Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/884 E. 2022/641 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/884
KARAR NO: 2022/641
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/04/2019
NUMARASI: 2016/123 Esas – 2019/644 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/05/2022
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından 385 adet implant satışına dair düzenlenen faturaya dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, taraflar arasında süre gelen ticari ilişkinin olduğunu, davacıdan 05.06.2015 tarihine kadar mal teslim alındığını, bu tarihten sonra implant teslim edilmediğini, 05.06.2015 tarihine kadar alınan implantlar da 23.06.2015 tarihinde faturalandırılarak bedelinin ödendiğini, 05.06.2015 tarihinde sonra davacıdan mal alınmadığı halde davacının dava konusu 18.09.2015 tarihli fatura içeriği 385 adet implant teslim ettiğini ispatla yükümlü olduğunu belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve benimsenen 29.03.2019 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda, Tarafların ticari defterlerinin usule ve yasaya uygun tutulmuş olduğu ve sahibi lehine delil kudretine haiz olduğu, Davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olan 18/09/2015 tarihli, 102.403,22 TL tutarlı fatura ile toplam 17.698,80 TL tutarlı 12/05/2015, 16/11/2015 ve 21/12/2015 tarihli ödemelerin davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, İncelenen teslim fişlerine göre toplam 1.846 adet implantın davalı şirket çalışanlarına teslim edilmiş olduğu, 420 implantın iade edildiği, sonuç olarak 1.426 implantın satışının gerçekleştirildiği, 23/06/2015 ve 18/09/2015 tarihli faturaların içeriğindeki toplam 1.149 implatın davalı şirkete teslim edildiğine dair ispat yükünün davacı şirket tarafından yerine getirilmiş olduğu, davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı ve içeriğindeki mal veya hizmetin teslim edildiğine dair ispat yükünün yerine getirildiği değerlendirilen fatura tarihinden (18/09/2015) sonra toplam 4.048,80-TL (16/11/2015 tarihinde 1.653,80-TL ve 21/12/2015 tarihinde 2.395,00-TL) ödeme yapıldığı, bakiye 98.354,42-TL. fatura karşılığının ödendiğinin davalı yanca ispat edilemediği, icra takibinden sonra ve fakat davadan önce yapılan 4.048,80-TL. ödeme ile ilgili dava açmakta hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle davacının 4.048,80-TL kısım ile ilgili dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından bu bölümle ilgili davanın usulden reddine, 98.354,42-TL.asıl alacak ile ilgili davanın kabulü ile, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından bu miktar asıl alacak üzerinden yaptığı itirazın iptaline, kabul edilen asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren, %10.5 avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, kabul edilen alacağın %20’si olan 19.670,88-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; dosyada alınan iki farklı bilirkişiden alınan raporlar arasında hem içerek bakımından hem de miktar bakımında çelişkiler olduğunu, mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunu neden hükme esas aldığını ayrıntılı şekilde açıklamadığını, davacının müvekkiline bugüne kadar 1521 adet implant teslim ettiğini iddia etmesine karşın bilirkişi raporunda teslim edilen implant sayısının 1426 adet olduğunu, yani davacnını fazladan 95 adet implant teslim ettiğini düşünerek fatura düzenlediği anlamına geldiğini, davacı kayıtlarında alacak 84.704,42 TL iken, 98.354,42 TL alacağa hükmedilmesinin doğru olmadığını, fatura tarihinden sonra müvekkili şirket tarafından yapılan toplam 4.048,80 TL ödemenin dava konusu faturaya yönelik değil, başka bir hukuki ilişki olan implant yedek parçalarına ait olduğunu, ispat yükü davacıda olup, dava konusu fatura içeriği 385 adet implantın hangi tarihlerde müvekkile teslim ettiğini ispatlamakla yükümlü olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut olayda, davacı ile davalı arasında satıma dayalı ticari ilişkinin bulunduğu, davacı tarafça işbu itirazın iptali davasına konu icra takibinde, davalıya düzenlenen 18.09.2015 tarihli “implant 385 adet” içerikli 102.403,22 TL bedelli faturaya dayalı alacağın tahsilinin istendiği, davalı ise dava konusu fatura içeriği ürünün teslim edilmediğini belirterek davanın reddini savunduğu, ihtilafa konu faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı dosya kapsamından sabit olup uyuşmazlık ihtilafa konu fatura içeriği malın teslimi noktasında toplanmaktadır. Dosyaya sunulan ve davalı tarafça inkar edilmeyen teslim fişlerine göre toplamda 1.846 adet implantın davalıya teslim edildiği, 420 adedinin iade edildiği, sonuç olarak 1.426 adet implantın tesliminin sabit olduğu, karşılığında davacının davalıya 23.06.2015 tarihli “implant 764 adet” içerikli 188.627,73 TL ve dava konusu 18.09.2015 tarihli “implant 385 adet” içerikli 102.403,22 TL bedelli faturayı düzenlendiği gözetildiğinde dava konusu fatura içeriğinin tesliminin sübut bulduğunun kabulü gerekir. Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel borç için yapılmış sayılır. Birden çok borç muaccel ise ödemenin, borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edilir (TBK m.102). Bu durumda, davacının dava konusu fatura tarihinden sonraki yapmış olduğu ödemelerinde herhangi bir açıklama bulunmadığı gibi bu ödemelerin başka bir hukuki ilişkiye yönelik yapıldığının ispat edilememiş bulunmasına göre, davalının bu yöndeki istinaf sebebi de yerinde değildir. Açıklanan bu nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı tarafça başvuru sırasında peşin olarak yatırılan 1.679,64 TL (1.635,24 TL+44,40 TL) harcın, alınması gerekli olan 6.718,59 TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.038,95 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 18/05/2022