Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/870 E. 2022/439 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/870
KARAR NO: 2022/439
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/06/2019
NUMARASI: 2018/376 Esas – 2019/703 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/04/2022
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkil sigorta şirketine nakliyat emtea sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan, dava dışı … A.Ş.’nin Tayvan’da yerleşik … firmasından 06.07.2017 tarih ve … no.lu fatura ile satın aldığı ve toplam 6 konteyner içinde ithal ettiği 4 set enjeksiyon makinesi emtiasının, varma limanı olan Kumport limanından Çankırı’ya nakliyesi işinin davalı tarafından 09.10.2017 tarih ve … no.lu fatura karşılığında üstlenildiğini, davalı tarafından gerçekleştirilen nakliye sırasında aracın tek taraflı yapmış olduğu kaza sonucu oluşan zarar nedeniyle ödenen 451.318,47-TL sigorta tazminatının 180.000,00.-TL tutarındaki kısmının davalının sigortacısı dava dışı … Sigorta A.Ş. tarafından ödenmesi üzerine bakiye 271.318,47.-TL sigorta tazminatının ödeme tarihi olan 15.12.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan rücuen tazmini için davalı aleyhine başlatılan icra takibinin davalının itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili,dava konusu konteyner içerisindeki plastik enjeksiyon makinası emtiasının Kumport Limanından, sigortalı şirketin Çankırı Şabanözü’ndeki fabrika binasına karayolu ile nakliyesi işinin 09/10/2017 tarihinde müvekkili şirket tarafından gerçekleştirildiğini, taşıma sırasında aracın yolun sol kısmına yatarak devrildiğini, ekspertiz raporunda makinanın tamir edilemez ve kullanılamaz durumda olduğu belirtilmiş ise de, makinenin halen sigortalı … A.Ş.’de aktif çalışır durumda olduğunu, müvekkilinin taşımayı 180.000 TL sigorta bedeli üzerinden sigortalattırdığını, taşınan malın kıymeti hakkında bilgi verilmediğinden ek poliçe düzenlenemediğini, müvekkilinin sadece sigorta poliçesi kapsamındaki 180.000,00 TL tutardan sorumlu olduğunu, davacı tarafça müvekkili hakkında giri- şilen takibin haksız ve dayanaksız, itirazlarının yerinde olduğunu beyanla davanın reddini savunmuş, davacının kötü niyet tazminatı ile mahkumiyetini ,yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, sigortalı … AŞ’ye ait taşımaya konu 4 set enjeksiyon makine emtiasının 09/07/2017 tarihinde sigortalıya ait fabrikanın bulunduğu Çankırı Şabanözü’ne taşınması işinin davalı tarafça üstlenildiği, taşıma sırasında araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle aracın yolun sol tarafına devrilmesi şeklinde tek taraflı trafik kazasının meydana geldiği, kazanın oluşumunda davalı taraf sürücüsünün % 100 oranında tam kusurlu olduğu, taşımaya konu makinelerin zarar gördüğü, bu haliyle onarımı söz konusu olsa da onarımının ekonomik olamayacağı, ayrıca şase bölümünde de esnemenin oluştuğu, bu nedenle makineden istenilen verimin alınmasının mümkün olmadığı, sovtaj değeri tenzilli zarar/ziyan tutarı olarak tespit edilen tutarın kadri maruf olduğu, yurtiçi karayolu ile taşıma yapan davalının TTK m.879 gereği adam ve yardımcılarının kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu, davacı tarafça sigortalıya ödenen hasar bedelinin tamamının sınırlı sorumluluk limitleri dahilinde kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davacı şirketin dava dışı sigortalısına yaptığı ödemenin sigortacılık mevzuatına ve tekniğine uygun bir ödeme olup olmadığının irdelenmediğini, CİF şekli ve sonuçlarının tartışılmadığını, bilirkişi heyeti içerisinde deniz nakliyat sigortaları konusunda uzman bir bilirkişinin bulunmadığını, raporun yetersiz olduğunu, davacının halefiyet hakkını kazanmış olup olmadığının araştırılmadığını, davacı şirket tarafından sigortalısına ödenen hasar bedeli ve buna bağlı olarak rücu edilebilir değerin doğru ve sigortacılık tekniğine uygun bir biçimde belirlenmediğini, hasarlanan malın alıcı tarafından kullanılıyor olmasına rağmen pert kabul edilmesinin çelişki arz ettiğini, hasarlanan mal bedeline %10 ‘luk ilave bir ödemenin yapılması ve bu bedelin de rücu edilebilir tazminata ilave edilmiş olmasının hiçbir hukuki dayanağının bulunmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, davacı … şirketi tarafından yurt içi taşımaya konu emtianın taşıma esnasında uğradığı hasardan dolayı sigorta poliçesi kapsamında sigortalıya ödediği zarar bedelini, yurt içi taşıma işini yapan davalıdan rücuen tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK.’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme yapılmıştır. Somut olayda, davalı taşıyıcı şirketin dava dışı sigortalı-taşıtan … AŞ’nin ait yurt dışından ithal ettiği enjeksiyon makinesinin yurt içi nakliye işini üstlendiği, emtianın sigortalı-taşıtan firma tarafından davacı … şirketine abonman sigorta poliçesi ile sigorta örtüsüne alındığı, emtianın nakliyesi sırasında araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle aracın yolun sol tarafına devrilmesi şeklinde tek taraflı trafik kazasının meydana geldiği, emtianın hasar gördüğü, hasar nedeniyle ortaya çıkan zarar bedelinin sigortalı taşıtan firmaya davacı sigortacısı tarafından ödendiği, bu bedelin kısmen davalı taşıyıcının sigorta şirketinden tahsil edildiği, bakiye alacağın davalıdan rücuen tahsilinin istendiği dosya kapsamından sabit olmakla esasen uyuşmazlık, hasarın poliçe kapsamında olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dosya kapsamında bulunan dava dışı sigortalı … AŞ ile davacı … Sigorta AŞ arasında, 11.02.2017 başlangıç-11.02.2018 bitiş tarihli nakliyat emtea sigorta poliçesi (abonman) akdedildiği ve buna göre sigortalı şirketin “Tüm Dünya Ülkeleri-Türkiye/ Türkiye-Tüm Dünya Ülkeleri için muhtelif mutfak ev aletleri ve süpürge cinsi emteaların gemi, kamyon, uçak ve trenle uluslararası taşınmasının sigorta örtüsü altına alındığı, bu poliçeyle bağlantılı olarak dava konusu taşımaya ilişkin dava dışı sigortalı … AŞ’nin Tayvan ülkesinden ithal ettiği dava konusu enjeksiyon makinasının Türkiye’ye deniz yoluyla taşınmasının sigortalandığı, hasar ödemesine ilişkin olarak sigortalı şirkete yapılan 25.12.2017 tarihli banka dekontunun ibraz edildiği görülmüştür. Sigorta hukukundan kaynaklanan halefiyet ve rücu konularında ise 6102 sayılı TTK hükümleri esas alınacaktır. TTK.’nun 1472. maddesi uyarınca; sigortacının, sigortalısının haklarına halefiyet hakkının gerçekleşebilmesi için sigortacının hukuken geçerli bir sigorta poliçesi teminatı kapsamında sigortalısına tazminat ödemesi ve sigortalının zarar sorumlusuna karşı dava hakkına sahip olması gerekir. Sigortacı; ancak, sigortalısının meydana gelen zarardan dolayı üçüncü kişilere karşı dava hakkı varsa bu hakka ödediği bedel oranında halef olacaktır. Bu durumda, dava konusu hasarın yurtdışı taşıma sırasında meydana gelmediği, hasarın yurtiçi taşıma sırasında oluştuğu, davacı … şirketi ile sigortalısı arasında dava konusu yurtiçi taşımanın sigorta poliçesi kapsamına alındığı iddia edilmediği gibi, bu hususta taraflar arasında akdedilmiş dava konusu taşıma tarihine şamil sigorta poliçesi sunulmadığı gözetildiğinde davacının sigortalısına yaptığı ödemenin poliçe kapsamında olduğundan söz edilemez. Dolayısıyla bu poliçenin işbu dava konusu taşımayı kapsamadığı, dosyada mübrez 25.12.2017 tarihli ödeme makbuzuna göre davacının sigortalısına hasar bedelini ödediği başka bir deyişle ortada ex gratia bir ödemenin söz konusu olduğu, Yargıtay uygulamasında ex gratia ödeme halinde sigortalıdan alınmış hakların davacıya devri ve temlik edildiğine dair bir ibraname varsa bu halde davacı sigortacının alacağın temliki hükümleri çerçevesinde sigorta ilişkisi dışında alacağın temliki hükümlerine göre de talep hakkının bulunduğu kabul edilmekte olduğu, dosya kapsamı incelendiğinde davacının sigortalısından işbu davaya konu tazminata ilişkin ibraname ve temlik belgesini dosyaya ibraz etmediği sadece sigortalısına yaptığı ödemeyi gösteren dekontu ibraz ettiği, başka bir deyişle TBK m.183 anlamında yazılı ve hakların davacıya temlik ettirildiğine dair temliknamenin sunulmadığı bu çerçevede dosyadaki deliller kapsamında davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığından davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Açıklanan bu nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.353/1.b.2 maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, istinafa konu ilk derece mahkemesinin kararının HMK.’nın 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA, 1-Davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE, 2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 80,70 TL karar harcından peşin alınan 3.366,14 TL harçtan mahsubu ile kalan bakiye 3.285,44 TL’nin talep halinde davacıya iadesine, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-HMK 333. md. uyarınca davacı ve davalı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde taraflara iadesine, 5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 5.100-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 6-İstinaf yargılamasına ilişkin olarak; a-Davalı tarafından yatırılan 4.759,68 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde talep halinde davalıya ilk derece mahkemesince iadesine, b-Davalı tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 121,30 TL istinaf başvuru harcı ve dosya masrafı toplamı 57,70 TL olmak üzere toplam 179 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, c-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 07/04/2022