Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/89 E. 2020/202 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/89
KARAR NO: 2020/202
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/07/2018
NUMARASI: 2015/1096 Esas- 2018/366 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/10/2020
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki C-25 standartında hazır beton alım- satım sözleşmesine göre davalıdan bedeli peşin ödenek satın alınan ve inşaatta kullanılan perde dış kolon betonunun C-20, orta kolon, kiriş ve tabliye betonunun da C-12 standartında olduğunun anlaşıldığını, yapı denetim şirketinin talebi ile 2.kez karot numune alınarak yapılan testte ise, ilk testte C-20 olanın bu kez C-30, diğerininde C-35 ortalama değerde olduğunun belirlendiği ancak resmi merciler tarafından ikinci kez yapılan testin, mevzuata aykırı olup geçersiz olduğunun bildirildiği ve inşaatın mühürlendiği, yıkılıp yeniden yapılması gerektiğinin açıklandığı, bu nedenle zararının belirlenmesi için mahkeme vasıtasıyla tespit yaptırıldığı, tespit raporun da belirlenen bedel ve yapılan diğer masrafların tahsili için yapılan icra takibine davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına ve alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde özetle; 2.kez yapılan testte beton değerlerinin C-30 ve C-35 olarak belirlendiği, bu haliyle sözleşmeye aykırılığın olmadığı, yapı denetim firmasının temel beton testinde olumlu rapor vermesi üzerine kolon ve kiriş betonunun döküldüğü dolasıyla sorumluluğun yapı denetim firmasına ait olduğunu belirterek davanın reddini savurmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, benimsenen kök ve ek teknik inceleme raporu ve ayrıca alınan hesap raporu doğrultusunda, betonun sözleşmede kararlaştırılan C-25 standartının altında olması nedeniyle, davalının sözleşmeye aykırı davrandığı ve davacının zararından sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesiyle, müvekkilinin davacı zararından sorumlu olmadığı, inşaatın yapı denetim firması tarafından denetlendiği, temel betona olumlu rapor verilmesi nedeniyle kolon ve kiriş betonlarının döküldüğü, betondaki mukavemet eksikliğinden yapı denetim firmasının sorumlu olduğu, Davacının dayandığı tespit raporunun afaki düzenlendiği, raporda, binanın temel betonunda bir sorun olmadığı halde temel betonu ve kolon betonlarının yıkımı gerektiğinin açıklandığı, 2.kez yapılan testte kolon betonlarının C-25 in üzerinde,C-30 ve C- 35 olarak belirlendiği , Çevre ve Şehircilik Müdürlüğünce yapılan analizlerde statik ve betonarme taşıyıcı sistemde bir olumsuzluk olmadığının raporlandığı, bu nedenle bilirkişi raporlarının gerçeği yansıtmadığı ayrıca tespit raporunda 60.688,50 TL olarak belirlenen bedelin fahiş olduğu müvekkilinin kusurunun olmayıp yapı denetim firmasının sorumlu olduğu ayrıca alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı verilmesinin de yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
GEREKÇE: Dava, satım sözleşmesine aykırılık nedeniyle uğranılan zararın tazmini amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ve davacı yararına icra inkar tazminatına karar verilmiş, bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi HMK 355. Maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf nedenleri ile bağlı kalınarak bunun dışında kamu düzenine aykırılık yönünden re’sen yapılmıştır. Taraflar arasında C-25 değerinde hazır beton satım sözleşmesinin aktedildiği ihtilafsız olup, davacının bedelini peşin ödemek suretiyle davalıdan satın aldığı ve inşaatın bodrum kat perde , kolon ve kirişinde kullanılan hazır betonun taraflar arasındaki sözleşmede belirlenen C25 standartının altında olduğunun yapılan ilk test içeriğinden anlaşıldığı gibi bu durumun davadan önce alınan tespit raporu ve yargılama sırasında yaptırılan inceleme sonucu düzenlenen teknik bilirkişi raporları ile sabit olduğu, her ne kadar ilk testten sonra yapı denetim firmasının talebi ile 2.kez yapılan analizde, beton basınç değerlerinin sözleşmede kararlaştırılanın üzerindeki bir standartta olduğu belirtilmişse de, bu şekilde sertleşmiş betondan 2. kez numune alınması mecburiyetinin doğması halinde referans kuruluş olarak o ilin Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ya da Merkez Laboratuvarına müracaat edilmesi gerektiği ve bu haliyle 19/02/2015 tarihli 2. test deney raporlarının geçerliliğinin olmadığının Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 24/06/2015 tarihli yazı içeriğinden anlaşıldığı dolayısıyla 2.test sonuçlarının mevzuata aykırılığı nedeniyle geçersiz olduğu, C-25 standartında hazır beton satım sözleşmesinin taraflar arasında imzalanan bir sözleşme olup, satım konusu hazır betonun sözleşmeye aykırı standartta olması ve buna bağlı olarak zarar tazmininin, sözleşmelerin nispiliği prensibi gereğince sözleşmenin tarafı olan davalıya karşı ileri sürülebileceği, yapı denetim firmasının sorumluluğunun taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı olarak açılan bu davada değerlendirilemeyeceği, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli gerekçeli ve denetime olanaklı olan ve benimsenen teknik bilirkişi raporları ve hesap raporu doğrultusunda ilk derece mahkemesince verilen kabul kararının isabetli olması nedeniyle davalı vekilinin icra inkar tazminatına yönelik istinaf nedeni dışındaki diğer tüm istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. İcra inkar tazminatına ilişkin istinaf nedenine gelince, dava, satım sözleşmesine aykırılık nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkin olup, davacının zararı, yapılan yargılama ile belirlenebilecek nitelikte olup, likit olarak kabulü mümkün bulunmadığından, davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dairemizce yeniden aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile; Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1096 Esas – 2018/366 Karar sayılı ve 05/07/2018 tarihli kararının HMK’ nın 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;Davalının Kocaeli … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki itirazının, 59.595,00-TL ilave masraflar bedeli, 2.741,00-TL fazla ödenen beton bedeli, 1.416,00-TL karot test parası alacağı, 638,20-TL delil tespiti dosyası masrafı, 574,55-TL noter masrafı alacağı, 2.500,00-TL statik rapor alacağı olmak üzere toplam 67.464,75-TL asıl alacak ve takip tarihine kadar işlemiş 176,33-TL faiz olmak üzere toplam 67.641,08-TL için İPTALİNE , takibin bu miktar üzerinden, asıl alacak 67.464,75-TL ye takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile devamına , 2- Fazlaya ilişkin istemin reddine 3-Davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin yasal koşulları oluşmadığından REDDİNE, 4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.620,56-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 834,19-TL nin mahsubu ile bakiye 3.786,37-TL nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 5-Davacı tarafından peşin yatırılan 834,19-TL harç ve posta-tebligat, bilirkişi ücreti gideri olan toplam 1.924,10-TL yargılama giderinden davanın kabul-ret oranına göre 1.884,32-TL sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 6- Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 9.593,34-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 7-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan reddedilen miktar üzerinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 1.427,85-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 8-Dava açılırken peşin yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine, 9-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları; a-Davalı tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının Hazineye gelir kaydına, 1.155,90 TL ( 35,90 TL + 1.120,00.TL ) istinaf peşin karar harcının talep halinde davalıya iadesine, b-Davalı tarafından sarf edilen 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 35,00TL dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ne gidiş dönüş gideri olmak üzere toplam 133,1.TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, c-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının HMK.333 maddesi gereğince yatıran tarafa iadesine Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nun 362(1)-a maddesi gereğince oy birliği ile KESİN olarak karar verildi. 22/10/2020