Şirketi arasındaki “taşıyıcı sözleşmesi”ne göre, davacının sigortalısına karşı taşıma işini üstlenen davalının, bu taşımayı dava dışı … Hizmetleri ve Tic. A.Ş.’ye gördürdüğü anlaşılmaktadır. Davalı 4.900 EURO navlun ile üstlendiği taşıma işini daha sonra 4.000 EURO bedelle dava dışı … Hizmetleri ve Tic. A.Ş.’ye yaptırmıştır. Buna göre davalı akdi taşıyıcı olup, taşıma sırasında oluşan hasar ve kayıplardan sorumludur. Taşımaya konu malların teslim şekli konşimentoda CIF olarak belirtilmiştir. CIF teslim şeklinde, mallar nakliye aracına uygun şekilde yükletildikten ve taşımada oluşabilecek hasarlar için emtia alıcı adına sigorta ettirilip ücreti ödendikten sonra aynı satış konusu mallar üzerinde satıcının artık bir menfaati kalmayacağından ilke olarak taşıma sırasında oluşacak hasarlardan dolayı satıcının talep hakkı bulunmamaktadır. Ancak, somut olayda, malların CIF satış yöntemi ile teslimi benimsenmiş olmakla birlikte, ödeme noktasında taraflar genel kuraldan ayrılarak ödemenin mal mukabilinde yapılmasını kararlaştırmışlardır. Bilindiği üzere mal mukabili satımda, satılan malın teslim yerine ulaşması ve malın alıcısına teslim edilmesinden sonra satım bedeli ödenmektedir. Bu tür bir satışta, satıcının eşya üzerindeki menfaati teslime kadar devam edeceğinden taşıma sırasında hasar meydana gelmesi halinde de sorumlulara müracaat hakkı bulunmaktadır. Görüldüğü üzere mal mukabili ödemelerde mal teslimi ile ürün bedeli ödeneceğinden taşıma sırasındaki risk ihracatçı üzerindedir. Ayrıca, alıcının muvafakati ile sigorta ödemesi davacının sigortalısına yapılmıştır. Bu halde davacının sigortalısının hasar bedelini taşıyıcıdan isteme hakkı bulunup, buna ilişkin her türlü hak, dava ve alacağı davacıya temlik etmiş olduğundan davacının, alacağı temlik alan sıfatıyla göndericinin taşıyıcıya karşı sahip olduğu hakları davalıya karşı ileri sürmesine herhangi bir engel bulunmamaktadır. CMR senedine alıcı tarafından ürünlerin %15 hasarlı olarak ve 38 karton eksik olarak teslim alındığına ilişkin şerh düşülmüş ve bu ihtirazi kayıt sürücü tarafından da imzalanmıştır. Davacı sigorta şirketi tarafından yaptırılan ekspertiz incelemesinde 38 kolinin kaybolduğu ve 362 kolinin parçalanmış, dağılmış ve saçılmış şekilde alıcıya teslim edildiği kabul edilerek toplam 400 koli üzerinden 6.992,00 Euro zarar belirlenmiştir. Bilirkişi raporunda ise, hasarlı 362 kolinin tam zayi olması halinde 6.074,00 Euro zararın olacağı, ancak bu emtiaların naylon-poşet olup, dağılsa, saçılsa bile %50’den fazla bir değer kaybı olmayacağını, kayıp olan 38 kolinin zarar bedeli 637,60 Euro ile birlikte toplam zarar miktarının 3.674,60 Euro olduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar davacı taraf 362 koli emtianın tamamının herhangi bir hurda değeri de olmaksızın zayi olduğunu ileri sürmüş ise de, eksper raporunda 362 kolinin parçalanmış, dağılmış ve saçılmış olduğu belirtilmiş olup, dağılan ve saçılan poşetler nazara alındığında bu ürünlerin %50 değer kaybına uğrayacağı yönündeki bilirkişi tespiti yerindedir. Bu nedenle Mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın 3674,60 Euro üzerinden kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekili ve davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekili ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,2-Davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davalı tarafından başvuru sırasında peşin olarak yatırılan 248,00 TL harcın, alınması gerekli olan 990,44 TL harçtan mahsubu ile bakiye 742,44 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 4-Taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 16/06/2022